bugün

akşam gazetesi yayın yönetmeni. * * *
hürriyet gazetesi eski yazarı. bu adama çok ahım var. kitabını biz hazırladık reklamlarda o hazırlamış gibi gösterildi. *
olağanüstü mizah yeteneğiyle, her konu hakkında kaliteli ve okunabilir yazı yazabilen başarılı köşeci..

akşam gazetesinde hem normal köşe yazısı, hem de baş yazı yazmaktadır..
farkı şu, biri makara ve ön sayfalarda, diğeri ciddi, genellikle gündemle ilgili orta sayfalarda, renksiz..
türkiyede okunması gereken ilk 5 köşe yazarı içine kesinlikle girebilecek kadar donanımlı bir insan.ama bu da onun yazarlık açısından bir yeteneği ya da bir kişilik olarak bir sıradışılığı olduğunu göstermiyor malesef.ama şu da var ki gerçekten bir genel kültür deposu.eski tüfek komünistlerden;şimdilerde ise sosyalist.bir yazısında "herkes amerika'da kapitalist ekonomi üzerine okurken ben marksist ekonomi üzerine okumuştum,bu bizim dönemde kahramanlık sayılıyordu;şimdi ise enayilik"diyerek günümüz koşullarında gerçek bir enayi olduğunu kabul etse de benim her zaman hoşuma giden 80'lerin idealist gençliğinin içinde yer almış olması,o koşullarda en azından düşünebilmesi;düşünemese de birşeyler yapmaya çalışması gerçekten etkileyici.doğru veya değil:ama yapılması gereken şeylerdi o dönemde.

eskiden gurmeydi.hürriyette de yazıları yayınlanıyordu.sonra yine hürriyet'te köşe yazısı yazmaya başladı.ki bana göre de performansının doruk noktası hürriyettir.bu dönemde ertuğrul özkök'e de ünlü giydirmeleriyle meşhurdur.ardından akşam'a geçmesiyle birlikte performansında keskin bir düşüş gözlenmiştir. hürriyetteki başarılı yıllarından sonra bakti ki hürriyet'te tık yok bunu genel yayın yönetmeni falan yapacakları da yok;e bari akşam'a geçeyim dedi herhalde;ki amacına da ulaştı ve genel yayın yönetmeni oldu.sonrasında ise engin ardıç,mansur forutan,oray eğin ve en son da ali saydam'ı transfer ederek akşam'ın kalitesini kat kat arttırmıştır.he ne kadar resmi tiraj rakamlarında 10.sırada da olsa akşam gönüllerin şampiyonu olma payesine erişmiştir.

gelelim yazarın bu kadar genel kültürü nerden edindiğine.tek kelime:new york.zamanında uzun yıllar amerika'da kaldı;new york times'a yazarlık başvurusunda bulundu,sonrasında da türkiyeye geldi işte.ayrıca kendisi yazarlığını geliştirmek için de "the new yorker"dergisinde yayınlanmış yazıları incelemektedir.hatta ara sıra new yorker'daki bazı yazıları da köşesine aldığı ve aklına bişey gelmediği günlerde bu arşivden otlandığı tesbit edilmiştir.

ayrıca kendisi ateisttir,şaşıdır,en nefret ettiği ırk insan ırkıdır-kendisi hariçmiş öyle diyo-ve de linda lovelace hayranlığını gizlemeyecek kadar cesurdur.

mansur forutan'la birlikte rock'n'coke 'a katılacağını söyleyince engin ardıç'ın rock'ı aşağılayan yazısına karşılık vermemiş;cevap görevini mansur forutan'a devretmiştir.

siyasi yorumları her zaman tutmuştur,çünkü yurt dışından sağlam kaynakları vardır.ayrıca savaş yanlısı gibi gözükse de aslında gerçekçi olduğunu düşündüğüm bir duruşu vardır.sadece amerika'yı fazla sevmesi bazen gerçekler önünde gözlerini köreltebiliyor.mesela amerika yeni ortadoğu haritasını açıkladığında oley amanin ne güzel amerika bizimle en uzun kara sınırı olan komşumuz oldu diyerek mantığını çözemediğim bir nedensiz sevinç içine girmiştir.

