bugün

yıllık izindedir kesinlikle.
tanrı sözünün eridir. kendi koyduğu kurallara satırı satırı uymak hususunda tanrıdan başka hiçbir otorite başarı sağlayamamıştır; sağlayamaz da. tanrı ademle sözleşme yaparken, seni yeryüzüne gönderiyorum ve orada bütün tercihlerinde özgür olacaksın, der.

yeryüzündeki tüm hadiselerden sorumlu olan insan, hiçbir devletin veyahut otoritenin sağlayamayacağı bir özgürlüğe bizzat tanrının müsaadesiyle kavuşmuştur. bu özgürlükle yeryüzünde bozgunculuk ta yapabilir, adil bir düzen de kurabilir; bu kendisinin bileceği iştir. ve tanrı hiçbir zaman bu sürece karışmamıştır. kendinden emin bir efendi olarak, sırasını beklemektedir.

"ben size, ister ciddiye alın, ister almayın, gönderdiğim kitaplarda bu dünyadaki tüm tercihlerinizde özgürsünüz, fakat yeniden benim huzuruma geldiğinizde sizi bu dünyadaki yaptığınız tercihlere göre değerlendireceğim" derken gayet adildir.

siz özgür bir birey olarak bu söylenenlere inanırsınız. ona göre hareket eder kimselere tecavüz etmemeye, kimsenin malını yememeye, kimsenin helaline göz koymamaya, ahlaklı ve erdemli olmaya çalışarak özgürce bir tercihte bulunursunuz. ve eğer gerçekten bu oyunun ikinci perdesi varsa orada mükafatınızı ya da mücazatınızı alarak, tanrının sizin için uygun gördüğü bir yerde kıçınızın üstüne oturursunuz.

ya da gene özgür bir birey olarak bu söylenenlere inanmazsınız. ıraklı ya da başka milletten olan kadınlara tecavüz eder, onların hakkını gasp eder, hırsızlık ve bozgunculuk yaparak gene özgürce bir tercihte bulunursunuz.eğer gerçekten bu oyunun ikinci perdesi yoksa yaptığınızın yanınıza kar kalmasıyla birlikte kozmozun bir yerlerinde kıçınızın üstüne oturursunuz.


elbette bütün bu süreçte size verdiği sözü tutan tanrı hiçbir eyleminize karışmaz. bugün yaşadığımız devletin yaptığı gibi önce ifade özgürlüğü vardır dedikten hemen sonra bu özgürlüğe güvenip kendince fikirlerini söyleyenlere binbir türlü bela göndermeyecek kadar sözünün eridir tanrı. size yeryüzünde ne yaparsanız yapın karışmam der ve karışmaz da.

yani ki size bu dünyada kimsenin veremeyeceği kadar geniş bir özgürlük verir, ve sabırla sizin neler yapacağınızı izler. eğer inanıyorsanız o ıraklı kadınların da hesabının bir yerlerde tutulduğunu bilirsiniz. ayrıca tanrının güzel isimlerinden biri de müntakim'dir. yani intikamını hakkıyla alan. merak etmeyin, eğer derdiniz buysa kimsenin kanı yerde kalmaz.
bazılarının sırf "tanrıyı savunacam" diye o kadınların halini psikolojilerini görmezden gelip alakasız cevaplar verdiği sorgulamadır. bu sorgunun içeriği "neden" sorusudur. bir insanın aklından defalarca geçen "neden neden neden..vs" şeklindeki iç feryattır.

tanrının hep bir bildiği her hareketinde bir hikmeti vardı, ancak o kadınların bir bildiği yoktu. bilen bilmeyenlere neden yardım etmedi? sorusunun bir değişik halidir.

o kadınlar tecavüze uğrarken sabah kahvaltısında eşzamanlı olarak bir yandan haberleri izleyip diğer yandan tereyağı bal kızarmış ekmek yağlı beyaz peynir domates ve demli çay eşliğinde olayları takip edenlerin tanrıyı bu durumda savunması ilginçtir.
kimbilir nerdedir. melekler ceza yazıyor mu diye aşağı bakıyordur arada. aşağıdakiler işini bitirince melekler de cezalarını bitiriyordur.
tecavüze uğrayan da "tecavüze uğradım ama öteki tarafta cezasını alacak onlar" deyip kaderine razı oluyordur.
(bkz: bir soru sordum din kayboldu)
peki abd, ırak'ı ilk işgal ettiği günlerde,sokakta işgal edilmelerine sevinerek kutlamalar yapan ırak halkı o sırada neredeydi ? diye yine soruyla cevaplanabilecek soru cümleciği.

(bkz: işgal edildigine sevinebilen millet)

(bkz: kişilik)

(bkz: şeref)
"kendisine inananların, hayal dünyalarında idi" şeklinde cevaplanası yüksek ve her sorgulayan bünyenin aklına gelebilecek tarzda bir soru.
"şüphesiz ki onlar tecavüze uğrayacaklardır. iblis ortakları için demir kazanlar yaratılmış, içlerinde dünya ateşinden kat kat sıcak lavlar konulmuştur. andolsun ki, biz adaletlendiriciyiz."
hangdiri 34-37

ilgili ayette de belirtildiği gibi, ıraklı kadınlar tevacüze uğramaları, bunu yapan yaratıklar da tecavüz etmeleri insan öldürmeleri için yaratılmıştır.
işte dünyanın dengelsini açıklamak bu kadar basittir.

oturup bir çözüm aramaktansa, kötülük yapanlara karşı durmaktansa, ellerimizi semaya açmak, kıçımızı cami halısından kaldırmamak ne güzelidir. bir de yerden ısıtmalıysa oh mistir.
osmanlı zamanında 3 kıta huzur ve refah içinde yaşarken neredeyse şimdi de orada.
güncel Önemli Başlıklar