bugün

Aileden habersiz sigara içenlerin yakalanma durumu. Sigara icenlerin cogu ergenken yakalanmışlardır.

Babam her zaman sigara paketini dolaba saklardı, bende bulup birer ikişer içinden araklardım. Günün birinde adamın canına tak etti herhalde bi paket sigara almış paketi bana verip bi daha benim paketimden araklarsan ananı avradını sikerim demişti.
Ben o kadar yakalandım ki sayısını unuttum ama en derin etki bırakanı yolda yürürken elimde sigara yaylana yaylana gidiyorum 16 yaşındayım inanılmaz bir hava var bende tabi neyse köşeyi bir döndüm babamla çarpıştık sonrası felaket tabi.
yemekhane protestosu nun ulusal kanallarda yayınlanması. elde sigara, pankart arkasında görüntülenmem ile yakalanmam bir olmuş.
gizli sakli yapilan eylem,genelde okul aralari ,kuytu kafeler,tuvalet ve banyo tercih edilir daha sonra herkez ne bok yedigini ogrenince ulu orta rezilligini sergilersin.benim pek yakalanma anilarim olmadi gayet temkinliydim cunku babamin sozu hep kulagimdaydi"Bir yakalarsam o sigarayi burnunuza sokucam" .
ilk sigara içerken yakalanmam hani derler 1 taşta 2 kuş o misal oldu. okul lavabosunda sigara içiyorduk çocuklarla o zaman da okulun hocalarından tehlike cengiz vardı. bilgisayarlı muhasebe hocası olup tüm öğrencilerin korkulu rüyasıydı. birden lavaboya daldı onun sesiyle yanan sigarayı pantolonumun sağ cebine koydum. yanan izmarit kumaşı delip bacağımı yaktığında o acıyla sigarayı çıkartmaya çalışınca tabi yakalanmıştım. ailemi çağırmıştı ailemde ilk orada öğrenmişti.
Arada sopa yiyenler, kulakları çekilenler de olduğundan mütevellit geneli yüz kızartan anılardır ama piçliğe vurup gülmeden duramadığımız anılar arasında yerlerini almışlardır.
lise 2 turkce kompozit yazilisi konusu..

bu ne lan?
üniversite 1. Sınıfta 11 dersin 8 inden kalınca, okuduğum bölümden mezun ve hocalarımla arası çok iyi olan babam okula gelir. Ben durumdan habersizim tabii. Bahçede oturmuşum, anayasa bütünden önce, etrafımda 8 tane kız, onlara ders anlatıp, sigaranın birini söndürüp birini yakıyorum. Peder de, okulun en dip köşesine oturmuş, beni görüyor.

Böyle öğrendi efendim. işin acı kısmı, orta okul, lisede veli toplantısına gelmeyen babamın üniversitede hocalarımla konuşmaya gelmesi.
kardeşimle odamızda sigara içerken babamızın* pat diye kapıyı açması itibariyle cereyan etmiş hadisedir.
baba ile göz göze, sigaralar elde, dumanlar ağızda tıkalı.
acı verici olaylar bütünüdür.
4 senedir kullanıyorum artık tak etti hayla yakalanmadım.
bizim ailede var bir kekoluk ama neyse.
Sigara içmeyenin hiçbirzaman bilemeyeceği ve yakalanmayacağı durumdur.
sigara içen insanların genellikle korku dolu anılarıdır.

lisede, okulda sigara içerken yakalanma korkusu taşıyordum en son.

bir teneffüste, iki adet arkadaşımla tuvalete girip başladık dönmeye. o gün hangi hocanın kat nöbetçisi olduğunu da bilmiyorduk. normalde nöbet listesine göre sigara içeceğimiz tuvaleti belirlememize rağmen, o gün bakmamıştık nedense. neyse. sigarayı dönerken, sıra bana geldi ve tam nefeslediğim anda saçımda bir el hissettim. o el, bildiğin saçımı çekiyordu. kafamı hafif sola çevirmemle; baş belası, kız öğrenci düşmanı, kimyacı, nazmiye hoca'yı gördüm ve artık her şey için çok geç demek için bile çok geçti.*

not: bu kötü bir örnek, lisede sigara içmeyin.
Camin dibine oturmus icerken yandaki balkonu hic dusunmemistim. Camdan dumanlar cikarken annemde balkonda olunca enselenmistim.
yaş 15 aylardan ağustos yazlıkta sahildeyim. kumpircide yemeğin üstüne sigara yakmış içerken biri seslendi. tam o anda aldığım nefesi ağızlı burunlu verirken kafamı döndürüp baktım, babam. biz de yürüyüşe çıktık dedi. peki dedim.
lise zamanlarımdan bir gün annem salonda uyurken bir cesaret balkonda sigara içeyim dedim. annem uyanmış, kokuyu almış, eline oklavayı aldığı gibi balkona gelmiş. bir güzel dayak yedim. kolum bacağım şişmişti.
lise yıllarında bir gece arkadaşların ev boştu onlarda kalalım takılalım dedik. kola abur cubur falan aldık ve 2 paket marlboro. bir de şans eseri eve giderken yolda içinde 12 dal kalmış kent paketi bulduk. o sevinçle eve girdik. gitar falan çalıyoruz ortam güzel. fotoğraf çekinelim dedik. kolayı abur cuburları falan dizdik böyle, bir de sigaraları paketten çıkarıp bir halka oluşturduk. foto çekincek olan içine giriyor halkanın öyle çekiniyor. ben girdim tabi, yaktım bir de sigara. öyle içiyorum ki foto çekinecez diye böyle avucumla sarılmışım sigaraya resmen. sonuç itibariyle o gece bitti. arkadaş benim pcye attı o fotoyu. ben de peder görmesin diye sildim. lakin geri dönüşüm kutusunu hiç düşünmemiştim.

