bugün
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi11
- en iyi çikolatalı gofret markası13
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- iftara davet edilecek sözlük yazarları24
- şeriate göre lgbt'nin hükmü13
- heykele tecavüz eden adam10
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın34
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz8
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- 2024 yerel seçimleri15
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- icardi190540
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç15
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl18
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- anın görüntüsü8
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- akape seçmeni8
- mental bozuluğu olan yazarlar sıralı tam liste21
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- pazarda yerden sebze toplayan emekli15
- tuborg10
- sahurdayız uludağ sözlük14
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar15
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız9
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu16
Filmin sonundaki ben de o aptal homo economicusa dönüşüp çocuklarımın mezarıma geleceği günü bekleyeceğim minvalindeki kapanış batının nasıl iyileşme sürecinde dahi pisliğe mahkum olan insan profini içeriyor.
Aslında alka planda derin sorularla bırakır. iyi bir işi, "sağlıklı"çevresi olduğu dönemde kahramanımız zorlanmadan işine verebiliyordu kendini. Görece normalleşmiş bir biçimde hayata adapte olabiliyordu, acaba diyorum bu yeni sosyal, ekonomik hayat bağımlılığı diğer bağımlılığın yerini mi almıştır. Her insan başarıya veya uyuşturucuya veya sosyal ilişkilere birşeylere bağımlı olmak zorunda değil midir? Acaba diyorum bu bağımlılık mekanizmaları nasıl kullanacağını bilen birinin elinde çok yararlı değil midir? Keşke diyorum beynimizin bir kullanma klavuzu olsa da güzelce uyuşturucular yerine bizi en çok tatmin edecek hayatı en seveceğimiz kişilerle yaşasak.
iskoç filmleri arasında en iyilerden biriydi. Oyunculuklar şapka çıkaracak cinsten. Müzikleri çok uyumlu. Hele perfect day orijinal klibin bile ötesinde bir değere sahip. Ambulansın başka bir yere gidip bu çocuğun taksi ile hastanenin önüne kum torbası gibi atılması ve içine düştüğü boktan hayatla yüzleşecek gücü kendinde bulamadığından bu şekilde kaçışlarla gençliğinin içine sıçması... Bizim onun o anki çaresizlik içinde dahi mutluluğu arayışını görüşümüz. Ambulansın geçip gidişi...
https://www.youtube.com/watch?v=v6uBkJSbQO0
Aslında alka planda derin sorularla bırakır. iyi bir işi, "sağlıklı"çevresi olduğu dönemde kahramanımız zorlanmadan işine verebiliyordu kendini. Görece normalleşmiş bir biçimde hayata adapte olabiliyordu, acaba diyorum bu yeni sosyal, ekonomik hayat bağımlılığı diğer bağımlılığın yerini mi almıştır. Her insan başarıya veya uyuşturucuya veya sosyal ilişkilere birşeylere bağımlı olmak zorunda değil midir? Acaba diyorum bu bağımlılık mekanizmaları nasıl kullanacağını bilen birinin elinde çok yararlı değil midir? Keşke diyorum beynimizin bir kullanma klavuzu olsa da güzelce uyuşturucular yerine bizi en çok tatmin edecek hayatı en seveceğimiz kişilerle yaşasak.
iskoç filmleri arasında en iyilerden biriydi. Oyunculuklar şapka çıkaracak cinsten. Müzikleri çok uyumlu. Hele perfect day orijinal klibin bile ötesinde bir değere sahip. Ambulansın başka bir yere gidip bu çocuğun taksi ile hastanenin önüne kum torbası gibi atılması ve içine düştüğü boktan hayatla yüzleşecek gücü kendinde bulamadığından bu şekilde kaçışlarla gençliğinin içine sıçması... Bizim onun o anki çaresizlik içinde dahi mutluluğu arayışını görüşümüz. Ambulansın geçip gidişi...
https://www.youtube.com/watch?v=v6uBkJSbQO0
devamı çekilen film.
Hiç kasmadan, sıkmadan, vermek istediği mesajı direkt veren, olduğu gibi bir filmdir. Eroine özendirmek gibi bir derdi yoktur. Aksine empati kurmanızı sağlar. 1 kere izlemek de yetmez. Bazen özlediğinizi hisseder, açıp yine izlersiniz. Müzikleri ayrı güzeldir. Hangi sahneye hangi müziğin gideceğini çok iyi analiz etmişlerdir. 90'lı yıllarda ergenliğini ya da gençliğini yaşayanlar, filmi izlerken mutlaka o dönemlere seyahate çıkarlar. Tam bir nostalji tadı verir. Tamamen aynı kadro ile T2 geliyor bir de Ocak 2017'de.
Bir kitaptan uyarlanmış, eroin bağımlılarını anlatan çok şık film. Tuvalette klozete dalma kafasının yaşandığı sahneyi hala unutamam. Konusu gibi Renkleri, soundtrackleri de şık.
Yenisi çekiliyor denilmişti. Noldu acaba?
Tarantino filmlerini andıran filmdir. Etkisinden çıkılmayacak olayları bize normal gibi anlatmayı pek iyi becermiş kim yönettiyse.
Trainspotting filmindeki dışkı, çikolatadan yapılmıştır.
2.si çok yakında gelecek olan lsd etkili filmin adıdır.[ https://youtu.be/qLgrTk7Gr38]
görsel
girişi ve sonundaki aforizmalarla konusu icabında minik minik ders çıkartılan 1996 yapımı film.
tavsiye edeceğim bir film olamadı maalesef. daha iyileri olduğu için önermiyorum.
girişi ve sonundaki aforizmalarla konusu icabında minik minik ders çıkartılan 1996 yapımı film.
tavsiye edeceğim bir film olamadı maalesef. daha iyileri olduğu için önermiyorum.
