bugün

bu durum; bir aşkın veya bir sevginin içine girdiği en boktan sonun başlangıcıdır...

Anladım ki, severken vazgeçmek cinayettir.
Ve biz her suçlu gibi sonunda,
cinayeti işlediğimiz yere,
severken terk etmek zorunda kaldığımız şehre döneriz bir gün,
tıpkı severken vazgeçtiğimiz eski bir sevdalının telefonunu
çevirir gibi gece yarısı... *
sevdiğinden yeterli derecede sevgiyi alamıyınca mecbur kalınan durum.*
vazgeçebilecek kadar sevmek gerekecektir.

"dayanacak yürek yok" diye bir şey yoktur. zamana bırakırsın. ağlarsın, umut taneleri sebepsiz dalıp gitmelere, günde 3 paket winston'a tekabül hale gelecektir.

mutluluklar dilemektir. kendi hayat hissenden pay verirmişcesine.

(bkz: iç burkacak şekilde başlık açmayalım kampanyasi)
sevdiğin, başka birini seviyorsa sana düşen eylemdir.
herşey arayıp sorulan sevgilinin sebepsiz yere "çok kötüyüm lütfen beni rahat bırak." demesiyle başlayabilir.
aşık olmaktan vazgeçilen anla kesiştiğini sandığım durum.
acıyı deneyimleme arzusu. ya da mazoşizm. sevdiğin insandan vazgeçeceğine anlamaya kendini anlatmaya çalış. çok ağar bi kusuru olmadıysa tabi...
birlikteyken daha çok acı çekilecekse kökten halletmek daha iyidir.
ne anadan ne yardan geçebilmek mümkün değilse, anan baban bir tane olup dünyada başka bi anaya sahip olamayacağını ve haklarını ödeyemeyeceğini düşünüyorsan severken vazgeçersin.

(bkz: her seçiş bir vazgeçiştir)

ne olurdu sanki herkes anlayışlı olsaydı derken için burkulur. şarkılar canını çok yakar. beraber gittiğiniz yerlere uğranmaz. mahallesinden geçilmez. başka bi şehire tayin istenir. sonra tayin dilekçesinin cevabının gelmesini beklersin.
Vazgeçtiğini sanmaktır.
aldatılma sonucudur kesinlikle. yoksa vazgeçilmez kolay kolay. ihanet asla affedilmez.
vazgeçme eylemi ne olursa olsun zaten zor gerçekleşmektedir. birde sevmek söz konusuysa başarı ile sonuçlanmayacağı açıktır. *
sigarayı bırakmak gibidir. nasıl ki sigarayı ne kadar çok severseniz sevin , bir noktadan sonra size verdiği zarardan dolayı bırakırsanız, severken vazgeçmekte böyledir.

ne kadar severseniz sevin, onun varlığı ve yaptıkları hayatınıza o kadar çok zarar vermiştir ki tüm sevginize rağmen, kendinizi ve hatta ona olan duygularınızı korumak için ondan vazgeçersiniz.
gelecekte mutlu olamayacağını anlayan insanların yaptıkları mantıklı ve yerinde eylemdir. bile bile de kendini ateşe atmamalı insan.
bir anı yakalayıp tiksinmektir. Kimse kolay kolay sevdigiğnden vazgeçmez.
şizofreniye kadar götürür adamı.
aşırı sevgi sonucunda oluşan sevdiğinden uzaklaşma, vazgeçme durumu
ayrılık da sevdaya dahil denilen durumun ta kendisidir.
zorundalıktır, ayrılığın ayıp yanıdır.
"nasıl böylesine rahatsın ki
sanki hiç bir şey olmamış gibi..."

aldatılmaktır. gözünüzün içine baka baka dokunduysa seç-beğen-al tenlere, gözüne asla bakmadan akıtırsınız teninizden bütün dokuşlarını, dokunduğu her yeri kesip atmak istersiniz bir çırpıda.

"çek ellerini ellerimden
çek gözlerini gözlerimden
yıllarca hep sustum ama bir tek şey istiyorum senden
onurlu bir yabancı gibi
lütfen artık çık git bu evden..."

vazgeçersiniz. geçebildiğiniz kadar hem de.
sevdiğin insanın kişiye ters düşen görüşleri vardır. vazgeçmek zorun da kalınır.
severken vaz geçmek zordur. ne kadar seversen sev vazgeçsende unutumassın. seni sevmediğini anladığın için kendini vazgeçmek zorunda hissedersin. acısı yakar, anılar canlanır beyninde. uzun sürer acısı, arada bir canlanır gözünde unutmalıyım dersin ama çok zordur unutmak segiliyi.
"o kız beni aşar" dan sonra yapılan eylem.
seviyorsan sonuna kadar dayanılmalıdır. o seni silmişse tekrar kalbi kazanılmalı onun beyninden geçen her damla kan ı tekrar kendine çekmelisindir.
bencil olmamaktir. sevdiginden vazgecememek; onu özgür bırakacak kadar kendinden gecememişsin ve hala zorla da olsa seni sevsin istiyorsun demektir. "oysa sevmek sevgilinin her sözünü emir kabul edebilmektir."

bazen de vicdan azabı ile yasamak yerine severken vazgecilip baskalari uzulmesin biz uzulsek te olur denilir.