bugün

"fırkalara ayrılmayın" ayetini, "grup halinde ilerleyin, yalnız başınıza hareket etmeyin yoksa yolunuzu kaybedersiniz" şeklinde yorumlayan insanların oluşturduğu topluluktur. ancak "birleşmek" adı altında sayısı belirsiz tarikat oluşturular ve bunun "fırkalara ayrılmak" olduğunu idrak edemezler. ilginç.
nefis terbiyesi mefhumunu en iyi şekilde ele alıp uygulayan oluşumlardır.

tarih boyunca müslümanların dirlik ve birliklerinde önemli yerleri vardır. hak tarikatlar sebebiyle müslümanların cemiyet bağları güçlenmiş ve islamın yaşayıp yaşatılmasında herkesin pay sahibi edilmesinin ortamını hazırlamışlardır.

hoca/talebe, mürid/mürşid ve imam/cemaat geleneğinin islam kültürüne kattığı değer göz önüne alınırsa tarikatların islam tarihindeki yeri ve önemi daha iyi anlaşılır.

eğer tarikatlar olmasaydı bugünkü gibi bireysellik adı altında müslümanlar nefislerine şeytana ve gavura kolay lokma olacak ve belki de islam bugünlere ulaşamayacaktı.
hurafelerin ve şirkin kol gezdiği tarikatların islam'daki yeri nedir? ben söyleyeyim: hiçbirinin islam'da yeri yoktur, alayı kuran'a ters öğretileri yayarak âdeta halkı aptallaştırmak için yarışırlar. tarikat kültürünün bu ülkeye de, dünyaya da hiçbir olumlu katkısı yoktur. her türlü pisliği bulabilirsiniz tarikatlarda. halkı her açıdan sömürmek için inşa edilmiş, kula kul olmayı amaç edinmiş, din kisvesi altında her türlü şeytani öğretiyi millete kakalayıp, birtakım çıkarlar elde etmek için ortaya çıkmış olan, islam'a taban tabana zıt yerlerdir tarikatlar.

tarikatlara girenlere verilen tarikat terbiyesini anlamak için bir tarikatın müride, uyulmasının zorunlu olduğu yedi madde diye verdiği listeyi görelim:

1-) mürşidine (şeyhine) tam teslim olmak ve hiç kimseyi mürşidinden

üstün bilmemek.

2-) zeki ve idrak kabiliyeti yüksek olmak.

3-) şeyhinin hizmetinde hareketli ve atılgan olmak.

4-) sözünde sadık ve güvenilir olmak.

5-) malını ve mülkünü şeyhinin hizmetine vermek.

6-) mürşidin (şeyhin) ve tarikatın sırlarını gizli tutmak.

7-) canını şeyhi yolunda vermeye her an hazır olmak

lütfen şu makaleyi okuyunuz: http://www.kurandakidin.com/2011/10/15-tarikatlar/

haberin olsun, halis din yalnızca allah’ındır. o’ndan başkalarını evliyalar edinerek “biz bunlara yalnız bizi daha fazla allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz” diyenlere gelince; allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. şu bir gerçek ki allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.

39– zümer suresi 3

rabbinizden size indirilene uyun. o’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

