bugün

yorumcu: "devletin her yerine nasıl bu kadar sızmışlar?"

cevap: "adamların ilk çıkardığı derginin adı sızıntı."
lan beni lisede zorla abone yapmışlardı. sikerler mi acaba?
Beni de lise de zorla abone yapmışlardı sonra işin bokunu çıkarıp hepimize 2-3 tane daha sızıntı dergisine abone yapmaya çalışıyorlardı çok satıyo gibi göstermek için. Bi kızı 6 tane sızıntı dergisine üye yapmışlardı.
mesajlı dergidir. herifler önceden vermiş mesajı. evet.
göstere göstere nasıl devlet içine sızılır 101
çocukluk dönemimin bir kaç yılına ortak olan komşumuz vardı cemaatçi idi beni de severdi. bu dergiyi belli aralıklarla bize getirir anneme ablama ve bana okumamı tavsiye ederdi.

Kadını severdim de getirdiği sızıntı dergisinin okumaması için büyük bir gayret sarf ederdim
ya yakardım ya atardım.

muhafazakar çevrede yetiştim kendimi de muhafazakar milliyetçi olarak tanımlıyorum
yalnız Cemaat ve cemaatçilerden oldum olalı hazzetmem hep itici hep yalancı gelmişlerdir bana.
Sanırım okumaması için sarf ettim çapa bundan.
bir dönem değerliydi. *
Kandırılanların okuduğu dergi , hiç okumadım. Eskiden akpli komşularımızın aldığı zaman gazetesiyle birlikte gelen dergiydi sanırım.
derginin ilk sayısının kapağı ağlayan çocuk resmi ve mehmet akif ersoy'un " merhametin yok diyelim nefsine, merhamet etmez misin evladına" sözü ile süslenmişti. diğer sayılarını internet ortamında incelemiştim. kapak tasarımları genelde ışık huzmeli, gezegen resimli ve üzerinde ayet olurdu. ismi öyle hoşuma giderdi ki, hani ormanda yürüyüşe çıkılır da gizli bir su kaynağına rastlanır, burdan da ince ince su sızıntısı akar gider, böyle bir doğa çağrışımı yapıyordu. ama gün geldi, malum olaylar oldu. her şey ortaya döküldü ve en sonunda her gerçek gibi bunu da öğrendik ki meğer çok hoşuma giden bu sızıntı ismi bile kripto bir isimmiş.