bugün

tanım: bir seyin bittigi an. *
Neden hep son anları hatırlarız? En acı veren anlardır oysa.. Anneni en son gördügün an.. Çok sevdigin birini en son gördügün an.. Hatta yıllarca birlikte aynı sıraları paylastıgın arkadaslarını en son gördügün an.. Bilirsin bir daha göremeyeceksin onları.. Ya onlar cıkmıstır hayatından ya da sen kendi kararınla cıkarmıssındır.. Yasanılan onca güzellik, onca paylasmıslık hüzünlü bir son bakıs icin miydi? Dökülen bir kac damla gözyası icin mi yoksa? Neden güzel zamanlar degil de hep o en can acıtan son anlar kalır ki beynimizde, gözlerimizi kapattıgımızda hemen gözümüzün önünde? Keske en basta hepsinin sonunu bilebilseydik de ona göre yasasaydık ya.. Hoyrat olmasaydık.. Degerini bilseydik her saniyenin.. Ama o zaman da yasıyor olmazdık di mi? Hayatın en büyük gercegi bu iste.. Neden hep birilerini özlemek zorundayız ki? Nefes alıp vermek özlemekle es deger oldu ne zamandır. Yasadıgını hissettigi her anda acı ceker insan. Bencildir cünkü.. Hoyrattır.. Mutlu anlarda degil de hep o son anlarda, o anları hatırladıgında, birseyleri özlediginde hisseder yasadıgını..
Tıpkı rüya mı gercek mi anlamak icin kolunuza bir cimdik atmak gibi..
Tutup etimi, sıkıstırdım parmaklarımın arasında gercekten yasıyor muyum diye..
Tutup kıvırdım etimi parmaklarımın arasında..
Hissediyorsam bu acıyı, yasıyorum demektir..
Hissediyorsam yasıyorum..
Hala canım acıyorsa yasıyorum..
Nereye kadar..