bugün

büyük erdemdir. bir insanın sevilmemesi ve tercih edilmemesi, bazen o insanın kötü veya kusurlu olmasından değil, kendini ifade edememesi veya insanların onu anlamamasından ileri gelir. psikolojik olarak hiç dayanamıyorum bu tarzda insanlara. nerede gariban, arkadaşsız, yalnız insan var hep onları tercih ederim arkadaşlık için. çünkü bilirim, şu hayatta arkadaşlığa, ilgiye, sevgiye en çok ihtiyacı olan onlardır. hayatlarında büyük bir boşluk vardır. ''boş işlerle uğraşıyorsun sen'' derler. desinler. sevmişim ben bir kere boş işlerle uğraşmayı, yüreğinde boşluk olanların boşluğunu doldurmayı.
Yaradılani severiz yaradandan ötürü sözunu akillara getirir.
onda insanlarin göremedigini görmektir.

Fikrimce cok kutsal bir eylemdir.
gereksiz bir eylemdir. ama gereksiz olduğu kadar olasıdır da.
Zamanınızdan öte olduğunuza, sofistike ve rafine olduğunuza delalettir eğer mevzu zevkler ise...
karakter olarak insani davranışlar sergilemeyenleri geçiyorum. sevilmeyen insan yoktur, insanların sevgisinden kaçan insan vardır. siz biraz çabalarsanız, siz atılgan ve sesi gür olursanız herkes sizi tanır ve sever. illaki. bunu asosyal arkadaşlara tavsiye ediyorum, kaçmayın bizden. siz de, biz de insanız. belki aileniz size insanlarla içli dışlı olmayı sağlayacak davranışı durumu olmadığı için öğretememiştir. ama bu davranışı edinin. zengin, fakir, güzel, çirkin... fark etmez. garip ya da sessiz insan yoktur. garip ya da sessiz olmayı seçen insan vardır. bunu yapmaz ve kendinizi bize tanıtırsanız sevilirsiniz. insanlar bu zengin mi, fakir mi, güzel mi, çirkin mi diye bakmaz. insanlar, bu sempatik ya da konuşulacak iyi biri mi, kafa dengi mi diye bakar. kendinizi severseniz her şey hallolur.

epey dil yordum, ama anlarsınız umarım beni. sessiz, ıssız kalmayı seçmeyin. bu bir öneri değil, bir emir. *
sevilmeyeni sevmek yani çok kötü bi durumdur fakat sevilmeyenin gözünden bakarsak beni zaten kimse siklemiyor ama gelirde biri değer verirse işde ozaman işler değişir bende karşımdaki insanı sever onlara değer veririm.
Paylaşma ve kıskançlık gibi sorunların ortaya çıkmayacağı kesindir.
bir de sevildiği itiraf edilemeyeni sevmektir.

(bkz: pokemon)

ciddiyim bak. çocukken çizgi filmini izlediğim pokemon'un oyunu ile çok geç tanıştım. gameboy'da street fighter, goal falan oynuyordum, böyle karışık oyunlar ilgimi çekmiyordu. şimdi nerede pokemon desem millet gülüyor çocuk oyunu diye. ulan oynadığınız oyunlarda 4 tane karakter var, belli özellikleri aldığınızda sıradanlaşıyor. pokemon hem daha karışık, hem basit arayüzlü, hem daha eğlenceli. sıkıldığında kendini test etmek için nuzlocke falan yapıyorsun. lol gibi sürekli yanında laptop taşımak zorunda da değilsin. bak ben de lol falan oynamadım hiç.

fakat adı üstünde pokemon. iki öğretince etraftakilerin bir kısmı hastası oldu. herkesin çocukluğundan beri bilinçaltında ama kimse sevdiğini uluorta itiraf edemez. çünkü "bırak abi çocuk oyunu o yaa". bi tane ceryanlı sıçan pihaçu vardı di mi lan onda?
uzun adam recep tayyip erdoğanı sevmektir. sen yaşadıkça onlar çıldıracak paşam, saldır paşam, israili yok edelim paşam siz asdw yi alın ben mouseyi kullanayım.
güncel Önemli Başlıklar