bugün

hayalgücüne taptığım tek insan. mükemmel bir yazma kabiliyeti ve yaratıcılık. her eserinin ayrı bi hastasıyımdır ama o, ruhlar dükkanı, yeşil yol, sadist, oyun, maça kızı, falcı, kemik torbası, kujo, medyum, karanlık öyküler, sis en bi şahane kitaplarıdır belirteyim.**
çoğu kitabının filminin çekildigi, ulan bu adam senaryo mu yazıyo kitap mı? diye düşündüren ama her ne olursa olsun super bir hayal gücüne sahip yazar..
amerika'da yasamasinin ve amerikan olmasinin edebiyat alanindaki sayginligina bir dezavantaj oldugunu dusundugum yazar. gerci son zamanlarda o da sadece senaryo yazmaya basladi ama neyse.
küçükken çok ufak tefek olmasından dolayı çocuklar tarafından hırpalanan birisiyken, kendine korku hikayeleri anlatma yolu seçmiş böylece çocuklar ona saygı duymaya başlamış.tabi o da iyi bir yazar olmuş...
sadist* kitabında ayak koparma sahnesiyle beni şok etmiştir.filmini sadece o sahne için izlemiştim.yalnız stephen king kitaplarının şöytle bir sorunu var ilk 100* sayfası kesinlikle sıkıcıdır.o yüzden herkes sevmez.sevenler ise bir kitabını bitirmeyi başaranlardır.azmetmek lazım stephen king'i sevmek için.medyum kitabının filmini ise stenley kubrick çekmiştir.çok da güzel olmuştur.kitaplarından çekilen filmlerden başka dream catcher* vardır.
yazdıkları belirli bir yaşı geçince çok da anlam ifade etmeyen hayal gücünün sınırları atmosfer kadar geniş kişi. 12-16(bilemedin 17) yaşları için biçilmiş kaftan olan kitapları vardır. çoğu hikayesi maine'de geçer. gerçekten de ilk 100-150 sayfası kitaplarda karakter tahlilleri, kim nerde yaşıyo vs detaylarla dolu olmakla beraber, son 200-250 sayfa soluksuz okunabilmektedir. o baştan sona soluksuz okunabilen kitaplarındandır. diğer kitaplarının çoğu böyle bir 100-200 oranına sahiptir. konuların büyük bir kısmı doğa üstü olmakla beraber, cinnet geçiren, ruh hastası tipleri de mevcuttur. ayrıca, doğa üstü içerikli hikayelerinin büyük bir kısmının beyazperdede iş yapmaması da ilginç bir anekdottur. (bkz: yeşil yol) (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
esaretin bedeli çok başarılı uyarlamalardan biridir.
"bir de hayatımın projesi diye" adlandırdığı kara kule serisi vardır ki, geçirdiği trafik kazası bile bitirmesine engel olmamıştır, iyileşip ayaklanınca bitirmiştir 2001 yılında.
seri 7 kitaptan oluşur ve bitirmesi yaklaşık 30 yıl sürmüştür, döne döne arada bi uğrayarak yazdığı için. işin üzücü kısmı, steve'in bu serinin bitiminde yazın hayatına uzun bir ara vermiş olmasıdır.
hikayelerini genellikle amerika'nın maine eyaletinde geçecek şekilde kurgulayan,müthiş bir zekaya ve allahtan gelen bir yazma kabiliyetine sahip olan,korkuyu en güvenilir yer olan aile'nin içine sokarak inanılmaz bilinçaltı oyunları yapan,jerusalem's lot,derry gibi adını duyunca ürperten mekanlar yaratan,geçirdiği bir trafik kazasıyla hayranlarını dehşetlere düşürmüş olan,azımsanmayacak kadar büyük bir hayran kitlesine sahip olan,muhteşem insan,harika yazar.psikolojik gözlemleri,ayrıntıları tarif edişi,herşeyi muhteşemdir.yüce insan.yalnız kitaplarının sinema uyarlamaları çok başarısızdır,sanırım böyle muhteşem kurguyu ekrana aktarmak kolay olmuyor. (bkz: hayvan mezarlığı)
dünyanın gelmiş geçmiş en iyi korku yazarı oldugunu dusundugum yazar.

