bugün

gorulecek tek yeri etna yanardagi..gerisi bos..gidildiginde ulkemizde gibi hissettiren ilginc ada..
(bkz: The godfather)ın anavatanı...
mafyanın doğduğu ada. zamanında italyada rahat durmayan adamları (suçlu,it-kopuk vs.) bu adaya atarlarmış
Son zamanlarda italyan polisinin delirmesiyle üzerinde mafyanın adı bile kalmamış ada
akdenizin en büyük adasıdır. italya anakarasından Messina Boğazı ile ayrılmıştır. Peloritani, Nebrodi, Madonie, iblei gibi önemli dağlara sahiptir. etna yanardağı ise avrupanın en yüksek(3323 m) aktif yanardağıdır.

palermo merkez olarak kabul edilir. Messina, Catania, Agrigento, Siracusa, Trapani, Ragusa, Enna, Caltanissetta diğer önemli kentleridir.
en karizmatik mafya babalarının bulunduğu söylenen ada.
1948 yılında kabul edilen anayasa ile, italya' nın kısmi bölgesel özerklik verdiği ada.
son mafya babası pezovante' nin de yakalanmasından sonra küçük serserilerin ve yaşlı gang' ların emeklilik sayfiyesine dönüşen ada , bugünlerde mafya imparatorlarının yüksek duvarlı malikanelerini otele dönüştürme çılgınlığına kapılmış durumda.
sicili kabarık olan adadır.
25.400 kilometrekare yüzölçümü ile Akdeniz ve italya'nın en büyük adasıdır. Egadi, Eolie Pelagie ve Panteleria adaları ile birlikte aynı yönetim bölgesinde yer alır. Messina Boğazı ile anakaradan ayrılır. Avrupa'nın en etkin yanardağlarından biri olan Etna, burada bulunur.
ilk mayfa ailesinin kurulduğu harikülade bir adadır. mafia kelimesi de burada, sicilya da ilk olarak kullanılmıştır. Mafyanın en meşhur oldugu köy ise Corleone'dir.
dünyanın sicil kayıtlarının tutulduğu yer olsa gerek.
çizme'nin burnu.
bir zamanlar arap hakimiyetinde olduğundan dolayı mutfağında arap etkisi hissedilen yer.
futbol kulüpleri için;

(bkz: unione sportiva citta di palermo)
(bkz: catania calcio)
buram buram barzo kokan yer
küçük gattusoların, materazzilerin arenası.
italya'nın güneyinde bulunan başkenti palermo olan muhteşem bir adadır. her zaman italya'ya karşıt ve farklı duruşu ile isim yapmıştır. osmanlılardaki adı için (bkz: silezya)
dağ bayır dolanıp al pacino nun gezdiği yerlere gitmek istedigim yerdir sicilya.

ve en çok cinayetin yaşandığı yermiş dünya üzerinde.

