bugün

film yaratma olayında cag kapatıp cag acmıs yonetmen.
2001 a space odyssey filmindeki uzay gemisi ic ve dis tasarimlariyla beni benden alan yonetmen. yukarisi neresi asagisi neresi sayin kubrick!
(bkz: a clockwork orange)
tüm zamanların en büyük, en usta yönetmeni..

hakkında hihaye-fıkra tarzı şöyle bir şey rivayet edilir;

bir gün (allah gecinden versin de) steven spielberg ölür. melekler karşılarlar onu ve cehenneme gideceğini haber verirler. ancak steven şiddetle itiraz eder hemen buna: "aman efendim ben kimseye kötülük yapmadım, hayatım boyunca iyi bir insan olmaya, faydalı işler yapmaya uğraştım. neden cehenneme gidiyorum?" melek sorar: "siz yönetmen misiniz?" tanındığını sanan spielberg sevinçle kekeler: "eeeeeevet." "o zaman cehenneme." der melek, yönetmenler cehenneme gidiyor. artık çaresi kalmadığını anlayınca son bir şey ister steven: "o zaman cennetin kapısından sadece bir bakabilir miyim?" melek izin verir ve içeri bakan spielberg, stanley kubrick`in bisikletiyle etrafta dolaştığını görür. hemen itiraz eder: "ama, hani yönetmenler cehenneme gidiyordu? o da bir yönetmen.." melek cevabı sakince verir: "yanlışınız var o yönetmen değil, gördüğünüz tanrının ta kendisi!"
şu sıralar filmlerini seri halinde izlemeye başladığım, vizeler sona erince ödül olarak (bkz: full metal jacket) ini izleyeceğim sinema dehası. çığır açmakta üstüne yoktur kanımca. ayrıca filmlerini orijinal dilinde bıraktırtma gibi bi' huyu vardır. dublajlı filmini göremezsiniz bildiğim kadarıyla. tabii tv kanallarının (bkz: dandik-ötesi) dublajları vardır o ayrı.
steven spielberg ile yakın arkadaştır. ölümünün ardından steven spielberg, kubrick'in yapmak istediği ama ömrünün yetmediği yapay zeka(A.I.) filmini çekip dostuna selam durmuştur...
az sayıda film çekmiştir, ama çektiği her film kendi türünün en kült, en unutulmaz filmi olmuştur. müthiş bir yaratıcılığı ve kamera tekniği vardır. ayrıca yaşlılığında oldukça sevimli görünümlü bir ihtiyara dönüşmüştür.
kendisiyle ilgili tanrı kendini stanley kubrick sanıyorla biten çok ünlü bir fıkra vardır.
(bkz: Dr Strangelove)

Aşmış yönetmenlerden biridir kendisi
yaptıgı filmlerden kendinin de bişey anlamadıgı yonetmen
insanın sitenli gubrik abidik gubidik gibi okuma hissi uyandırdığı bir yönetmen.
(bkz: the shining)
(bkz: dr stranglove)
Gibisi filmleriyle ne kadar büyük bir yönetmen olduğunu göstermiştir.Cinnet filmiden dolayı şıtepın king ile arası papaz olmuş.Ancak pek umursamamıştır kubrick...
day of the fight (1951)
flying radre (1951)
fear and desire (1953)
the seafarers (1953)
killer's kiss (1955)
the killing (1956)
paths of glory (1957)
spartacus (1960)
lolita (1962)
dr. strangelove or: how i learned to stop worrying and love the bomb (1964)
2001 a space odyssey (1968)
a clockwork orange (1971)
barry lyndon (1975)
the shining (1980)
full metal jacket (1987)
eyes wide shut (1999)
--spoiler--
mekanik insanın mimarisi;
onun güçlü görsel yapıtları, ilgi çekici ve anlaması güç biçimsel yapıları ya kendimize dair en berbat korkularımızı ya da olduğumuz gibi kalmamıza yönelik edilgen eğilimlerimizi yansıtan büyük bir aynalar mağarasını açar.
--spoiler--

robert phillip kolker, yalnızlık sineması (öteki yayınevi)
ingilizcesi iyi olanlar buraya
http://www.imdb.com/name/nm0000040/
http://kubrickfilms.warnerbros.com/

