bugün

iki gar arası yaklaşık 50 dakika sürer. kalabalık olsa bi dert tenha olsa bi dert olsa da yolculuk otobüsten falan daha zevklidir. hem uyutur sarsıntısı sizi.
bu hattaki trenler de istasyonlar da eskiye göre çok daha güvenli ve temiz. trafiğin yoğun olduğu saatlerde mutlaka kullanılmalı. örneğin iş çıkışında sirkeci-yeşilköy arası otobüsle en az bir saat sürerken tren bu yolu 30-35 dakikada alıyor.
istanbul'lu olupta binmediğim diyenin yalan söylediğini anlıyabileceğiniz tek ulaşım aracı.
çok eskiden gördüğüm ve hiç unutamadığım bir rüya gibidir.

babanemin evi kumkapı istasyonuna bakardı. orada kaldığımız gecelerin sabahlarında banliyö treninin o bildik türküsüyle uyanırdık.
paslanmış rayları, 60'lara ait binaları, kocaman zenith saatleri ve sanki kendileri de o zamanlarda yaşıyormuşçasına sakin ve tasasız görevlileri, istasyon amirleri ile tren istasyonları zaman içinde geçmişe bir yolculuk gibiydi. ve trenler de birer zaman makinesi...

kazlıçeşme'ye kadar o eski ahşap evlerin arka bahçelerini, küçücük balkonlarını, cumbalı pencerelerini seyrederek gidersiniz. o küçücük ahşap evlerin kutu gibi odalarında hala mualla hanım ile necdet bey' lerin yaşadığını hayal edersiniz. orada yaşanmış ve yaşanmakta olan hayatları düşünürsünüz.

oysa artık o viran evlerde köylerinden istanbul'a göç etmiş, kötü koşullarda yaşam mücadelesi veren, yoksul insanlar oturmaktadır. mualla hanım ile necdet bey ise oraları terk edeli çok olmuştur.
ama bunu düşünmek istemeyiz. hayalimizdeki o eski istanbul'u yaşatmak isteriz. sessiz, güzel ve tertemiz haliyle...

benim banliyö trenimde tinercilere, yan kesicilere yer yok! benim trenlerim tertemiz insanları evlerine ulaştırır. alınteriyle çalışıp yorulmuş, beşik gibi sallanan trenin o bildik ninnisiyle uyuyakalan o insanları...
benim banliyö trenim hala 1960 larda. hala yepyeni. hala kendi hikayelerini anlatmaya devam edecek. birgün toparlanıp bir hurdalığa atılsalar bile...
tehlikeye yaklaşırken durdurmaya çalışan supermen misali, kapısında çocuklar asılı elektirikli vasıta.
okulu kıranların sığınağı. tabi eskilerde, şimdi nasıldır bilemem. efendim evvel zaman içinde biz ortaokulda sürünürken sabahları okulu kırdık mı soluğu bu trenlerde alırdık. hele kış günlerinde trenin o sıcaklığında uyumak gibisi var mıdır? ha sabahın köründe gidecek yerin yok, ne diye okuldan kaçarsın dersen, çocukluk işte be derim.
hafta sonları zevk için binilip tadı çıkarılasacı tren.
tinerci, balici, gaspçısıyla ünlü banliyo trenidir. ölümün kol gezdiği mekanlar
içerisinde güvende hissedilmeyen ulaşım aracıdır. bir de yana yatık ilerler ki o ayrı mesele.
(bkz: sirkeci halkalı banliyö treni rehberi)
dünyanın en boktan treni.

ulaştırma bakanlığı şu hattı artık düzenlesin, yemin ederim hindistan daki trenler daha temiz ve daha güvenlidir.

bir tren temiz ise binen yolcular insana yakışır şekilde davranıyor. eğer bu tren gibiyse kimse kusura bakmasın yolcularda hayvanlaşıyor.
bir zamanlar sirkeci garında "adem dilli badem" diye bağırıp, buzlu badem satan kişinin olduğu banliyö hattı.
Zamanında okula ve işe giderken 10 sene bir fiil kullandığım hattır. unutamadığım anektotlara gelince açılan kapının kapanmaması veya kapanan kapının açılmaması ile birlikte apaçi gençliğin hava eksi dereceler de bile olsa kapıdan sarkarak gitmeleridir. Ayrıca bir tane nane şekeri satan bi abinin okuduğu ilginç enteresan bir manidir. Mani şöyledir.

