the gods must be crazy

eskiden televizyonda sikca yayinlanan eglenceli bir film.

ingilizcesini daha dogrusu gerçek ismini merak ettigim film..indirip izlemek lazim tekrar..gökten düsen bir kola sisesiyle basliyordu bütün her sey..*

orjinal adı "The gods must be crazy" olan, ilki 1980 yılında çekilmiş, ultra eğlenceli film.
Filmin yıldızı ise amatör oyuncu N!Xau'dur.Xixo rolüyle gönüllere taht kurmuştur. Film, Xixo'nun boş bir kola şişesi bulduktan sonra gelişen olayları anlatır ve tek kelimeyle muhteşemdir. Tüm dünyayı kahkahalara boğmuştur. Oyuncu, hayatını ormanlarda yaşayarak sürdürmüştür.
Filmin ikincisi 1989 yılında çekilmiştir.

(bkz: The gods must be crazy 2)

karşılaşıldığında bir türlü kanal değiştirilemeyen film. *

yerli olan insanın dedikleri anlaşılmasa bile çinlilerden daha zeki olduğunu açıkça ortaya koyduğu film.*
(bkz: olsa da izlesek)

güzel bir yeşilçam klasiği

pembe panter serisinden sonra insanı gülerek ölmekle tehtid eden başka güzide film.

yıllardır arayıp bulamadığım dvd'sini sonunda bulduğum komik ötesi film.

bu filmi izlerken gülmekten geberdiğim ve film sonrasında meşhur zıplamalarını ** taklit ettiğim zamanlar küçüklüğümle ilgili gözümde canlanan en keyifli kareler arasındadır.

küçükken izlediğimde beni çok güldüren, bu sene ders zoruna izlenmiş ve uykumu getirmiş bir film

zamanında tüm dünyayı yarıp geçirmiş daha sonra çekilen 4 devam filmiyle de boku çıkarılmış efsane film. başrolünde "n!xau" adında namibyalı bir çiftçi oynamış, botswana ve güney afrika'da çekilen filmi jamie uys yönetmiştir.

(bkz: tanrılar çıldırmış olmalı)

bushmen yerlilerinin garip bir dili oldugunu gordugum filmdir.adamlar tıkırtılarla anlaşıyorlar resmen.*

popmundo'da bulunan sikindirik bir rozet yazisidir ayni zamanda.

bir de kucukken yarim aklimla "tanrilar cilgin olmalilar" diye cevirir, "tanrilarin hepsi cilgindir. tanri olmak isteyen once cilgin olmalidir, tanrilarin altin kurali hepsinin cilgin olmasidir." diye de aciklardim. hey allahim.

bir coca cola şişesinin nelere mal olabileceğini inanılmaz komik bir şekilde anlatan film. arada sırada eğlenmek için açar divxini 3-5 dakika izlerim.

çocukken izlediğimde aşırı komik gelen, gülmekten yerlere yapıştıran, sonra aynı beklentiyle tekrar izlediğimde "o zamanlar niye bu kadar gülmüşüz lan" dedirten film.
ama yine de güzeldir, izlenir, kafa dağıtır orası ayrı.

ilkokul 4. sınıftaydım. Hep sabahçı olacak halimiz yok ya, bir kere de öğlenci olduk. Hani kışın geceler uzun olurdu ya, hava soğuk olurdu hani... işte o zamanlar, kış vakti okul dönüşü vardı, akşamüstü serinliği, sonbahardan kalma...
Eve dönerdik, yemeğimiz annemizin kutsal ellerinde çoktan hazırlanmış olurdu.
Yemeği de yedikten sonra, ünite 3 - başarı dergisi - sayfa 42'deki ev ödevini yapıp tv'nin başına geçerdim. Yanlış hatırlamıyorsam star tv'yi açmıştı yine babam. Öyle ya, çok harika yabancı filmler yayınlanırdı orada.
Star tv açıldı...
Aman Allah'ım o da ne... Tanrılar Çıldırmış Olmalı filmi... Daha önce de izlediğim için çok sevinmiştim tekrar yayınlanmasına.

Afrika'nın uçsuz bucaksız çöllerinde siyahi insanlar bir damla su bulmak amacıyla yumru köke sahip bitkileri toprağın altından binbir zorlukla çıkarıp onları parçaladıktan sonra her bir parçayı avuçlarıyla sıkıp içindeki suyu damlatarak baş parmakları yardımıyla damla damla içiyorlardı. Bu ne emek... Bu ne yılmazlık... Bu ne azim... Bu ne eşsiz mücadele...

Demin bu eşsiz filmi izledim de aklıma yine kış vakti-akşamüstü okul dönüşünde eve dönüşlerim aklıma geldi mavi önlüğüm ve kirli beyaz yakamın kokusu hâlâ üstümde...

Filmi izledikten sonra onca yılları geride bırakıp geçmişe hediye ettiğimi anladım.
ve anladım ki çocukluğum bu filmin karelerinde saklıymış.
Evet, tanrılar çıldırmış olmalı ki bana verdiği çocukluğumu geri aldılar. Yakında gençliğimi de elimden alacaklar...
Belki 15 yıl sonra da Fihgt Club ya da Inception filmlerini izleyerek gençliğimi hatırlıyor olacağım...

"80'lerin sonu, 90'ların başı çocuk olma" zamanının en enfes filmi...

zamanın ötesinden edit: Canım Kübra'm... ilkokul aşkım... Belki şimdi evlenmişsin ve çocuğun bile olmuştur, bilmiyorum ama eğer uludağsözlük'te yazar isen benden sana gelsin yukarıdaki bitmeyen şarkım....

--spoiler--
çok uzun zaman önce izlediğim efsane film serisi. özellikle, gökten düşen bir coca cola şişesini tanrı kabul eden ve onu ufka götürmeye çalışan afrika yerlisini zihinlere kazımıştır. ben de özellikle bu tatlı afrika yerlisi ile onun çikolata oğlunun macerasının olduğu kısmı severim. çocuk kaybolur, baba da oğlunun peşinde maceradan maceraya atlar.
mesela bu çocuğun bir tür hayvandan (ismini hatırlamıyorum ama bu hayvan kendinden uzun ve büyük canlılara saldırmıyor) kendini korumak için kafasının üstüne tahta sopa koyduğu sahnede epey gülmüştüm.
bildiğim kadarıyla kendisi gerçek bir afrika yerlisidir (N!xau) ve bir ava gittiten sonra geri dönmemiştir*

http://www.moviegoods.com...es/1020/252836.1020.A.jpg
--spoiler--

az önce izlediğim ilk başta her ne kadar belgesel gibi gelsede amaçladığı ve verdiği mesajlar günümüzde halen geçerlidir. farklı bir yapım farklı bir komedi.

bu filminin başrolündeki abiye yalnızca 300 dolar ödenmiştir. oysaki Film 60 milyon dolar hasılat yapmıştır.

görsel

1980 yapımı matrak film, döneminin efsanelerinden biri. Yanılmıyorsam sonrasında devam filmleri de çekildi ama hiç biri bu ilk film kadar olamadı. Öyle ahım şahım bir senaryosu ve görselliği olmamasına rağmen sahip olduğu absürd yapı ile yerlere yatıran bir komedi.

Xi ile kabilesinin kendine özgü bir kültürü ve yaşam tarzı vardır ve hiç bir şekilde medeniyetten haberleri yoktur. Bu bir gün uçaktan bir ta ki birgün yukarıdan Coca-Cola şişesinin düşüp onunla karşılaştıkları güne kadar.