okulda peder aradı.
''sen sigara içiyormuşsun.'' dedi.
''yok baba nerden çıkardın ya?''
''sen eve gel eve. okuldan çıktığında hiçbir yere takılmadan doğru eve.''

sonra metroda cepteki tütün kalıntıları temizlenir. çantadaki her aralığa girmiş tütünler çıkarılır kalemle. eve gidilir. foto açılır. fotoyla karşılıklı pata küte çat çut.
o kadar sistematik içiyorduk ki nöbetçi hocanın yemek saatini bile hesaba katardık. hiç yakalanmadım. ben yakalanmam zaten.
ramazandaysa x2 daha beter anılardır.
Ortaokul yıllarında 3 keko kız bi' apartmanın arkasında içerken zannımca kapıcı olan amcaya yakalanmıştık. Sonrası hakaretler, kovulma ve kapanış.

Hoş olmayan anılar.
allahtan bu anlatacağım yakalanma olayı ebeveynlerden biri tarafından değilde kuzen tarafından gerçekleştirildi, aksi durumda ruh halimde ve gelişimimde ağır darbe yaratacağı aşikar.

liseye yeni başlayacağım yaz tatilinde ergenliğin çılgın ateşi benide kavurmaya başlamış, hormonal dünyam durmak bilmez vaziyette çalışmakta ve vhs kasetlerin çok şöhretli olduğu yıllar, aile yazlıkta ben kuzenle kalıyorum, kuzenim gündüzleri çalıştığı için ev her türlü benim emrime amade, koymuşum video ya kaseti geçmişim oturma gurubuna uzanmış tatlı tatlı yumuşak yumuşak, herneyse * o yaz sigara tecrübeside ergen bünyemde yer bulmuş durumda, evde kimsenin olmamasını fırsat bilip camları açıp perdeyi çekip kül tablasını yanıma alıp zuladan bir sigara çekip televizyon karşısında yerimi almışım tatlı tatlı kaldığım yerden devam ediyorum, bir yandan sigaradan bir fırt diğer yandan mastürbasyon, işin en keyifli yerinde o kapıya giren anahtar sesi hayatımın en uzun 3 saniyesini yaşamama sebep oldu, girdiğim şokun etkisiyle yerimden kıpırdayamadım, beni o halde gören kuzenim '' o elindeki ne lan'' dediğinde sadece hangi elimdeki cevabım yıllarca unutulmaz bir geyiğe sebep oldu, malum bir elimde sigara diğer elimde çük olunca benim o cevabı vermemde normaldi, verdiğim bu cevap zaten kuzenimi gülme krizine soktu, o içeri giderken ben toparlanma durumu aldım, hep aklımızda o soru var ya o içeri giren annem veya babam olsa ne yapacaktım, sigarayı anlatmak bir dert elinde çükle yakalanmak bir dert, ne zor ergenlikmiş be vhs kasetlerin arasında *
Sigara içerken baba ilk kez yakalandığımda.

Babam: O ne lan öyle sigara mı içiyorsun ?
ucan fare: Yok baba ne sigarası hava soğuk ya ağızdan çıkıyor öyle.
B: Yaz mevsiminde mi eşek sıpası ?
u: ...... (Sonrası pek tatsız.)
yurtdışında sigara içerken istanbul'daki akrabaya yakalanış ilginç bir anıdır. efendim bir akrabanın yurtdışında işlettiği kafenin önünde sigara içen er kişinin kafenin güvenlik kamerası kayıtlarının istanbul'da oturan akrabaların bilgisayarına yansıması ile yakalanma durumu.
Yeni evli bir çift vardır. Kadın ev dolaplarında bir sorun olduğunu fark eder. bir gün kocası evde yokken usta çağırır ve dolapların gıcırdadığını söyler. adam da bakar ancak bir sorun göremez. daha sonra evin yakınından geçen trenden kaynaklanabileceğini söyler ve kadına :
- ben dolabın içine gireceğim ve tren geçerken sesin nereden geldiğini bulmaya çalışacağım, der.

Dolabın içine girer ve beklemeye başlar. bu esnada koca eve gelir. elbiselerini asmak için dolaba yönelir. kapağı açtığında içeride bir adamla karşılaşır.

-ne yapıyorsun sen burada? diye sorar.
usta da: " şimdi tren bekliyorum dersem inanmazsın."
Aklıma geldi yine güldüm. ilk sigaraya başladığım dönemlerde paketi babamın kucağına düşürmüştüm.
Okuldaysanız sigara içerken yakalanırsınız ne kadar dikkat etseniz de yakalanmayan varsa burdan selamlarımı iletiliyorum.