bugün

henüz bir tarifi, izahati olmayan durumdur,

dünyanın tüm orduları üstünüzden geçer, elleriniz, ayaklarınız ve kalbiniz, titremenin de ötesinde, adeta sarsılır, o an gök kubbe başınıza inmiştir, kalkamazsınız, boğazınız düğümlenir, tek kelime edemezsiniz, nefes alamaz, adım atamazsınız.

ugruna hayatınızı verebileceğiniz, dünyanın en mukaddes insanı, aşk ve nefret arasındaki o ince çizgide, tüm güzelliklerinizi, saflığınızı ve tüm yeşeren sevinçlerinizi, aşağılık bir biçimde, bir yılandan farksız, zehirlemiştir ve öldürmüştür...
nasıl bir hata yaptıgınızı görmenize vesiledir aslında. sevdiginiz insan degildir esasında o , o an gördügünüzdür. sevginize layık olmadıgınız görürsünüz, unutmayı kolaylastırıcı etmendir.
saniye saniye görmekten bahsedilen bir aldatma durumu, forum adult sitelerine yansıyan bir olayı çağrıştırıyor bende...

(bkz: dostum link ölmüs hani resimler)
bünyeye kattıgı ( cehennem azabı gibi ) tarifsiz acıdan sonra, bir sessizligin, bir boşluğun hayatınıza hakim olduğunu görürsünüz, durmadan bir şey düşünürsünüz ama hiçbir şey düşünemezsiniz, hayatın fahişe yanıyla, bir kere daha yüzleşirsiniz.
hafıza kaybı yaşamak istediğiniz ender anlardan biri.
başlıktaki ikinci "saniye" lüzumsuz olmuş. ilk saniyeden sonra kafayı gömmeli.
aldatılan sevgilinin birkaç level atlamasını sağlayacak olay. o an için çok zor gelebilir, hatta zoru bırak insanın psikolojisine bir süre gelgit yaptırabilir. ama daha fazla ve daha büyük acıları yaşayıp hayattan soyutlanmaktansa bir kere bu olayı yaşamakta fayda vardır.
acilen yeni ufuklara yelken açılmalıdır. bu yelken nasıl bir yelkense hemende acılmaz. 2-3 ay uğraştırır.
her saniye kendinden birşeyler kaybetmektir. umut etme yetisi en başta kaybedilenler arasındadır.
aldatılmak eylemine realty show imajı vermektir.
(bkz: my girlfriend and my roommate are fucking hard)
(bkz: haber özel)
bunu yaparken nefes tutulmalıdır; çünkü etkili bir atış için tüfeğin sapasabit durması gerekir.
ilk sahnede kafa gömülebilir. zira o da ihtimaller dahilindedir. hukuki savunmasını bilemem ama tahrik indirimine sahip olabilirsiniz tck tarafından. lakin demek istediğim bambaşka bir yöntemdir.

filmi geri sarıyoruz, birkaç yıl öncesine gidiyoruz. geri sarma işlemi bittiğinde kendimizi öss'ye 2 ay kala dershaneye uğrar halde buluyoruz. evet uğramak var bu saatten sonra. zira gerek derslerin stresi, gerek uzun süreli ilişkinin 'ha bitti, ha bitiyor' ve 'allam lütfen bitmesin' temalı duaların etkisiyle secdeye kapanmaya yazdığına tanık olmakta olan bünye için, dershane sadece uğranacak yerdir.

fazla uzatmadan kaldığımız yerden play düğmesine basıp devam ediyoruz... görülen manzara şu; muntazaman ağlayan bir sevgili ki, her zaman nefret edilen ağlama eyleminden o dönem çok daha fazla tiksinilmektedir. kordon'da çimlere oturup, zaten sivrisinek misali tepede dolaşan bilimum falcı, çiçekçi, çekirdekçi varken bir de üzerine sevgilinin zırlaması o güzel ambiansı piç etmektedir. sebepsiz ağlamasının üzerine 'lütfen ayrılalım, en azından sınava gir çık sonradevam ederiz' biçiminde konuşması ile halihazırda olan sinir katsayımı arttırmıştır, çaresizce önerisi kabul edilmiştir tarafımdan. salak, neden kabul ettin diyen olursa rica ediyorum ilgileniniz; (bkz: kadın dırdırı)inanınız bana o gün bana öl dese, susması için ölürdüm.