Leoliberal dayatmalara gider yapmak üzerinden başlayıp bu gideri de yine neoliberalizm gibi zevk üzerinden temellendirmeye çalışmış saçma film. Zevk dediğim şey bazı elektromanyetik dalgalanmalar ve belirli kimyasal reaksiyonlardan ibarettir. Biraz sinir bilim bildiğinizde artık zevke dair ilginç olan hiçbir şey kalmaz geride. Hal böyleyken var oluş şeklini zevk üzerinden temellendirmeye çalışan insan bakteri kolonisinden üstün bir şey değildir. Filmin iğrenç tarafı kendilerini aşağılayabilecekleri son noktaya kadar aşağılayıp karakterlerini, ruhlarını yok saydıktan sonra, kendilerini bir bakteri kolonisi olmaya indirgedikten sonra gülün adı gibi büyük bir eseri de umberto eco gibi bir aydını da kendi seviyelerinde göstermeye hatta daha da aşağılık gösterip biz bokuz ama herkes bok yani bok olmakta kötü bir şey yoktur demeye getirmeleri lafı.
Burda varya bilinçli olarak çok çok çok çok çok kalleşçe bir şey yapıyorlar filmin bir noktasında gülün adı'nın da başka bir boktan ibaret olduğunu ve herkesin her şeyin sığ olduğu propagandası bilinçaltımıza işlenmeye çalışılıyor. Bu iğrenç bir şey; insanları okumaktan, öğrenmekten, bilgiden soğutan bir şey.
Burda varya bilinçli olarak çok çok çok çok çok kalleşçe bir şey yapıyorlar filmin bir noktasında gülün adı'nın da başka bir boktan ibaret olduğunu ve herkesin her şeyin sığ olduğu propagandası bilinçaltımıza işlenmeye çalışılıyor. Bu iğrenç bir şey; insanları okumaktan, öğrenmekten, bilgiden soğutan bir şey.
" Benim sorunum şu: Ne zaman sahip olmayı çok istediğim bir şeye sahip olma olasılığı karşıma çıksa; kız arkadaş, ev, iş, eğitim, para filan, birden o şey bana çok aptalca ve anlamsız geliyor. "
görsel
görsel
içerisinde arkadaşlığın ne demek olduğunu göreceğiniz, sigara, alkol ve uyuşturucunun hayatınıza nasıl etki ettiğini çıplak gözle görebileceğiniz başyapıt. 2. film için tam 20 yıl beklenmiştir. aynı zamanda ingilterenin koruma altına aldığı bir filmdir.
bu kitabı okurken zihninizin arka fonunda hep bir karanlık beliriveriyor, o denli kaotik ve koyu bir atmosfere sahip. bütün negativitesiyle kült bir kitaptır kendileri.
filmi bir anda sizi içine çeken ve aynı sürükleyicilikle biten bir yapıt. tavsiye ederim. requiem for a dream'in biraz daha kolay sindirilir versiyonu gibi.
süre olarak çok uzun olmaması, yoğun takip gerekmemesi ve dramatik yönleri olsa da izlemesi keyifli olması açısından tekrar tekrar izlenebilen kült film.
1996 yapımı uk menşeili dram/polisiye filmi.
Güzel insan “muhalif biri” filmi önerdi öncelikle kendisine teşekkür ederim...
Akılda kalıcı o kadar sahnesi var ki...
Bebek sahnesi, tuvalet sahnesi...
“Uyuşturucuya özendiriyor” falan denmiş bir çok yerde ama bu derbederliğin neyine özeneceğiz?
Bu arasa 1996’da çekilmiş bir film için çok çok başarılı, kabul etmek lazım.
Akılda kalıcı o kadar sahnesi var ki...
Bebek sahnesi, tuvalet sahnesi...
“Uyuşturucuya özendiriyor” falan denmiş bir çok yerde ama bu derbederliğin neyine özeneceğiz?
Bu arasa 1996’da çekilmiş bir film için çok çok başarılı, kabul etmek lazım.
“Choose life.
Choose a job.
Choose a career.
Choose a family.
Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers.
Choose good health, low cholesterol, and dental insurance. Choose fixed interest mortgage repayments.
Choose a starter home.
Choose your friends.
Choose leisurewear and matching luggage.
Choose a three-piece suit on hire purchase in a range of fucking fabrics.
Choose DiY and wondering who the fuck you are on Sunday morning.
Choose sitting on that couch watching mind-numbing, spirit-crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth.
Choose rotting away at the end of it all, pissing your last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked up brats you spawned to replace yourselves.
Choose your future.
Choose life …
But why would i want to do a thing like that?”
Choose a job.
Choose a career.
Choose a family.
Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers.
Choose good health, low cholesterol, and dental insurance. Choose fixed interest mortgage repayments.
Choose a starter home.
Choose your friends.
Choose leisurewear and matching luggage.
Choose a three-piece suit on hire purchase in a range of fucking fabrics.
Choose DiY and wondering who the fuck you are on Sunday morning.
Choose sitting on that couch watching mind-numbing, spirit-crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth.
Choose rotting away at the end of it all, pissing your last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked up brats you spawned to replace yourselves.
Choose your future.
Choose life …
But why would i want to do a thing like that?”
begbie'yi canlandıran robert carlyle'ın son açıklamalarına göre dizisi hızla yaklaşan eser...
http://www.bakiniz.com/trainspotting-dizi-oluyor/
http://www.bakiniz.com/trainspotting-dizi-oluyor/
"Aslında, kısa ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayat yaşar, sonra da ölürüz."
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar