bugün

küçücük fırınında yaptığı ekmeklerle ve bereketiyle tüm kenti doyurduğu rivayet edilen hazret. fırını ve yanındaki dergahı bursa'da dağın eteklerinde bir yerlerde. kürekleri de hala durmaktadır.
şible taksi durağının yanında bulunan, saat 03:30'da sıcak sıcak poğaça, açma ve börek çıkaran, bursa'mızın güzide fırınlarından biri.
ankara gazi mahallesindeki kuyumcu.
bursa / ivaz paşa semtinde türbesi olan, 1999 yılında deprem esnasında mucizevi bazı şeyler görülmesini sağlamış islam din büyüğü. savaş sırasında bir metre karelik küçük bir fırından bursa askerlerine ekmek yetiştiren farklı güçleri olduğuna inanılan kişi.
sibledeki harika fırın cok guzel acma pogaca tatlı yaparlar..
bursa ulu camii'nin açılışında ilk hutbeyi okuyan kişi olduğu söylenen evliya.. fatiha suresinin yedi ayrı anlamını açıkladıktan sonra çıkışta ulu camii'nin her kapısından çıkanlarla el şıkışmış ve milletin duruma uyanması üzerine bursadan ayrılmıştır..
malatya'nın ilçesi olan darende'deki türbesi aynı zamanda çok şahane piknik ve gezi alanları ve huzur veren adeta büyüleyici ortamı ile tam ziyaret edilesidir.
emir sultan bir gün kendisini fınınında ziyarete gitmiştir pişirilmeye hazır toprak kapta yemek ile. somuncu baba emir sultan' ın yemek kabını küreğe koyar ve fırına verir ve bir süre sohbet ederler ayaküstü, derken somuncu baba yemeği kürekle fırından çıkartmak isterken yemek bir türlü küreğe gelmez ve emir sultan a dönüp gel yemeğini kendin çıkar der ve emir sultan küreği alıp fırına daldırır yemeği çıkartır çıkartmasına ama yemek el değmeyecek halde sıcak ve pişmiş olduğu halde fırının içinde ateş olmadığını görür ve o zaman somuncu baba' nın bilgisinin derinliğini sezmeye başlar. ulucami açılışında da emir sultan' a ilk hutbeyi okuması için ricada bulunulmuştur fakat o somuncu baba' yı işaret ederek : "o varken bana ilk hutbeyi okumak düşmez" demiştir.
asıl adı hamid hamididdin,türbesi aksarayda olan evliyadır. ayrıca Hacı Bayram veli'nin hocasıdır.
Türkistan'daki Buhara şehrinden yola çıkarak Mekke - Medine'yi dolaştıktan sonra 1389 yılında Bursa'ya yerleşen Muhammed Şemseddin, gösterdiği kerametlerle bir anda halkın sevgisini ve saygısını topladı.

Yıldırım Bayezid'in kızı Hundi Hatun'la evlenen Muhammed Şemseddin halk arasında Emir Sultan adıyla anılır oldu. O, halkı din yoluna çağırırken Padişah'ı da bazı konularda uyarıyor, O'na yardımcı oluyordu.

Bu arada, Emir Sultan'dan önce Bursa'ya gelip yerleşen ve her gün çarşıya gelip:
-Somun var müminler, somun var!
diye ekmek satan bir ulu kişi daha vardı ama halk, "Somuncu Baba" dediği bu zatın kerametlerinden habersizdi.

Günlerden bir gün, Yıldırım Bayezid'in damadı Emir Sultan hazretleri, elindeki çömlekle birlikte bu zatın fırınına çıkageldi! Ekmeklerle birlikte çömlekteki yemeğin de pişirilmesini istiyordu.

Somuncu Baba, küreğin üzerine koyduğu çömleği fırına sürmeye çalıştı ama, nafile! O küçük çömlek fırına bir türlü girmiyordu!..

Somuncu Baba, geride durup seyreden Emir Sultan'ın yüzüne baktı ve yüzünde beliren tatlı bir tebessümle konuştu: "

-Anladım... Bu işi ancak sen başarabilirsin!

Emir Sultan küreği aldı ve kolayca içeri sürmeyi başardı. Ama fırının içinde ateş yoktu ve soğuktu. Soran gözlerle ama tatlı bir tebessümle Somuncu Baba'ya baktı. Somuncu Baba yine aynı eda ile konuştu:

-Bekle... Az sonra pişer!

Karşılıklı gösterilen kerametlerden sonra iki ulu kişi birbirlerini tanıyıp dost olmuşlardı.

Niğbolu zaferinin anısına Bursa Ulu Cami'yi yaptıran Yıldırım Bayezid, açılışı damadının yapmasının uygun olacağını düşünmüştü. Cuma günü, kalabalık cemaatin önünde seslendi:

-Ya Emir! Kapıları sen aç ve cemaata vaaz edip namaz kıldır. Veli kişi olduğun için bu şeref sana aittir!

Emir Sultan cevap verdi:

-Hayır Sultanım! Bu şerefi Şeyh Ebu Hamideddin-i Aksarayi hazretlerine vermelisiniz!

-Bu zat kim ola ki?

-Belki duymuşsunuzdur Sultanım... Somuncu Baba derler bir ekmekçi koca vardır. Ulu Cami işçilerine de ekmek satmıştır. işte bu zat O'dur!

