bugün

disiligi gorunmez kilmak icindir yoksa sanildigi gibi kisiligi yada kadinligi degil.
kendini ilahiyat profösörü sanan birçok kişi tarafından birçok yorum yapılmış olan konu.
(bkz: zekeriya beyaz)
tesettür, kadınla erkek bir arada olabilsin diye vardır..
tesettür ayeti: "mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." (nur suresi, 31. ayet)
tesettür ile ilgili Diyânet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu kararı:

http://www.kelamullah.com/dib_diykk.htm
müslüman kadın ve erkeklerin giyim şeklidir. ölçü de diyebiliriz.
risale i nur'da kadınlar için fıtri olduğu ispat edilmiş* olan, el yüz ve ayak haricindeki kısımların hatlar belli olmayacak şekilde kapanmasından ibaret giyim tarzı.

.
Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan* korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem* olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.

Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği* adamların nazarı*ndan sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder*. Hem tefahhuş* ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü't-teessür* olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren* pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa'da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan* sıkılarak, "Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar" diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü* hilâf-ı fıtrattır*. Kur'ân'ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye* olabilen kadınları, tesettür ile sukut*tan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf* ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor*. Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz* bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti* sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamayi ve tecavüzüne meydan vermemeyi, zayıf hilkati* emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı* olduğunu gösteriyor. Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın* açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!

Lemalar | Yirmi Dördüncü Lem´a | 198

ayrıca (bkz: baş örtüsü ile özgürlüğünü ifade etmek/@istanbul)
cennetin nimetlerinden faydalanabilmek için (hatta bundan emin olarak) bu dünya'da allah'ın bir emrini yerine getirmenin verdiği huzurla yaşamaktır.
(bkz: setr)
dünyanın nimetlerinden ve erkeklerinden bir beklentisi olmayan (hatta bunları umursamayan), aklı, ahiret hayatı için vaad edilen ödüllerde ve gılmanda olan kadının giyim tarzıdır.
islam dinine uygun giyiniş biçimi.
"valla, merve kavakçı'yla cennette çayırlarda yuvarlanmaktansa pamela anderson'la cehennemde aynı kazanda yanmayı tercih ederim... " diyen arkadaşımı dinledikten sonra iyice itici gelen giyiniş şekli.***
KURAN'DA TESETTÜR KELiMESi YOK :

Günümüzde kadının kapanması için kullanılan ''tesettür'' ifadesi Kuran'da geçmez. islam adına etrafında bu kadar büyük fırtınalar koparılan bir kavramın, yani ''tesettür'' ifadesinin islam'ın temel kaynağı olan Kuranı Kerim'de bulunmaması önemlidir. Demek ki 'tesettür' kelimesi dini bir kavram olarak sonradan oluşturulmuştur.

''Ayette geçen 'humur' ve onun tekili olan 'hımar' kelimesi kadınların başlarına örttükleri beze verilen özel isim değildir. Herhangi bir örtüdür. Bir şeyi örten şeye 'hımar' yani o şeyin örtüsü denir.'' Arapça sözlükler El Mucem ul Vasıf, El Müncid, Lisanı Arap, Tacul Arus'dan ''hımar''ın temel manasının ''örtmek'' olduğunu göstermektedir. Anlaşılıyor ki mezheplerin yorumundan sonra ''hımar'' kelimesi ile sırf başörtüsünün anlaşılmaya çalışılması, bu sözlüklerde bu kelimenin bir manasının ''başörtüsü'' olmasını sağlamıştır. Fakat kelimenin temel manası mezheplerin kelimeleri tahrif etmesine rağmen bu sözlüklerden bile bellidir. Ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu söylenir, baştan bahsedilmez. ''Arapça'da kadınların başlarına örttükleri şeyin özel adı ''hımar'' değil ''mikna'' ve ''nasıyf''tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın ''mikna(çoğulu mekani)'' ve ''nasıyfın'' hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu yazılıdır.''