ilgili başka başlıkları için

(bkz: corleone)
(bkz: the godfather)
(bkz: the sicilian)
Festivalleri ve yılbaşı kutlamalarıyla ünlüdür, hemen her hafta bir kasabada festival vardır,en güzel festivalleri ise Catania'da kutlanan Santa Agatha dır. Birde güzel portakalı vardır waşington portakalı yanında halt etmiş.
akdeniz'in rodos'tan sonra en guzel adasi. evet havalimani kucuktur (palermo havalimani), insanlari pek ingilizce bilmez ama muhtesem bir dinginlige sahiptir. terrasini bolgesinde kaldim 3 ay kadar ve roma'ya gitmek zorunda kaldigim her gun, bir an once sicilya'ya donmek icin can attim. insanlari sicak ve yardimsever, yemekleri de cok guzel. ozellikle murekkep balikli spagetti enfes, gorunumu igrenc o ayri, siyah bir makarnayi cotonk diye koyuveriyorlar onunuze..benim kaldigim bolgede bir tane meydan vardi ve her haftasonu bir festivalle senlenirdi. sahili guzel ama denize girilmiyor pek cunku kayaliktan ibaret kiyilar. hareketli gece hayatina sahip palermo'ya da ev sahipligi yapiyor bu ada. fakat batisi daha sakin, hareket sevenler icin katanya bolgesi tavsiye edilir. vasita sorunu pek yok, bisikletle her yere gidebilirsiniz. guzel, sevimli, buram buram yosun kokan ve her daim gunesli, unutulmaz anilarimin ev sahibi adacigim..
sicilya, akdeniz'in en büyük adasıdır.
ovalar açısından fakir olan ada, catania’da bir istisna yapar. kıyı şeridi manzarası hemen hemen her yerde büyüleyici bir güzellik sunmaktadır. küçük şirin adalar (eolie veya lipari, ustica, egadi, pantelleria adası ve pelagie) sahilde oraya buraya yayılmış görünüm arz eder.
doğu sicilya’nın iç kısmında bulunan etna yanardağı avrupanın en yüksek (3323 m) aktif yanardağı olarak bilinir. stromboli ve volcano adaları da aktif yanardağlar arasındadır.
bölge 9 ile ayrılmıştır: agrigento, caltanissetta, catania, enna, messina, palermo, ragusa, syracuse ve trapani. bölgenin merkezi palermo şehridir. bölgede bir latin dili olan italyanca'nın sicilyaca lehçesi konuşulur.
ilk mafya ailesi sicilya'da kurulmuştur ve mafia ismini koyan da sicilya'dır. mafyanın en meşhur oldugu köy corleone'dir.
italya'nın 1948 anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden birisidir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/sicilya
sahip olduğu stratejik önemle akdenizin hep önemli adalarından birisi olmuştur. tam magrip ile Italya arasında olması dolayısıyla bir noktada da medeniyetlerin beşiği haline gelmiştir. avrupa'da en parlak dönemlerinde granada ile yarışabilmiş bir adadır sicilya. Ada'da iki tane ana merkez bulunmaktadır; nüfus genellikle buralarda yoğunlaşmaktadır, bunlar: catania ve palermo'dur.

Catania adanın bu batı kısmında bulunmakla birlikte etna'nın eteklerinde kurulmuştur. etna'nın 17.yy sonlarında patlaması şehri yerle bir etmiştir. şehir 17.yy dan sonra tekrar kurulmuştur. hatta şehrin ortasındaki denize bakan castello ursino uçuruma bakarken lavların birikmesiyle denizle hem zemin olmuştur. Catania şehri palermo'ya göre daha temiz ve düzenlidir. her italyan şehrinin sahip olduğu piazza duoma'ya da sahiptir. burada bulunan duoma katedrali şehrin en önemli yapılarından biridir. [floransa ya da Bologna'da olduğu gibi]. bu katedralin karşısında ise u liotru adı verilen üzerinde aswan'dan getirilmiş bir obelisk bulunan volkan tüfünden yapılma bir fil heykeli bulunmaktadır. bu fil şehrin sembolü olmakla birlikte catania futbol takımının da sembolüdür.

Şehrin ana ziyaret edilmesi gereken noktalarından birisi: via crucifieri'dir. burada 6 tane büyük eski kilise bulunmaktadır. hata hatta bir çok filme de ev sahipliği yapmıştır. via etnae caddesi bir başka uğrak noktasıdır. şehrin güney taraflarına doğru oranın en tarihi kalelerinden biri olan castello ursino, piazza duomo, otobüs terminali ve tren istasyonunun yakınında bulunan sinema müzesi olarak hizmet veren la chiminiere, bellini tiyatrosu, Catania amfitiyatrosu, odeon.. vs...

Bir başka uğrak nokta ise Palermo'dur. ilk geldiğinizde şehrin göçmenlerle dolu olduğu ve ara sokakların pislikten geçilmediğini fark edeceksiniz. catania'ya göre daha pis olmakla birlikte, içindeki monumental yapılar değerlendirildiğinde catania'dan çok çok haşmetlidir. ana caddelerinden birisi via maquedas'dır. burada bulunan quattro canti(dört azize), palermo'nun en büyük dört azizesini simgeleyen ve birbirine bakan tarihi 4 büyük kilisenin üzerilerindeki azize heykelleri ile tezyin edilmiştir. palermo'nun gerçek merkezi burasıdır. aynı yoldan devam edildiğinde chiesa di san cataldo(san cataldo kilisesi)[kendisi camiden bozma kubbeleri ve arap norman tarzı ile oldukça tanıdık bir görüntü olarak karşınıza çıkacaktır.] la fontana pretoria ve chiesa di santa caterina ile karşılaşırsınız. Palermo bir islam şehirliği yapmış olması dolayısıyla dar sokakları oldukça yaygındır. şehrin landmark point'i ise teatro massimo'nun şehre kurulu olduğu piazza verdi'dir. sırf bu mükemmel mimariyi görebilmek için bile sicilya'ya gidilebilir.