türkçe için buraya

http://www.sinemafanatik.com/kubrick/kubrickana.html
Bir dergide o ve filmleriyle ilgili şunlar yazmaktadır.
-Onun filmleri normal sinema filmlerinden çok farklıdır.Hatta kendi filmleri bile birbirinden farklıdır.Ayrıca çok önemli oyuncularla çalışmıştır.Mesela peter sellers'la hem lolita'da hem de dr.stranglove'da çalışmıştır.Jack nicholson'la sinemanın belkide(belkide değil en iyi)en iyi gerilimi cinnet'te çalıştı.Tom Cruise ve Nichol Kidman'la evli oldukları zaman mirası olarak kalan gözleri tamamen kapalı'yı çekti.
(bkz: eyes wide shut)
(bkz: full metal jack)
(bkz: dr stranglove)
(bkz: the shining)
sinema tarihinin en yaratıcı yönetmeni. spartacus , paths of glory lolita , dr.strangelove, clockwork orange 2001: a space odyssey, the shining full metal jacket, eyes wide shut gibi filmleri ile sinemacıları kopartmıştır. senaryoyu ele alışı biçimiyle bir bilimadamı mikroskopunu nasıl kullanırsa o da kamerasını öyle kullanır. kapalı anlatımıyla çoğu izleyeni sıksa da vakit ayırana 3 saatlik filmle insanlık tarihini anlatabilen deha. kendisi kamera önünde pek görünmeyi sevmese de kamera arkasında bulnması mutluluk veren yönetmen..
Kendisine ve filmlerine ait binlerce yorum bulunabilecek ancak sadece iki elin parmaklarını geçicek kadar fotoğrafı bulamayacak "büyülü fener"in dahisi.
3 yılda bir film ortalamasına sahip,fotoğrafçılıktan sinema dünyasına adım atmış genç yetenek,usta yönetmen.1951-1999 arasında toplamda 16 filme sahiptir.
Sinema tarihinin en baba yönetmeni. Hayatımdaki en güzel gece maceralarından birini "Eyes wide shut" ı izlerken yaşamıştım.

Gerçek sanatçılar, bence yaratılarıyla herşeyden ayrı bir ada yaratıyorlar ve onların yaptıkları hiç kimseye benzemiyor. insanların ortasında erişilmesi güç bir doruk gibi duruyorlar ve nereden ve ne zaman bakarsanız bakın her zaman biricikler.

Stanley Kubrick çok fazla film çevirmemiş ama yaptıkları o kadar derin ki. En çok dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi, ayrıntılardaki kusursuzluk.Yine bütün büyük sanatçılarda olan bir özellik bu.

En önemli özellikleriyse, sadece ve sadece kendi gönül yollarını izlemeleri. Kimseyi takmıyor adamlar.
26 temmuz 1928 de new york ta doğmuş amerikalı sinemacı, yönetmen, prodüktör, senaryo yazarı.
özetle, kamerasını bilmsel bir enstrüman olarak kulanmış zihinsel denklemler ustası.
gelmiş geçmiş en iyi yönetmen dediğim insan.. sinema, kubrick'ten önce ve sonra olarak ikiye ayrılmalı ve kubrick'in eserlerinin birer dönüm noktası olduğunun farkına varılmalıdır..1999'da eyes wide shut çekimleri sırasında ölen bu şirin görünüşlü amca, sinema tarihine mükemmel kültler hediye etmiştir, her koleksiyoncunun arşivinde bulunmalıdır..

(bkz: a clockwork orange)

(bkz: the shining)

(bkz: dr strangelove)
Birkaç cümleylede ben ifade etmek istiyorum izninizle Kubrick i. Kubrick meslek hayatı boyunca hiçbir zaman acele iş yapan biri olmadı. iyi ihtimalle 3-4 yılda bir, bir film kotardı. Titizlikle ve ticari mülahazalarla hiç mi hiç aldırmadan yaptığı filmler ,kendi janrlarının en iyileri arasında yer aldı. Zaten Kubrick de, birbirine benzemeyen, ayrıca farklı janrlarda filmler yapmayı, tabir-i caizse geri kalan sıradan fanilere bir "ders" vermeyi hep sevmiştir.
gelmiş geçmiş en iyi yönetmen olmayan insandır. belki iyi bir yönetmendir. ama gelmiş geçmiş dersek, izlemiş ya da izlememiş olduğumuz onlarca yönetmene ayıp etmiş oluruz. mükemmeliyetçiliğinden bahsedilmiş ama mükemmeliyetçi olmak mükemmel olmak anlamına gelmez demiş jack nicholson the shining filminden sonra. sürekli yeni şeyler denemiştir ama her filmi başyapıt demek abartıdır. favorim ingmar bergman'ın bile her filmine başyapıt diyenlere kuşkulu gözlerle bakmaktayımdır.
kendisinin ölümünden sonra eşiyle bir röportaj yapılmıştı. bu röportajda eşi kubrick için, çok çalışkan olduğunu, yaz aylarında tatil planları yapmayı sevmediğini, asla uzun tatillere çıkmadıklarını söylemişti. tatil yapanları ise asla eleştirmediğini ama böyle bir tutumun işini yeterince sevmeyen insanların tutmu olduğunu düşündüğünü eklemişti. kubrick'in onları asla yargılamadığını söylediğini hatırlıyorum. o zamanlar, hayranı olduğum kubrick'in bu düşünce biçimi beni hayli etkilemişti.
fotoğrafçı olmanın verdiklerini filmlerine de taşıyan kubrick, senaryolarıyla da adan zye filmlerinde kendisinin bulunduğunu göstermektedir.a clockwor orange defalarca izlense farklı yanları görebilinecek olan bir yapıt niteliği taşımaktadır.
müthiş filmlere imza atmış aşmış ötesi tanrısal varlık.
güncel Önemli Başlıklar