bugün

yadsınamaz bir gerçektir. zaten dinlere göre tanrı bizi sınamıyor mu? asıl silüetimiz bu değil ruhumuz vs. Öbür türlü bizden katbekat gelişmiş uygarlıktaki bir çocuğun bilgisayar oyunundan ibaret olduğumuzda da simülasyonda yaşamış oluyoruz. Her türlü simülasyonda yaşıyoruz.
Rüyalar simülasyon hayat gerçek.
Elon musk’a ozenen yazar beyani.

En azindan okuyorsun be !
Ben similasyonu baya zor seviyede yaşıyorum.
Kafayı duvara vurunca duyulan acı ne kadar gerçekse, yaşadığımız hayat da o denli gerçek. Tay-yi zaman tay-yil (zamanda ve mekanda yolculuk) mekan boyutunda olmayan, o formasyona ait ruh ve bedene sahip olmayan insanların amak-ı hayalden (simülasyon) bahsetmesi ise hem komik hem boş hem de abesle iştigaldir. Sen eğer bir kabrin başına gidip o mevta ile konuşacak seviyede değilsen perdenin ardındaki hakikatten bahsedemezsin. Daha önündekinden ve ardındakinden haberin yok. Duvarın ardından nasıl bahsedebilirsin ki? Ne hakla? Hangi ilimle? Zahiri ve fenni ilimleri geçmeden "ölmeden önce ölünüz" hadisi şerifi sende tecelli etmeden batıni ve ledünni ilimleri nasıl elde edebilirsin ki çilesini çekmeden??

Kime göre neye göre simülasyon? Ölünce Cesedi çürüyecek vaziyetteki insanların harcı değil hâl hayal rüya berzah ve perdenin gerisi..evet peygamberlerin bedenleri çürümez. Diyabakır yakınlarında kurulacak bir baraj nedeniyle kabirleri değiştirilen zülkefil (as) ve elyesa (as) isimli peygamberlerin binlerce yıl geçmesine rağmen cesetlerinin hiç bozulmadığının canlı görgü şahitleri var.

https://www.korkusuzmedya...r-gerceklesti-h27787.html
izleniyorsak sıçtık.
Simülasyon konusu öyle bir konudur ki, eğer simülasyon dünyasında yaşadığınıza benimseyerek bir yerden de olsa inanırsanız. Sizi tüm sorularınıza cevap verecek bir yolculuğa götürür. aslında bu bir din olmalıydı. ama din bu konuda aydınlanmamız için sadece bir ip ucu olacak kadar düşük bir seviye. simülasyon konusuna kafa yorduğunuzda hiçbir konuda En azından takılıp kalmazsınız, her şeye cevap bulabilirsiniz. evreni, hayatı ve kendinizi sorgulamada özellikle. sizin dini inançlarınızı, tanrılara bakış açınızı, hayata bakışınızı, bilincinizi, ufkunuzu sonsuzlukta özgürlüğe çıkarır. her şeye anlam yükleyebilirsiniz ama her şey bir o kadar da önemsizdir de. Çünkü bu bakış açısında tanrı hem var hem yoktur. Ölümden sonra hayat hem var hem yoktur. tüm endişeleriniz uçar gider. Sadece bu oyunu en iyi şekilde oynamaya bakarsınız. kendinizi yaşar ve kendinizi geliştirirsiniz. olan şey niye var, niye yok daha iyi anlarsınız. Düşünebildiğiniz her şey vardır ama aslında yoktur da. olmayan şeyi düşünemezsiniz. Ve simülasyon dünyası da her şeyin hem olup, hem olmayacağı o sonsuz bilgi akışından geçeceğiniz ilk kapıdır. Geçerseniz özgürsünüz. Düşünmemeniz için yapılan tüm sistemleri ( eğitim, din,popüler bakış açıları,yanlış bilim) hepsini yıkarsınız. hatta onların ne amaçla olduğunu daha iyi anlarsınız ve yanlış olan her şey bile size doğru bir bilginin gölgesi olarak gözükür ve aydınlanırsınız.

en güzel artısı ise, doğru bir şekilde yorumlarsanız bu konuyu dünyadaki her şey artık sizin için bir sadece cevaptır. Soru işaretleri veya tedirginlikler kuş olur, uçar gider. gerçekten kendinizi yaşarsınız.
ve önemli olan tek şey teknolojiye olan ahlaki ve insani bir şekilde yapılan yatırımlar olur artık.
efes'de yaşamış sokrat öncesi filozof hereklietos (mö.535? - 475) ne demiş: "aynı suda/nehirde iki kez yıkanılmaz".

