bugün

sınıftakiler ikiye ayrılırdı, sınıfta ders görmek zorunda kalanlar, atölyede ders görmek zorunda kalanlar diye. ben sınıfta ders görmek zorunda kalan öğrencilerdendim. atölyedekiler ellerinde cd'ler, misketler bir şeyler yaparken, ben ve sınıfımdakiler elimizde kartonlar o kartonlardan çizimler, şekiller yapıp dururduk.
3 yıl boyunca projeler ve tasarımlar yapıp sergi açmıştık. Orada başarıya doydum.
duyanda nasaya roket yapıyonuz sanacak. salak salak işler. 3d yazıcı ile bir şeyler tasarlamayı öğretseler bari. sikmişim kartondan prizmasını.
Nazar boncuklarından fıskiyeli süs havuzu yapıp 100 aldığım dersti.
daha önce düşünülmemiş, hayatı kolaylaştıran projeler yapın diyorlardı, amına kodum o kadar kolaysa sen niye yapmıyorsun?

ne verdin ki ne istiyorsun.
hiç unutmuyorum bir keresinde mukavvadan bir minibüs yapmıştım. streçten pencereler, kürdandan anten, her bir parçasını düşünmüştüm çok güzel bir minibüs olmuştu, hocama teslim etmiştim. gözümün önünde o minibüsü ikiye bölmüştü falçatayla. böldükten sonra da olmamış aradığım şey bu değil demişti. ağzıma çok şey geldi de o kelimelerin hepsini yutmuştum...