7– araf suresi 3
tehlikelidir.gitmişliğim vardır.peygamberden öte bir süperman olarak görürler şeyhlerini.tüm kainatın şeyhin etrafında döndüğüne inananları vardır.şeyhinden yardım istediğinde anında yetişileceğine inanılır ve katiyen sorgulama kabul etmez.koşulsuz kayıtsız şartsız teslimiyet ister.şöyle bir muhabbet vardır. Allahın şeyhine hulul ettiğine inanan vardır kannımca o kişinin direk Allah olduguna da inanlar olabileceğini düşünüyorum.şeyhi namazı bırak dese bırakacak sofiler vardır.Allahın emrinden daha değerlidir şeyhlerinin emri.ve inanın bana öl dese ölüme koşacak olanları bolcadır.cennet vaadelmiştir.hasan sabbahın günümüz versiyonudur.ama tuhaf bir şekilde çok kişiye içkiyi bıraktırdıgı falan söylenir .bir çok yeri kuranla çelişir tarikatların bana göre islamdan sapmış başka bir din gibi bir oluşumdur.hatta şirk yuvasıdır denilebilir kanaatimce.sofiler şunlara inanır gavsımızın sayesinde insanlar bizi seviyor insanlar bizi sayıyor selam veriyor.şunu net bir şekilde söyleyebilirim.bu durumda benim de kabahatim olabilir ama oraya gitmeden önce insanlar beni sever saygı duyardı gittim kimse siklememeye başladı.kuranla gelen islama inanıyorsanız tavsiye etmem.ama yok ben yeni bir dine mensup olmak istiyorum derseniz buyrun gidin derim.
kuranı siz anlayamazsınız der oysa biz ayetlerimizi apaçık indirdik der kuran.
Allahtan başka şefaatçi aramayın der kuran.sofilerin çoğu son nefeste ve kabirde şeyhin şefaat edeceğine inanır.
şeyhin zihin okuduguna hatta kendilerini gördüğüne de inananlar vardır.bunların hiçbiri uydurma değildir.
şeyhin kişiyi hidayet erdireceğine inanılır.velhasıl kelam gitmek isteyenlere bunlar yeter sanırım.
ha bide peygamber kızına ben bile seni kurtaramam derken şeyh bütün sofileri kurtaracaktır.
Tarikatlarda afyon ve hurafe bolca bulunur. Ayrıca şeyhi putlaştırma da vardır. Müritler şeyhe körü körüne teslim olurlar. Şeyh ve yanındaki soytarılar müritleri iliklerine kadar sömürürler. Ayrıca müritlere bir sürü şirk öğretisi pompalanır.

Tasavvuf zaten baştan aşağı şirktir, hurafedir. kuran'a aykırı bir sürü şeytani öğreti ile doludur.
alayı yalandır.

http://www.milliyet.com.t...nin-gizemli-tarikatlari/1
https://onedio.com/haber/...-12-ilginc-kisilik-866614
zamanında hristiyanlıkta da çok bulunan ne idüğü belirsiz topluluklardır. insanı aracı koyma işidir.

şeyhinin dünyayı döndürdüğünü sanan, radyonun cinlerle çalıştığını sanan delileri barındırır.
dinin en çok alındığı yerlerdir, bonzai etkisi yaşayıp oraya buraya da saldırılar. ayrıca beyin yıkama da bunlar da olur. hiçbir islami terör örgütü tarikatsız ortaya çıkmamıştır, hepsinin kalbinde islam fikrinde tarikat vardır.
yaklaşmadığım ancak peşinden giden insanları bir türlü bu yoldan alamadığım oluşumlar. eğer bunu okuyorsan şu tarikat işini bırak kardeşim. bu yol, yol değil.
Hakk yolunu kendi iradeleriyle bulamayanlar tarikatlara, cemaatlere kendilerini teslim ediyorlar. Belli bir güce aidiyet duygusu kişinin özgüvenini yükseltiyor. Fakat koşulsuz bu teslimiyet reddetme iradesini de ortadan kaldırıyor. Ne soylenirse doğru ve tartışılmaz kabul etmeniz bekleniyor. Farklı düşünmenin düşman olmak kabul edildiği ülkemizde, aynı tip insan olmamız onlardan degilsek ölmemiz yok olmamız isteniyor. Bilinenin aksine dava adamları olmuyorlar. En ufak bir fikir ayrılığında dinden çıkmış sayılırsınız. Bireysel fikirlerini askıya alıp örgüte tamamen teslim olmak, örgütün yasadışı her işine ortak olmayı mecbur kılıyor. Bu sebeple zamanında çeşitli cemaatlere mensup şimdilerde demokrasinin neferi gibi görünen dostlara tavsiye; kendilerini çok fazla kaptırmadan mücadele etmeleri. Zira geleneklerimiz bu çaplı fikir degisikliklerini döneklik olarak yorumluyor. Bu yaşıma kadar hiç bir örgüte yada cemaate mensup olmadim. Bu sebeple verilemeyecek hesabım yok. Aslında her telden çalıp sonrada 'kandırıldım' deyip işin icinden sıyrılmak var ama bana yakışmaz. Insan haklarına sahip çıkmak için bir siyasiden emir almaya gerek yok. Hayatınızın her döneminde Allah sahip çıkmanızı zaten emrediyor. Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir zulme seyirci kalmamak insan olmanın gereği. Zamanında gücü elinde bulundururken her türlü aymazliga ortak olup, şimdi veryansın etmek nafile. Aldığınız onca ah yanınıza mı kalacaktı? Şimdi demokrat gorunenlerin üç beş sene sonra vatan haini ilan edilmeleri ufacık bir çıkar ayrılığına bakıyor. Diyeceğim o ki; daha sakin savunun kendinizi ideolojinizi. Intikam hırsınız adaletinizin önüne geçmesin. Bugünlerde gelir geçer, neler neler geçmedi ki... kimsenin geriye utanılacak bir geçmiş birakmamasini temenni ediyorum.
görsel
Şer yuvaları.
Bir duzen koruma bicimi.
tarikat kelimesi çoğul olduğundan* sondaki çoğul eki gereksizdir.