monk of monk mountain ne demiş: 'keşke' yaşanılamaz".
kafalar karışmış gençler.

size önerim ve daha iyi anlamanız için biraz kafa patlatıp;

Jean Baudrillard ın simülasyon kuramını anlattığı Simülakrlar ve Simülasyon kitabını okumanız.
Elon musk'a göre gerçek hayatta yaşama ihtimalimiz %1 dir.
Şu anda bizden çok daha gelişmiş bir ırk, bizi kontrol edebiliyor olabilir.
Beni kim kontrol ediyorsa tuvalet molasına falan gitmiş olmalı. Epeydir bir aksiyon yok; otomatik pilotta gidiyorum! swh
şuraya “acaba?” dedirtecek matrix’in gölgesinde kalmış fakat en az onun kadar iyi bir film bırakıyorum (bkz: the thirteenth floor)
Kaçıncı simülasyon olduğumuz çok önemli. Eğer ilk simülasyon isek bizden önce evreni programlayıp bizi bu simülasyonu hazırlayan bir ilk yaratıcı veya programlayıcı olmalı. Ve muhtemelen biz onlara benziyoruz. Çünkü bir simülasyon programı geliştiren varlık ilk önce o simülasyonda kendini deneyimlemek isteyecektir. Yok Eğer bir simülasyonun içerisinde yaşayan diğer programlamlayıcıların geliştirdiği bir başka simülasyon isek o zaman iş bayağı karmaşık hale geliyor. Matruşka simülasyonlar gibi sonsuz bir döngünün içerisinde olabiliriz açıkçası..
evren, "random varaition" sonucu ortaya çıkmış olabilir, her hangi bir tetikleme olmaksızın.
Acı hissettiğin her şey gerçektir.
acı hissettiğin her şey gerçektir.

rüyada bişey batınca acı hissediyosun rüyalar gerçek mi oluyo şimdi belkide rüyada gördüğümüz biz başka evrenlerdeki bizden kesitlerdir şüphesiz..
Sinir sistemimiz olduğuna göre ve maalesef acıyı hissediyorsak simülasyon teorisi çöküyor.
izlediğim bir video dan aklımda kalanları anlatmak istiyorum.

Simülasyon teorisine sert bir şekilde karşı çıkan teorik fizikçi (bkz: sylvester james Gates) bunun yanlış olduğunu ispatlamak için maddenin en küçük yapı taşı olan quarklar ve atomun yapı taşı olan elektronlarla ilgili çalışmalar başlatıyor. Ancak yaptığı  çalışmalar  karşı çıktığı fikrini tamamıyla değiştirecektir.

James gates, maddenin en temel taşı olan quarkları matematik formülleriyle anlamaya çalıştığında, quarkların tıpkı bilgisayarlardaki hata düzeltici kodlar gibi bir yapıya sahip olduğunu görür. Hata düzeltici kodlar günümüz bilgisayarlarında veri transferi sırasında oluşan hataları tespit edip, onu kodlayan kişinin hatalarını düzeltmesini sağlayan iz bulucu kurallar dizisidir. Aynı şekilde atomun yapı taşları olan nötron proton ve elektronu oluşturan quarklar da, tıpkı bu bilgisayarlarda olan matematiksel yapıya sahiptir. Üstelik evren tüm fizik kurallarını hiçe sayıp ışık hızından hızlı genişlerken, bizleri ışık hızının ötesine geçemeyecek sınırlar koyması oldukça kafa karıştırıcı. Sanki birileri oyuna yeni bölümler yüklerken zaman kazanmak istermiş gibi bir şüphe uyandırıyor. Siz ce de yeterince korkutucu değil mi ?
(bkz: matrix is everywhere)
(bkz: simülasyon teorisi)
(bkz: jean baudrillard)
(bkz: sicim teorisi)
(bkz: michio kaku)

günaydın. her şey beynimizin bize oynadığı bir oyundan ibaret. gerçek diye bir şey yok. gerçeğe yakın olan var. aldığımız kararlar bile aritmetiğe dayanıyor. özgür irade zaten yanılsama. insanlar istediğini yapabilirler ama istediğini dileyemezler. belki de gelecekte psikoz bir hastalık olmaktan çıkacak ve psikoz sahibi kişilere "haklıymış lan bu amığa goyim" denecek.

acı gerçektir, mutluluk ise rüya. -voltaire
güncel Önemli Başlıklar