bugün

ironisi bile ironik olan durumdur.

isvicre'de bir kokteyl veriliyor. Büyükelçi, Bakanı isvicre Bakanı ile tanıştırıyor :

"isviçre denizcilik bakanı"

Türk bakan şaşırıyor

"iyi de isvicre'de deniz yok, bakanı var"

Deyince isvicreli Bakan:

"iyi de sizde de Adalet Bakanı var"
demokrasi ve hukuk devletinde olmazsa olmazdır, muz cumhuriyetlerinde geçerlilik şu şekildedir, yandaş yargı, yandaş suçlu, ve karşıt görüş sahipleri.

kimileri 2 ayda dünyayı zimmetine geçirmesine rağmen tutuksuz yargılanır, kimileri delil karartmasın diye (olmayan delil) yıllarca tutuklu vaziyette davanın açılmasını bekler.

ama biz demokratik hukuk devleti olduğumuz için bunlardan korkmamıza gerek yok !
tarafsızlık kavramından vazgeçmiş olarak konuşmak gerekirse, düzenin kimin için işlediğini bildiğimiz halde ülkenin yarısını peşinden sürükleyenlere engel olamayan diğer yarı olarak eli boş götü yaş bir şekilde laflamaya çalışmak neye yarar diye düşünüyorum da cevabını bulamadım.
bu ülkede zamanında insanlara ateş veren bir nesil yakıldı ve bizler onların çocuklarıyız. popülerlik uğruna maymunluğa soyunan bir toplumu alkışladığımız sürece daha sırtımızı çok sıvazlarlar ( ! )

dünya kötü insanlar yüzünden değil, kötülüklere ses çıkarmayan iyi insanalar yüzünden yaşanılası bir yer değil. Albert Einstein
demokratik ülkelerde ki kaidedir..

biz istisnayız.
(bkz: masumiyet karinesi)
kenan evren de masum mudur dedirtecek hukuki önerme.
Ülkemizdeki niyet okuma ve linç kültürü yüzünden uygulanamamaktadır. Tecavüz haberi çıkınca Hadım edin diye bağıran tiplerin dilini kesmeden de olacak gibi değildir.
Türkiye'de ise bir kişi masumiyetini ispatlayana kadar suçludur.
bu kural, bütün karılar tarafından nikahtan hemen sonra unutulur ve şuna dönüşür: masumiyeti ispatlanana kadar bütün kocalar suçludur.
bu evrensel ilke masum biri suçsuz yere hapis yatacağına suçlu da olsa belki 100 kişinin hapsedilmesinin ertelenmesi ya da hapis yatmaması esasına dayanır. Ayrıca insan onuruna yakışmayan işkenceyi önlemenin bir yoludur. Devlet elindeki sınırsız kamu gücü ile maddi gerçekliği aramakla yükümlüdür.

Bu arada istanbul sözleşmesine uygun olarak hazırlanan 6284 sayılı AiLENiN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞiDDETiN ÖNLENMESiNE DAiR KANUN'da bu husus gözardı edilmektedir. Kadının sadece bir beyanına binaen herhangi bir araştırma yapmadan, tanık dinlemeden mahklemeler evden uzaklaştırma vermektedirler. Bu da masumiyet karinesinin yok sayılmasıdır.

Johny depp ve Amber heart davası bize göstermiştir ki her ağlayan kadın masum ve haklı değildir.
Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ileri hali.

Masumiyet karinesi olarak da bilinir.

Mantığı hz ömer adaletinden bile öncelere dayanır.

“Masum bir insanı bir gün hapsetmektense, suçlu 1000 insanın serbest kalması yeğdir.
Ülkede masumiyetini ispatlayana kadar herkes suçludur versiyonu geçerli.
(bkz: masumiyet karinesi)

Elbette kpss için çalıştık. Yoksa ne bileceğim.
kanıtın olmadan sözle kimseyi inandıramazsın bu devirde.
(bkz: masumiyet karinesi)
bir diğer deyişle yalanı ortaya çıkan herkes yalanını inkar eder. ortaya çıktıktan sonra kılıf bulmaya çalışır.