bugün

Evrime iman etmişlerin bilim adı altında servis ettikleri uydurma isim ve yalan bilgi.

Şöyle ki:

1) Sözkonusu fosil, 2004 yılında paleontologlar Neil Shubin ve Edward Daeschler tarafından Kanada'nın kutup bölgesinde bulunan bir balık fosilidir.

2) Tiktaalik roseae olarak isimlendirilen fosilin yaşı yaklaşık 385 milyon yıl olarak tahmin edilmektedir.

3) Sudan karaya geçiş masallarına aday arayışındaki evrimciler, fosilin sahip olduğu "mozaik" özelliklerini çarpıtarak bunun bir geçiş formu olduğu propagandasını yapmaktadırlar.

4) Ancak sudan karaya geçiş iddiası, kara hayvanları ve balıklar arasındaki fizyolojik uçurumların, evrim teorisinin hayali mekanizmalarıyla kesinlikle aşılamaz oluşu sebebiyle bir hayalden ibarettir.

5) Evrim teorisine körükörüne bağlılıktan ötürü savunulan ve hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan bu masala son olarak Tiktaalik roseae'yi dahil etme çabaları da önyargılı ve zorlama yorumlara dayanmaktadır.

Şöyle ki:

1) Tiktaalik roseae'nin fosilleri iyi korunmuş üç örneğe dayanıyor. Boyu yaklaşık 3 metreyi bulan canlı, bazı mozaik özellikler sergiliyor. (Mozaik canlılar, farklı canlı gruplarına ait özellikleri barındıran canlılardır.)

2) Bir balıkta olduğu gibi yüzgeç ve pullara sahip. Yassı yapıdaki kafatası, hareketli boynu ve nispeten güçlü yapıdaki kaburga yapısı ise kara canlılarında görülen özellikler.

3) ismi yerel Inuktikuk dilinde "iri, sığ-su balığı" anlamına gelen canlının göğüs yüzgeçlerinde kemikler de var.

4) Evrimciler canlının mozaik özelliklerini kendilerine göre çarpıtıyor ve bunun balıklar ve kara canlıları arasında bir geçiş formu olduğunu öne sürüyorlar.

5) Halbuki mozaik canlılar, evrim teorisinin gerektirdiği ara formlar olmaktan tamamen uzaktırlar.

6) Örneğin günümüzde Avustralya'da yaşayan Platypus, memeli, sürüngen ve kuş özelliklerini aynı anda üzerinde taşıyan bir mozaik canlıdır ve evrim teorisi için hiçbir yönden delil olarak gösterilemez.

7) Evrimcilerin, iddialarını desteklemek için bulmaları gereken canlılar "ara formlardır", mozaik canlılar değildir.

8) Ara formlar, eksik, yarım, işlevini tam göremeyen organlara sahip olan canlılar olmalıdır.

9) Oysa mozaik canlıların sahip oldukları organların her biri eksiksiz ve kusursuzdur.

10) Yarı gelişmiş organları yoktur, başka canlılardan evrimleşmiş olabileceklerine kanıt gösterilebilecek fosil serilerinden yoksundurlar.

Sonuç: Şu milyarlarca mikro ve makro canlının yaşadığı dünyamızda yine en az milyonlarca olması gereken araformları görmek istiyoruz. Ve bunları görmeden evrimin bilimselliğini kabul etmeyeceğiz!

>>> Ne zaman ki, geçiş sürecinde oldukları için milyonlarca, sakat, eksik, kusurlu canlının fosillerini gösterirsiniz * * o zaman evrimin tarih içinde yaşanmış bir süreç olduğunu anlarız!

Evrim bir iddiadır ve ispatlanamamaktadır çünkü:

>>> Eğer gerçekten -evrimleşmiş ya da o süreçten geçmiş- bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir.

>>> Ve bu ucube canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında bolca rastlanması gerekir.

>>> Çünkü bu ara geçiş formlarının sayısının bugün bildiğimiz hayvan türlerinden bile fazla olması ve dünyanın dört bir yanının fosilleşmiş ara geçiş formu kalıntılarıyla dolu olması lazımdır.

Not: Bu arada sakın bana binlerce fosilin bulunamayaca iddiasında bulunmayın! Zira kendi kendinize çelişkiye düşüyorsunuz o zaman! Hayır sorarlar adama madem ki ara geçiş formları bulunamıyor neye dayanarak iddia ediyorsun "evrim var" diye? Önce kanıtını koy sonra bizi inandır!

Dinazorlar yaşamıştır diyen bir adamın karşısına "dinazorlar kur-an'da yazmıyor, yalan söylüyorsunuz" dedik mi? Adamlar gösterdiler iskeletleri kurdula müzelerini bizde bilimsel olarak kabul ettik varlıklarını! Senin iskeletler nerede? Fosillerin nerede senin?
güncel Önemli Başlıklar