bugün

steam'in black friday dolasıyıla yaptığı %50'lik indirimle 15.50 tl'ye aldığım oyun. gerçekçi bir hayatta kalma oyunu oluyor kendisi. ne zombiler, ne devasa canavarlar ne de sayko katiller yok. soğuk hava ve acımasız doğa kanunlarıyla baş başayız. bir yandan soğuktan donmamaya çalışırken, bir yandan da yemek&su gibi ihtiyaçlarımı karşılamamız gerekiyor... tabii bizden bir parça ısırık almak isteyen kurtlardan paçayı sıyırabilirseniz. şimdilik senaryo modu ve multiplayer'ı yok oyunun çünkü daha gelişim sürecinde. sadece sandbox tarzı oynayabiliyorsunuz. aslında şuanki hali bile güzel denebilir. ben çok umutluyum kendisinden. ileri ki zamanlarda senaryo moduyla birlikte daha güzel olacağı kesin. büyük ihtimalle co-op desteği de gelecektir.
2015 in ilk güncellemesi ile baya gerçekçi olmuş oyun.hikaye modu eksik ama oynatıyor kendini.
gayet başarılı bir hayatta kalma oyunudur.
story mode un duyurulduğu ve ilk fragmanının yayınlandığı oyun.hadi hayırlısı umarım güzel bir senaryo çıkar;

https://www.youtube.com/watch?v=XzxD7VFVrCw
herhalde oynadığım en güzel hayatta kalma oyunu. gerçekten sizi o psikolojiye sokuyor. buradan (bkz: pintipanda) ya teşekkürlerimi ileteyim o olmasa tanışamayacağım oyunlardan.
Sesleri muazzam güzel ve sizi oyunun içine alıyor. Bir eve girdiğinizde, dışarda uğulduyan ruzgar sesi üşümenize sebebiyet verebilir.
gecenin bu saatinde, karanlık bir terk edilmiş yapının içinde ufacık kibrit eşliğinde erzak ararken, rüzgar uğultularının beni korkutup, quit atmama sebebiyet vermiş efsane oyun. önce şu korkumu yenebilirsem, hayatta da kalırım diye düşünüyorum. şu an indirimde ve 15 lira. ama her türlü parayı hak eden bir yapım olduğu bir gerçek.
Sanırım en zorlandığım survival. Hatchet bulana kadar bile götüm çıktı afedersiniz.
Skyrim den sonra ortamına kendini kaptırdığım tek oyundur. Winterhold'un soğuğuyla Kanada'nın soğuğu birmiş onu anlamış oldum.
O kadar hevesle aldık oyunu, bilgisayarda hiçbir problem de yok, ama oyun 5 dk olmadan donup kalıyor, ben de arkadan gelen soğuk rüzgar sesleri eşliğinde bu yoğunlukta vakit ayırmayı göze aldığım 2 gramlık oyun zevkimin içine sıçan şanssızlığıma yanıyorum.
aksiyona pek ihtiyaç duymayıp hayatta kalma tarzı oyunlardan hoşlanıyorsanız ve küçük detaylar hoşunuza gidiyorsa indirim zamında almanız gereken oyundur he bide unutmadan sıcak seviyorsanız baya bilir.
Şu soğuk günlerde evde tek başıma dağın başında kar kış kıyamet yaşatan oyun. Tatlı kendine çeken bi tarafı da var açıkçası. yalnız ayısıyla ayrı, kurduyla ayrı uğraşıyoruz. sikerim böyle tabiat ananın sunduğu olanakları dedirtiyor. kör bıçakla ayıdan kendini savunmak neyin nesi lan? ağzıma ağzıma vurdu pezevenk ayı.
Uzun süredir oynadığım oyun.. sandbox ve hikaye üstüne challange seçeneklerinide deneyip elzem ve cefalı bir savaş verdiğim survive oyun dün ise yeni bir hikaye modu geldi şu an retinayı yakmaktayim. *~
astrid adlı hatun kişinin peşinde koşturuyoruz,uçagımız düştü buna istinaden dağda mahsur kaldık ilk 3 gün kazasının şokunu ve ceremesini atlatirken bir mağarayı mesken edip etraftan buldugum çalı cırpılarla hayatta kalmaya çalıştım sonrasinda kondisyonu toparlayinca dağ geçidine doğru dinamik bi maceraya yelken açtım geceye kaldığım ve etrafta kurtlarin dolaşması hasebiyle köprüyü geçtikten sonra kamp ateşi yaktım,biraz kar eritip,mikrobunu yeni kapsüllerle arındırdım yorgunluk ve açlık sınırım yerlerde süründü. şansıma bir baraka buldum,ranzada tek bir yatak bulabildigim kadar materyal 2 tane kurdun saldırısına uğradım allahtan mağarada bulmuş olduğum meşale vardı korkuttum itoglu itleri.. biraz uyuduktan sonra bir kisileye vardım,tozlar içinde kalmış gıcırdayan kendini soğuk ölümün pençesine bırakmış bir kilise,rahibin bir kaç dökümanini buldum,yanımda kesici alet olarak sadece uçağın parçalarından olan bi şarapnel vardı kilise icerisinde ki kalaslari parcalayamadim.. neyse yola koyuldum kilisenin belirsiz sarp yoluna ufak bir kasaba keşfettim dumani tüten bir ev içerisinde ise menapoz ve tek kalmış lanet olası bi granny ve şu an onun güvenini kazanmaya çalışıyorum hayırlısı.. *~
Not:son eklenen hikaye gerçekten muazzam eski hazını oynarken ikiye katladığını mutlak söyleyebilirim bırakan oyuncular tekrar geri yüklesin kanımca.
Erken erişimden çıkması şerefine bir adet video yayınlanmış. Buyurun;
https://youtube.com/watch?v=syoDWIt9yZY
https://www.youtube.com/watch?v=e3ew7HpMVX4