NOT :
24 Nur Suresi 31
Kadını kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı ayetlerin başında bu ayet gelir. Bu ayetteki ''hımar'' kelimesi geniş manalı bir kelime olup örtü manasına gelir. gerisi için (bkz: turban).

NOT2 :
yukarıdaki yazı alıntıdır. *
kadınların örtünmesinin nedeninin, kuran ı kerim'in geldiği indiği dönemde, arap toplumundaki hırsızlığın çok yüksek boyutlarda olmasından ötürü, kadınların zinetlerini saklaması ve kendilerini hırsızlıktan koruması olmadığını bilmeyenlerin siyasi bir simge haline getirdiği kelimedir. günümüzde böyle bir hırsızlık durumu, belli kesimlerde var olup belli kesimlerde var olmadığından, kadınların örtünmesi zorunlu değildir. olması da saçmadır zaten, çünkü burada kadınların iyiliği istenmektedir. kimse bir şeye zorlanmamaktadır. bunun üzerine hala tesettür hakkında negatif düşünceler içeren entrylere eksi veren ibneler bok yemelidir.
bir inanç meselesidir.
örtünme anlamına gelir. anadolu'da yüzyıllardır var olan bir alışkanlıktır, gelenektir. örtünme yanlış değildir. heralde hepimizin ailesindeki bayanlar, annelerimiz, ninelerimiz başlarını örterler.
ama siyasi amaçlar için kullanıldığında sıkıntı çıkmaktadır.

atatürk'ün örtünme hakkındaki sözlerini buraya kopyala yapıştır yapıp siyasi simge olan türbanı desteklemeye çalışanlar, atatürk'ün "BiZi YANLIŞ YOLA SEVK EDEN KÖTÜ YARADILIŞLAR, BiLiRSiNiZ Ki, ÇOĞU ZAMAN DiN PERDESiNE BÜRÜNMÜŞLER, SAF VE TEMiZ HALKIMIZI HEP DiNi KURAL SÖZLERiYLE ALDATAGELMiŞLERDiR. TARiHiMiZi OKUYUNUZ, DiNLEYiNiZ. GÖRÜRSÜNÜZ Ki MiLLETi MAHVEDEN, ESiR EDEN, HARAP EDEN KÖTÜLÜKLER, HEP DiN PERDESi ARKASINDAKi DiNSiZLiK VE KÖTÜLÜKTEN GELMiŞTiR. ONLAR, HER TÜRLÜ HAREKETi DiNLE KARIŞTIRDILAR" sözünü de buradan kopyalayıp beyinlerine yapıştırmalıdırlar.
yaşlı dinclerin yanlarındaki genç körpe eşlerini dedikoducu gözlerden saklama aracı.
örtmekten ziyade kelime manası ''gizlemektir'' gizle nasıl gizleyebiliyorsan gizle.
ülkemizde kara çarşafların olabildiğince şeffaf olanları makbuldür...
taze, yeni moda rant kapısı.
Müslüman kadının giyiminde esas mesele, tesettürü sağlamasıdır. Eli, ve yüzü dışında bütün vücudunu örtmesi, açık kalmamasıdır. Giyilen bir elbisenin tesettüre uygun olması için de altını göstermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini örtecek kadar uzun olmalıdır. Bunun için altını gösterecek şekilde ince ve şeffaf olan bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz.
kimilerinin cehalet belirtisi olarak gördüğü giyinme şekli. insanları bilgilendirerek tutumlarını değiştirmek, bilgili ve gelişmiş bir zihnin üreteceği davranış olacağı için bu yöntemdense zorla engellenme yolu seçilmiştir.
herkes tarafında kendi anladığı şekilde yorumlanan, inananlar için yapılması şart koşulan. Muslumanlığın Emrettiği Giyim Şekli.
(bkz: tesettürlü bayan)
ortadan kalkacağı gün, sembolik açıdan da olsa kadına hakettiği itibarın iade edileceği gündür. türban kadını özgürleştirmez, aksine onu köleleştirir. bu nedenle tesettüre sahip çıkanlar, kadını bir mal, bir eşya olarak görenlerdir.