Somuncu Baba:
-Ne ettin Emirim, bizi ele verdin!
diyerek bütün alçakgönüllülüğüyle camiyi açtı, kürsüye çıkıp vaaz ve nasihatlerde bulundu. Herkes O'na hayran olmuştu.

Rivayete göre Somuncu Baba camiin her kapısından aynı anda çıkmıştır.
Ulu camide fatiha suresinin yedi ayrı tefsirini yaptıktan sonra ve kerametinin anlaşılması üzerine bursa'dan ayrılan zattır.
Somuncu Baba, durumunun anlaşılması üzerine; "Sırrımız fâş olup, herkes tarafından anlaşıldı." diyerek, Bursa'dan gitmek istedi. Bir sabah erkenden, Gavas Paşa Medresesinden birkaç talebeyi yanına alarak yola çıktı. Somuncu Baba'nın Bursa'yı terketmekte olduğunu işiten Molla Fenârî, koşarak bir çınarın yanında arkasından yetişti. Gitmeyip Bursa'da kalması için çok yalvardı, ricâlarda bulundu. Fakat kabûl ettiremedi. Sonunda, Bursalılara duâ etmesini istedi. Somuncu Baba, bu çınarın yanında Bursa'ya yönünü dönerek, feyizli, bereketli bir şehir olması ve yeşil olarak kalması için duâ etti ve vedâlaşarak ayrıldılar. Bursa'da bu çınarın bulunduğu bölgeye"Duâ çınarı" denildi.
Balıkesir Akçayda bir ekmek fırını adı. etrafımdakilerle birbirimizi her kaybettiğimizde buluşma noktası olmuştur bize.
somuncu baba'nın şöhretin şehvetinden korkup bursa'dan ayrılması ve akabinde darende'ye kadar olan serüveni, araştırılmaya ve okunmaya layık, önemli bir hadisedir.
Hacı bayram'ın kendisini ziyarete kurban bayramında ziyarete gelmesini, "iki bayram yaşayacağım" deyip hacı bayram veli'ye "bayram " ismini veren şahıstır.
evimin yakınlarında bulunan bir fırının ismidir. hatta ezel bir bölümünü orada çekmişti.
ulu cami de ilk namaz kılındığında caminin 4 kapısında birden ekmek dağıttığı rivayet edilen şahıştır.
malatya / darende ilçesinde türbesi vardır. türbenin 10 metre aşağısında restoran restoranın karşısında yüzme havuzu bulunuyor. birileri allah dostlarının sırtından para kazanıyor gibi. sevgilimle uğradığımızda güvenlik görevlisi ile şöyle bir diyalog yaşanmıştır.

ben: bak işte burası..
-güvenlik gelir FBI ajanı edasıyla: lütfen buradan çıkarmısınız
ben: niye nooldu
-güvenlik: cemaat dağılacak
ben: ne alakası var lan bizim cemaatle.
-güvenlik: buranın da bi kuralı var
ben: kuralını...

eğer türbede yatan muhterem zat kalkıpta bunları görseydi bacağını bunlara sokardı demekten kendimizi alıkoyamadığımız bir durum ile karşı karşıya gelebilitesi olan bir yer.
velayet sancağını acem burcundan alıp, anadolu diyarına taşıyan, osmanlı ariflerinin büyük atası, mahviyet ve melamet neş'esinin üstadı somuncu baba (hamidüddin aksarayi) kayseri'de doğmuştur.
turkiyenin bircok yerinde turbesi oldugu dusunulen zat. hemen hemen her sehirde bir somuncu baba turbesi vardir. gercek somuncu baba hangisidir bilinmez.
Çanakkale onsekiz mart üniversitesinden sn yrd. Doç. Dr. Kürşat Solak'ın ve diğer bazı prof'lerin yaptığı derin araştırmalar neticesinde, aksaray ervah kabristanlığında yattığı kanıtlanan evliya.

Bir Önceki belediye başkanı sn nevzat palta döneminde yaptırılan somuncu baba minyatür müzesinde bir görevli sabahtan akşama kadar ziyarete gelen insanlara hazretin hayatını anlatmaktadır.

Hazretin türbesini ziyaret edenlerde bir daha ziyaret etme isteği doğmaktadır.

Türbesinin bulunduğu aksaray ervah kabristanlığına birkaç defa nur indiği rivayet edilir. ziyaretine gelip, yüzü suyu hürmetine Allah'a (cc) dua edenler de mevcuttur.

aksaray'a gidip görülecek yerlerin başında gelmektedir.

Allah (cc) ondan razı olsun.
"biz aşığız, biz ölmeyiz
çürüyüp toprak olmayız
karanlıklarda kalmayız
bize leyl ü nehar olmaz"
çok güzel ve başarılı bir film olmuştur. bugün izledim ve çok etkilendim. konusu çok sağlamdı. izlemeyenler varsa öneririm.
Verdiği hutbede fatiha suresini tefsir etmiştir. Fatiha suresinin tüm anlamlarını yani yedi anlamını da tefsir etmiştir. 7. Anlamını hasıhavass bile anlayamadığını ifade etmiştir.
Bursa'da bir fırını vardı. Fırınına merkebiyle dağdan odun getirir, onunla ekmekleri pişirirdi. Ekmek küfesini sırtına alarak; "Somun! Müminler somun!" diye söyler, geçimini bu yolla sağlardı. hazret evliyadan olduğunu, durumunu Bursa'da kimseye bildirmedi. Hep, halk içinde Hak ile olmaya gayret etti.
güncel Önemli Başlıklar