Bu nane başka nane
Bulamazlar bahane
Ağzına atarsın tane tane
Buyrun keskin nane

Bu naneyi kendim yaparım
içine karanfil atarım
Siz sayın yolcularıma
Poşet poşet satarım

Beş nane bir minare
Dökülür tane tane
Sizde bir tane alın
Buyrun keskin nane

Gözleriniz ıslak kalmasın
Kalbinize keder dolmasın
Bu naneden almazsanızda
Gülen yüzünüz solmasın
güneşli istasyonunda bir kez daha türkiye gerçeğini görmemi sağlayan tcdd demiryolu işletmesidir.

bilet verip istasyona geçtikten sonra treni beklemeye başladım en çoğu 10 en azı 3 kişilik apaçi gençliği ile beraber. ardından 3 kişi turnikeleri ters çekip içeri biletsiz girdiler. söylediklerine göre orada çalışan 5* özel güvenliklerden birinin akrabasıymış (sanki bu ona biletsiz geçme hakkı verir gibi) daha sonra bu duruma itiraz eden diğer güvenlikler herkesin içinde şu diyalogları oluşturdular.

g1: ters çevirip geçemezler!

g2: lan daha dün sen bir aileyi geçirmedin mi biletleri yokmuş geçirdim amk.

g1: ben geçemezler demiyom lan geçerler ama öyle olmaz.

g2: vay amk herkes geçirsin bize gelince iş lan bir daha buradan biletsiz yolcu geçirenin anasını avradını s.ksinler!

g3: lan ana babanını yolda buldun sen herhalde herkes yeri geliyor biletsiz yolcu geçiriyo burdan...

derler ve bellerinde silah olan özel güvenlikler onca insanın gözü önünde kavgaya başlarlar.
Gunesli adinda istasyonu olmayan banliyo tren hattidir.
nevruz bayramında en çok kullanılan hattır. kapıları bozup yolcukluk esnasında sarkıp ve her biji biji diye bağıran kürtler için ideal birşey. ozaman biz o hattı kullanamıyoruz. bu arada 3 lira geçiş ücreti olmuştur.
kapıyı açıp dışarda giden insanların olduğu trendi bir ara.
zeytinburnu civarından geçerken devrik gemiyi görebileceğiniz banliyö.

ya da ben yaşlanmışım.
yakında uzunca bir süre tamirat geçirecek olan, bilmem kaç insanın çeşitli sebeplerle öldüğü tren hattı.
sirkeci halkalı banliyö treni istanbul un geçmişine çok tanıklık etmiştir. vagondan vagona binen seyyar satıcıların malını satmak için genelde şöyle derdi evvvveeet abilerim ablalarım. şu elimde görmüş olduğunuz alet diyerek satışa başlardı. inanılmaz çenebaz kişiler ve edebiyatı çok geniş insanlardı. eski türk filmlerinde şener şen in oynadığı traş jileti satma repliği sirkeci halkalı treninden geçmiş repliklerdir. özellikle yankesicilerin sık sık uğradığı bir yerdi. banliyö treni o günleri yaşayan insanlar çok iyi bilir, bu banliyö treni istanbul un en renkli seyahat aracıydı. kelimelerle anlatmak imkansız. sadece seyahat eden insanlar bilir.
geçenlerde bakırköy'de tren yolunun üzerindeki kitapçı üst geçidinden geçerken bir baktım raylar yok. amına koyim bu trenler raysız nasıl gidiyor lan o zaman diye düşünürken hattın tamamen kapatıldığı anca o an dank etti. menekşe'ye, florya'ya yüzmeye giderken az binmedik buna aminüm. duygulandım ya la.
az mı kaçak bindik.
--spoiler--
Sayın Yolcularımızın Dikkatine: Güvenliğiniz açısından hareket halindeki banliyö trenlerinden inmeye veya binmeye çalışmayınız. Vagon kapılarını açmayınız ve açmaya zorlamayınız. Kapılara kesinlikle yaslanmayınız. Kapılardan sarkmayınız...
--spoiler--

anonsunu duymayalı 1 yıl olmuş. TCDD kurumu yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
lise hayatım boyunca kullandığım, geçen yıl demirleri gözlerimin önünde sökülmüş olan tren hattı. bir süre önce lisemi ziyarete gideyim dedim, biraz nostalji yapayım dedim, ne yazık ki her gün kullandığım trenden geriye hiçbir şey kalmamıştı. marmaray ile birleştirilmek ve raylarla trenleri yenilemek amacıyla kullanımına bir süre ara verilmiş deniyor.

ayrıca bakırköy istasyonundaki köprü birçok sahafı barındırmaktadır üzerinde, ikinci el olmasa dahi normal fiyatına nazaran daha uyguna satın alabileceğiniz kitaplar vardır.
artık açılsın dediğimdir.
gerçi açılsa dahai eski vagonlar olmayacak, büyük olasılıkla.
şimdi trenlerin zaten trenliği kalmadı. hepsi otobüs gibi. nahoş.