(bkz: cinnet)

(bkz: tepki)
kitaplarıyla yaşaması güzel olan ama hiç bir hikayesinin sinemaya uyarlanmasının becerilemediği süper fantastik eserlerin sahibi yazar
"Herkes benim korkunç biri oldugumu düsünüyor.Hiç bile!Bende bir çocuk kalbi var;Masamda bir kavanozun içinde." sözlerinin sahibi deli manyak yazar.
hayvan mezarlığı,o,göz,buick8 gibi kitaplarını üçer döder kez baştan okuduğum gelmiş geçmiş en güzel yazarlardan biri
kara kule...bu güne kadar okuduğum en iyi fantastik roman serisiydi..özellikle bu seriye diger kitaplarındaki karakterleri hayatı boyunca bu hikayeye eklemesi çok mükemmel bi atmosfer yakalamış...kurgusu,olayların geçtiği dünyalarda biran siz yaşıyormuşsunuz hissine kapılırsınız...adam daha ileri gitti 6. kitapta kendiside romanın içine girdi...bi fantastik romanda gerçekçilik ancak bu kadar iyi yakalanabilir ya...tabi dier kitaplarını atlamayalım...arkadaşların dediği gibi ilk başlar,ilk kez okuyanlara sıkıcı gelebilir...ama sabredenler aradıklarından fazlasını bulacaktır..yinede ben sıkılırım diyorsanız size önerim king'in kısa hikayelerini okuyun..."karanlık öyküler" ve "sis" "geceyarısını 4 geçe" "rüyalar ve karabasanlar" size önereceğim en iyi derlemelerinden...buda sizi kesmiyosa "hayatı emen karanlık"(dark half)..bi okuyun..dier kitaplarından bayaa bi farklı..gençlik dönemlerinde yazdığından salt manyaklık var..bu kitabı okumaya başlayıpta sıkılan görmedim
muhteşem bir korku yazarı.mahşer, hayvan mezarlığı,kujo,yeşil yol tavsiye ettiğim kitaplarıdır.
onun romanlarını okurken bir sadist olduğunu ve kesinlikle şuanda bir tımarhanede kolları bağlı bir durumda yaşadığını düşünebilirsiniz, oysa kendisi sıradan bir aile babası ve gayet normal bir kişiliktir. yönetmen ve oyuncu olmak isterken kendisi roman yazarı olarak bulmuş hepsi bu.
kitapları ve filmlerinde yaşlı ve çocuklardan korkulmalıdır insanlar cool olmak için bile okuyomuş gibi yapabilirler**
insanların hakkında kötü bi yorum yapamıyacağını düşündüğüm akıllı olmayıp çok zeki olan bi yazar
amerikan edebiyatının hamburger ve colası..
o der ve susarim.
okumadığım fakat uyarlanan filmlere hasta olduğum yazar.
-doleres
-misery
-yeşil yol
-esaretin bedeli gerçekten hayranlık duymama sebeptir
-ayrıca the game filmi de onun bir kısa hikayesineden uyarlanmıştır.
bay üçbuçukçu.
Devamlı kendi kitaplarından uyarlanan filmleri ezme konusunda bir kompleksi var.The shining filmiyle ilgili fikirlerinde bu açıkca görülmüştür...Yazarlığı gayet tabii ki tartışılmaz ama daha esnek olmalı bence.
piyasa yazar...
O -IT- adlı kitabıyla fantastik edebiyatta tavan yapan yazardır. Yazın alanında bir insan evladı ne kadar mükemmel olabilirse o kadar mükemmeldir. Kitaplarının büyük çoğunluğu başlangıcından sonuna dek son derece akıcıdır ve karakter tahlillerinden ziyade, fantastik kurguların ardında çalkalanan felsefi ve sosyolojik artalanlar inşa etmeye bayılır. Yapıtları katmanlı okumaya son derece müsaittir. Ne yapar eder birbiriyle ilgisiz görünen konuları bile ustaca bir araya bağlayabilir. Fantastik ve korku edebiyatına ürün veren yazarların örnek aldığı bir kalemdir. Türkiye'deki kitaplarının çoğunluğunun yayın hakları Kesim Ajans aracılığıyla Altın Kitaplar Yayınevi'ne verilmiştir.

Tüm bu olumlu özelliklerine karşın, kimi kitaplarının sadece "Stephan King imzasi üzerinde bulunsun, nasıl olsa satar" anlayışıyla kaleme alındığı hissi de yok değildir. Lakin her halukarda saygı duyulası bir kişidir.
bir gün içinde 8 saat yerinden hiç kımıldamaksızın susuz yemeksiz kitap okumaya sebep olan kitap türünün yazarı..
gerilim edebiyatının esas oğlanı(artık oğlanlık bi yanı kalmadı amma)talihsiz adam kalp krizi geçirdi ,araba çarptı,son olarakta bi süper markette öfkeli bi babanın mağduru oldu
aşk romanı yazarak karizmayı çizdiren yazar.

(bkz: lisey s story)