filmi bir hafta sonraya saralım bir de. zira hafta içi pek görüşme imkanımız yoktu. sadece derin bir sessizlikti o haftanın anlamı benim için. uzun süre sonra ilk kez telefon operatörden gelen mesaj hariç ses çıkarmamıştı. ve hatta telefonun şarjının en uzun süre dayandığı zaman dilimi de bu haftaya denk gelmektedir. *
olay bu noktada başlar. sıradan bir cumartesi günü, dershaneden deliler gibi çıkıp, sevgilinin evine doğru koşturan bir genç girer kadraja. tabiyki bu koşu, gerekli durağa gelince sona erer, bundan sonrası ulaşım araçları ile yaşanır. önce artık oğlu(?!) gibi sevmekte olduğunu iddia eden sevgilinin annesine gidilir. arkadaşları ile ders çalışmakta olduğu söylenir. hafif tereddütlü konuşmaktadır. lakin öncelik sevgiliye ulaşmakta olduğu için olay soğuduğu zaman farkedilir bu durum. sevgilinin kuzeni alınır ve yaklaşık 1 saatlik yürüyüş sonunda nerede ders çalışıyorsa gidilir, telefon açılır, *, tamam gelyorum sözü alınır. bir süre sonra hatun gelir, lakin geçen haftaya kadar tutulan el şu anda başka bir insanın avuçları içerisindedir. adamla kızın ebatları 1/2 olduğu için gerçekten de avuç içindedir sevgiliniz o anda. tabi o ana kadar sevgilidir. 'sana bir şey açıklamamız lazım' der, halbuse açıklanacak bi sik yoktur ortada. olayın şoku ile, büyük bir gaflet içinde 'ha...ne...tabi konuşak' moduna geçilir. malumun ilanı yapılır, 'çok taze, süper, harika bir ilişkimiz var' türünde süslü cümleler kullanılır.

bu noktada yıllar sonra bile insanlar, 'olm nası kafayı gömmedin lan adama?' diye sorarlar. açıklama getireyim, yok öyle şey. adam döverek erkek olunsa, dişi aslan kaplanlar da bir anda yeleli bir canlıya dönüşebilirlerdi. önemli olan öfke kontrolü idi. o 25-30 dakika flashbacklerle geçer. ara sıra 'şu an'a dönüp 'Hıhı..tabii...muhakkak' türevi cümlelerle karşı taraf desteklenir. zengin kalkışı ile kalkılır, herkes yoluna gitme durumunda kalır. ardından bağıran eski sevgili, sizi bir şekilde yoldan toplayan kuzeni, 'oğlum gibisin' derken 'kızım ayrıl hem bak diğer çocuğun ailesini tanıyoruz' diyen annesi, oturulan sandalye, konuşulan konular, mide ağrısı, kalp sıkışması... geride kalır. eski sevgilinin 'taze' ilişkisinin ilk dakikalarına tanık olmuşsunuzdur, kelimeler bitmiştir.

velhasıl kelam, bu ne ilk ne de sondur. bir şekilde üzerinden atlatılır, şiddet kullanılmadığı sürece. kişisel gelişime faydalıdır, herşeye sinirlenilmez bu saatten sonra. hayatın özü anlaşılır. felsefeye girersiniz, çıkamazsınız.
tek cümleyle cinayet sebebidir arkadaş.bıçakla öldürürüm onları.kan çıkar.doğal olarak çıkıcak tabi .
devamında sevgiliyi saniye saniye ağır çekimde dövmek.
sonuna kadar izliyosa gören kişi biraz mazoşist yanı olduğu söylenebilir.
(bkz: oynatalım uğurcum)
sonrası yerel bir gazetede üçüncü sayfa haberi olma potansiyeli yüksek durumdur.
saniye saniye olduğunun görülebilmesi için aldatılan kişinin ve sevgilinin aldattığı kişinin aynı olması gerekiyor.
sevgili sizi, sizinle aldatıyor gerçeği.
kimsenin başına gelmemesini temenni ettiğimiz iğrençliktir. insan denen varlıkta her türlü bokluk mevcuttur. *
öncelikle aldatılmanın, sadece cinsel münasebetle, sikiş sokuşla olmayacağını bazı amcık beyinlere vura vura anlattıktan sonra, şu şekilde devam edelim;

aldatanı çekip vurmayan insan godoş olmaz, vurmaktan da öte, daha ağır bir cezadır teşekkürlerini iletmek, üzerine çiçekler savurmak * ve bunu yapmak daha zordur, daha zordur da laf mı? asıl göt isteyen bunu yapmaktır, asıl kudret böylesine bir durumda bile kendine hakim olmaktır.

her şey çok güzel olacak filmindeki o sahneden ziyade, üç maymun'daki o daha gerçekçi sahneyi de anımsatmak isterim.. öyledir işte gerçeği, çeker vururum amınaaggoyyim değil.

ha yaşamayan bilemez tabii, anca sallar kaba etinden.

bunları yaşayıp görenlere, yaşarken ölenlere de 'hissizsin' derler, 'ruhsuzsun' derler...
hayal kırıklıgına ugramak (bkz: derin darbe)
derinden, taa içerilerden hassiktir çektirir adama.
uyandırmamak gerekir maymunu durumdan haberdar olunduğuna dair.
(bkz: domuzdan kıl koparsam kardır)
güncel Önemli Başlıklar