şehirde kafelerin toplandığı ve esas tarihi geziyi yapabileceğiniz bir sokak alarak via bara all'olivella bulunmaktadır. bu sokak üzerindeki opera dei pupi(kukla tiyatrosu)ye uğramadan palermo'yu terkederseniz şehre boşuna gelmiş olursunuz. bu tiyatronun kuklalarının diyalogları rönesans döneminin şiirlerini andırır. kökenleri donkişot'a kadar gitmekle birlikte 19.yy'da baya popüler olmuştur. bu kuklalar genellikle tahtadan yapılmakla birlikte manipulasyon tekniği(el çabukluğu) catania ya da palermo okuluna ait oluşuna göre değişir. diyaloglar bizdeki ortaoyunu ya da karagöz tiyatrosu gibi doğaçlamaya dayanır. tiyatroda sarakenlerden tutun charlemagne'ye kadar gider. chanson de roland tarzı bir müslüman karşıtlığını da içinde barındırır. bu tarihi gezinin sonu ise bin yıldan uzundur ayakta kalabilmiş olan ve dallardan salan kökleri kalın bir selvi ağcı kadar devasallaşmış kauçuk ağaçları ile karşılaşmanız oluşturur.

bu iki şehrin dışında zamanında sparta ile rekabet etmiş olan yunan kolonisi syracusa'nın kalıntılarının da bulunduğu syracuse şehrine de gitmeniz tavsiye olunur. ama ilk tavsiye edeceğim yer bu noktada taormina'dır. şehir catania'dan 60 km uzaklıktadır ve bir tepeninin üzerinde kurulmuştur. bu nedenle eğer nostalji yapıp da tren ile gitmeye niyetiniz var ise gitmeyin çünkü tren yukarı çıkamadığı için aşağıda indiriyor. taormina'nın zirvesinde ise saracen kalesi adı verilen bir kale bulunmaktadır. buraya çıkabilmek için en az 1200 basamak arşınlamanız gerektiğini ayriyeten belirteyim. buranın piazza duomo'su ise mükemmel bir etna ve taormina koyu görüntüsüne sahiptir. meraklıları için eğer adayı tamamen gezmek istiyorlarsa ilk yapmaları gereken gelmeden önce küçük bir micra ya da mercedes smart kiralamak. çünkü adayı bitirebilmek mümkün değil, noto, ragusa,agrigento,enna, etna, trapani ve özellikle yel değirmenleri ile ünül salina gidilmesi gereken yerle olarak tavsiye edilir.

genel itibari ile turunçgil ağaçları ile doludur sicilya; yemyeşildir. pek kahvaltı kültürü olmamakla birlikte erik büyüklüğündeki lezzetli zeytinleri şarap içerken yenir. sicilya'da şarabın her türlüsü içilebilir, özellikle açık sürahı şarapları tavsiye olunur. klitharos ile archi şarap da tavsiye edebileceğim bir kaç markadır. son olarak, kadınları konusunda yorum yapmayacağım gidin görün...
yaşamak istediğim tek yer. adını bile söyleyince damarlarımdaki kanların dolaşımı bile hızlanıyor.
palermo nun yaz sıcağına rağmen büründüğü o soluk havasında nefes almak çok zor ve sicilyalıların sıcakkanlı yapısına rastlamak çok kolay olmasa da trapani bölgesi sicilyanın gerçek yüzünü yansıtmakta özellikle castelvetrano da ve çevre yerleşim yerlerinde bu sıcakkanlı havayı yakalamak çok kolaydır.
kadınların pantalon giymesinin daha düne kadar, hatta belkide hala bir olay olduğu yerdir.