AVCI AV OLUNCA | The Long Dark #2
tek eksiğinin co-op oynanış olduğu efsane oyun. birçok hayatta kalma oyunu oynadım fakat şu oyunun verdiği hissiyata yanaşabilen yok.
Pintipanda'dan izlenilmesi şiddetle tavsiye olunur.
buz gibi soğuk ama tatlılığıyla içleri ısıtan hayatta kalma odaklı oyun. aslında oyun demek yeterli değil benim için; sanatsal bir çalışma, kafa dağıtmak için doğru adres. tasarımı, hayranlık uyandıran manzaraları ile görsel şölen sunuyor.

başta erken erişimdeydi. zaman içerisinde güncellemelerle birlikte buglardan arındırılıp yeni özellikler eklendi. lakin senaryo moduna hikayenin devamını bekliyoruz. umarım daha fazla bekletmeden bitirirler. ayrıca hayatta kalma ve mücadele modları da şükela.

jack london oyun yapsa bunun gibi bir şey oldu muhtemelen.

oynarken dinlenebilecek şarkı : buralar soğuk / feridun düzağaç *
Hastayken uyumuşum farkında olmadan 26. Günde öldüm ya lan.

Gizli sığınağı filan da bulmuştum çok güzel gidiyordu her şey yaaa off
Episode 3 çıksın artık!
bazı oyunlar vardır, sanat eseridir. skyrim gibi, witcher gibi, this war of mine gibi, hatta dear esther gibi... bu da onlardan bir tanesi. alabildiğine yalnız, ölümüne soğuk. oyunun içinde de yazdığı gibi: bu bir hayatta kalma şiiri...

yalnız türkçe çevirisini kim yaptıysa birkaç ufak hata dışında mükemmel çevirmiş. biliyorsunuz hayatta kalma modunun en zor seviyesi "interloper". Türkçede karışan, burnunu sokan anlamına geliyor. gerçekten de bu modda hayatta kalmak çok zor. zaten açıklaması da şu: "doğa ananın planının bir parçası değilsin ve gazabının kuvvetine katlanacaksın. insan doğaya karşı". biliyorsunuz bu modda en az kaynakla başlarsınız, hayatta kalmak için gerekli olan hayati materyalleri elinizle yapmak zorundasınızdır, daha çabuk yorulur, acıkır ve susarsınız, yaktığınız ateş sizi hemen donmaktan kurtarmaz, yaralanırsanız daha geç iyileşirsiniz ve en kötüsü, hayatta kalma süreniz uzadıkça yaban hayatı daha da saldırganlaşır ve hava daha da soğur. yani kısaca doğa size karışır, yaşama isteğinize burnunu sokar. peki bunu bizimkiler nasıl çevirmiş? "mütecaviz" yani saldırgan. yemin ederim gelmiş geçmiş en mantıklı ve güzel çevirilerden biri olabilir ironi yapmıyorum. oyun çevirisiyle bile başlı başına bir sanat eseri. alın, oynayın, oynatın.
edit*: resimdeki balta figürleri bu iddiayı destekliyor.
ayrıca 3. bölümü çıkmış.

yarın ( 19.12.2020 ) epic games store'da bedava verilecek oyunun kendisi olduğu iddia edilir.
heyecanla * beklemedeyim ifindim. *

kaynak: (bkz: #44231359)
aslında bir hayatta kalma oyunu olmasına rağmen; yanan ateşin odaya verdiği sıcak renkler gibi bazı ayrıntılarla insana huzur veren oyun. hygge kavramını hatırlatıyor bana. ancak hikaye modunda abuk sabuk detaylarla uzatmak yerine daha kısa ve öz bir macera çıkarsalar bence daha iyi olacakmış. ulan uçağımız düşmüş zar zor kurtulmuşuz, yok boz ana'nın erzak dolabı, yok kazazedelerin ilacı, yok sığınağın bok püsürü...
Dördüncü bölümü çıkalı 1 ay olmuş, haberim olmamış. O kadar bırakmışım beklemeyi. Konusunu falan zaten hiç hatırlamıyorum ama ortamı bayağı güzeldi.