yapı açısından eski kültürlerin ve dinlerin islam diniyle ortak olarak eridiği potadır tarikatlar. hristiyanlık ve yahudilik içinde de gözlenen bu tip yapılardan kaçınmak mümkün değil çünkü zamana adaptasyon kılıfı içinde zırt pırt ortaya çıkıyorlar.

örnek vereyim:

helenistik dönem ve sonrasında diadokhos ve romalı generaller kudüs e girdikçe yeni yahudi tarikatları türedi. bundan bin yıl kadar sonra hristiyanlığa geçen çeşitli kavimler eski adetlerini hristiyanlık içinde yeni tarikatlar kurarak muhafaza etti, reform sonrası kilise de yeni tarikatlarla kendine yeni yayılma alanları buldu*. bizim coğrafyamızda da yeni yüzyılın yorumcusuyum diye her yüzyıl topraktan bitiveren tahrifatçılar vardır. bunlar bin sene önce ibn sina ya mürted diyordu, bugün de kendileri gibi düşünmeyenleri zenadıka diye niteleyip siyasi aygıtlara sızarak saçma öğretilerini yayma derdindeler.

sizin anlayacağınız bunlardan çekeceğimiz var. ortak noktaları da aynı hristiyanlıktaki azizler gibi onlarca peygamberlerinin oluşu. kendilerini de onlara ermiş, şeyh, pir, hazret, bediüzzaman diyerek kandırıyorlar.
şalvar...
Kendine cin musallat edip etrafta " kalp gözlerim açıldı" diye gezen andavallarla doludurlar.

Kesinlikle tüm tarikatlar kendilerini kur an ın süzgecinden geçirmelidirler.
Yoksa şirk yuvaları olmaya mahkum olurlar.
mal yuvaları..
tuvalet deliği yuvalarıdır. terörün birincil kaynağı buralardır. şeyhleri için ölürler, şeyhinin taşağını yalan zikir çekerler. ayrıca şeyhinin suretini hayal edip mümine eşine abanan kesim de bunlar. cin çıkartacağım diye insan siken yaratıklar da bunlar. lanet olsun onlara.
Mitoz bölünmeyle çoğalan cukkası bol yapılardır.
Tümünün iki ortak paydası vardır.
Birincisi, Asla biri ötekine göre gerçek islam değildir.
ikincisi ise giyim kuşam peygamber sünneti olurken deve ye binmek gibi bir sünnetleri yoktur.
Tek bindikleri deve full mercedestir.
aşırı din çekildiği için sapıtmanın olduğu yerlerdir. belli bir yerden sonra din artık kontrolden hepten çıkıyor. din ve uyuşturucu arasında çok sıkı bir ilişki var ve uyuşturucuyla aynı etkiyi gösteriyor. tabi bu dindarlığın artmasıyla paralel nasıl uyuşturucunun etkisi ve yıpratıcılığı artıyorsa din de fazla çekince aynı derecede etki gösteriyor.

alın mesela bonzai çekince de insanlar aynı etkiyi gösteriyor:

http://www.youtube.com/watch?v=SSl0VY6WZho
Dini kendilerine şemsiye olarak açmış fakat o şemsiyenin altında her haltı yiyen insan topluluğu.
Ayrıca bu tarikatların hemen hemen hepsi her an terör örgütüne dönüşebilme yeteneneğine sahiptirler.
Tarikatlara katıldıktan sonra kula kulluk etme gibi etkiler ortaya çıkabilir. Bulaşmamak gerekir. Ne olacakları hiç belli olmuyor.
alayı sapıktır.
Seyh'lerin buyruğundakilerin oluşturduğu düzenek..

islamın SEYTAN'lardan arınabilmesi için öncelikle şeyHtan'lardan arınması gerekir...
dinin halkçılaşmasıdır.