bugün

kimse kusura bakmasın! bu apaçık, net, acı bir gerçektir.

ulan dergi yayınlanıyor kimsenin sikinde değil. her kes sol frame de sevişip sevişip duruyo.

çok afedersiniz sürekli listeye giren yazarlarda birbirlerine yorum yapmasa ( liberalisticcommunist, efervesantadem, mbaran, turkuaz vs ) birbirlerini eleştirmeseler inanın sol frame de söykü sayılarını bile görmicez. mesala biradetbeyfendi; bak o çocuktan allah razı olsun. o baya bi yırtınıyo, baya bi mücadele gösteriyo. peki kimin için? tabisiki sözlüğü herkeşe tanıtmak için.

burdan tüm yazarlara sesleniyorum. arkadaşlar lütfen bu dergiyi sikleyelim. bu dergi bizim, yani uludağın dergisidir. (bkz: söykü dergisi sayı 5 oda) önümüzdeki sayı bu. her keş yeteneklerini döksün. avare sözlük. ulan o sözlük bile bizi geçiyor be.

uludağ bu değil! cidden böyle olmamalı! haydin millet. gösterin kendinizi...

sıra sizin sıranız!
sözlükte okurdan çok yazar olmasından kaynaklanan durum.
yerinde bir tespittir.

söykü dergisinin pek siklenmemesi dahi pek siklenmezken derginin siklenmesi beklenmemelidir.

(bkz: ailecek siklemiyoruz)
Söykü iyi bir çabadır, yalnız bazı hataları var ki bunu hala göremiyorlar...

Söykü bir çocuk dergisi, lakin bir yazar edebiyatıyla yazılıyor. Konular çocukların dikkatini çekecek kadar masum ve içten, ama üslup, kelime seçimi, tasvirler ancak bir üniversite öğrencisinin anlayabileceği tarzda. işte sorun da burada, kimse bunu düşünmüyor, çocuklar anlamayıp sıkılırken, büyükler gereğinden fazla anlayıp sıkılıyor.

Söykü güzel bir fikir, ancak hitap ettiği kitlesi ne yazık ki yok.
aslında özel msj, silik vs kısmının olduğu yere ayrı bir buton konulsa belki daha iyi olacaktır.
özet geç zihniyeti hakim oldukça, siklenmemeye devam edecektir.
şaşırtıcı bir durum değildir, belliydi en başında.
yorumlara bakılırsa doğrudur. zira ben birçok kişinin takip ettiğini düşünüyorum. buradaki sorun bence insanların birbirleriyle yarışma halinde olması. bu bir edebi aktivite için baltalayıcı bir durum. ayrıca söykü sınırlı bir çalışma. herkes öykü okumaktan hoşlanmıyor olabilir. yaş ortalaması da gözetilip daha geniş bir çalışma yapabiliriz. sanal bir fanzin gibi. şiirler, yazılar, hatta karikatürler(yazarların kendi yaptıkları), düşünceler... bu herkesin iştirak etmesini ve daha bir şevkle takip edilmesini sağlayabilir. ayrıca belle'ye katılıyorum yayınlanınca kısa yoldan ulaşabileceğimiz bir buton olmalı gelişmeler kısmının altında. bu benim naçizane görüşüm. söykü tek başına bakıldığında iyi fakat genele hitap etmeyen bir çalışma. geliştirilmediği sürece malesef amacına ulaşmayacak.
yazılan uzun öykülerden ötürüdür.

zaten söykünün okunulabilirliği yok. kim çıkartıyor? neyse siktir et kim çıkarıyorsa çıkarıyor.

şaka maka, öykü yazanların birbirlerini eleştirmesi çok komik. ben gülüyorum şahsen.

yılmaz erdoğan'ın reklamında oynayan, "kendim yazdım, kendim oynadım. nasıl olmuş abi?" diyen eleman gibiler.

neyse söykü zaten tutmaz. bu kafayla giderse hiç tutmaz.

ha bide şeye ayarım, ben bunları sikleyip eleştiriyorum. aslında siklediğim için değil, polemik çıkarıp sataşıp eğlenmek için. birinin hikayesini eleştiriyorum, üşenmiyorum okuyorum bide. lan ben öyle uzun yazı okumam amk. sizi eleştirmek için bile olsa öykünü okumuşsam, okuduktan sonra beğensem bile ipneliğine eksiye basmışsam sizin bana teşekkür etmeniz lazım.

neyse ne diyordum, adamları eğlenmek adına eleştiriyorum. hepsi zatır zutur zıçıyorlar ağzıma. vay anam vay. olaylara gel. bende müslüman götüne meraklıyım. sarıp duruyorum velhasıl.

neyse ne diyorduk, pek değil hiç siklenmiyor aslında.
http://www.swfme.com/swfs/109229siklemiyoruz.swf

bunun gibi.
aslında kukla ve kafasındakilerin siklememesidir. sevindiricidir.
ne yazık ki doğrudur.
mantık dı$ı gelen $u ki diyelim soba seçilmi$ o sayının konusu. sobasız eserlerin girememesi garip durmu$. yoksa ben mi yanlı$ biliyorum?
ilk kez duyduğuma göre pek önemsenmiyor..