kendisi aslında hakkında 1 sayfa yazılacak bir adam değildir,basittir;ama yaptıkları için tabi ki 2-3 ciltlik kitap çıkar.bu kadar çok şey yapmış ve yazmış adamın aslında bu kadar da basit olması çok keskin bir çelişki olmakla beraber malesef doğrudur.
hos yazılarına rastladıgım ama sosyalist oldugunu sanmadıgım akşam gazetesi yazarı...
maymunu tokatlamak isimli kitabını okurken çok güldüğüm serdaramus isimli kitabını şimdilik beklemeye aldığım kalem erbabı.

kitaplar serdar turgut'un 8 yıllık kesintisiz abd macerası yaşadığı dönemlerde hürriyet gazetesi washington muhabirliği yaptığı dönemde başından geçenlerden oluşmaktadır (ya da başından geçtiğini iddia ettiklerinden !!)

ancak şu bir hakikat ki, olağanüstü mizah ve abartma yeteneğine (her ikisi de aynı şey zaten kalabalık olsun diye ikisini de kullandım) sahip komik ötesi insan..

bu kitapları okuyan serdar turgutun neden faşist olduğunu, neden zenci düşmanı olduğunu ve sado mazo eğilimlerinin nereden kaynaklandığını çözebilir. *
cok komik ve zeki adam zamaninda fatih altayliya verdigi ayarlarla benim icin ayri yeri vardir bu yazarin
vatan gazetesinin fiyatını 10 kuruşa düşürmesi üzerine "on paralık gazete" diyerek hakaret etmiş olan yazar.

iyi de bundan sana ne? vatan gazetesini akşam gazetesine rakip olarak gördüğünü de itiraf etmiş oluyorsun böylece. bu işlerle uğraşacağına kimliksiz hale getirdiğin akşam gazetesini nasıl prestijli hale getirebilirim diye uğraşsa daha yararlı bir iş yapmış olacaktır. bugün akşam deyince akla ilk gelen engin ardıç'tır sadece. çoğunluk da onu zaten internetten girip okuyor.
woddy allen'ın turkish modelı.
gerçi cok sığ.
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=67022,10,104
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=67665,10,104

http://www.milliyet.com.t...7/02/17/yazar/dundar.html
Sağlam ayarlarina tanik oldugum, gazetecilik düsturunu bilen ara ara sapitsada okunasi gazeteci. Bugunku yazisinda Ertugrul Ozkok'e verdigi ayar ise ohannesburger'dir.
--spoiler--
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=71896,10,104
--spoiler--
13 mayis 2007 izmir gundogdu cumhuriyet mitingi'nden birkaç gün önce haberturk'te "izmirlilerin mitinge yoğun bir ilgi göstereceğini zannetmiyorum" diyen, daha sonra da ne anlama geldiğini bir tek kendisinin bildiği müthiş bir cümle kurarak malum tarihi beklemeye geçen büyük yazar, şöyle demişti; "izmirliler eğlenceyi severler, pazar günü miting yerine başka bir yerlere gitmeyi tercih edeceklerini düşünüyorum"

beklenen tarih gelince ve beklediğinin çok ötesinde bir katılım olduğunu penisi aracılığıyla algılamayı başarınca, yine penis aracılığı ile bu kez "en iyi savunma hücumdur" düşüncesinden hareketle, bir takım liberal hesaplamalar doğurultusunda, katılımı hesaplamış ve sonucu bildiğinden şeklini alacağı kaba etin ölçeğini kendince küçültme içgüdüsü ile ve rana'dan aldığı destekle bütün cesaretini toplayıp matematik dehası olduğunu ispat etmiştir.. tebrik eder, rte'li günler dileriz kendisine.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=77403,10,104
(bkz: serdar turgut un türkçe yazamaması)
(bkz: hala daha)
dort dortluk bir yazar. yazilari cok kaliteli baya bir entelektuel birikimi oldugunu dusunuyorum.
--spoiler--
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=82121,10,104
--spoiler--

siyahlarla yaşadığı çocukluk deneyimleri yüzünden ırkçı olan yazar. Irkçıdan çok daha güzel betimleme olanaklarım var, sırf insanlığımdan kullanmıyorum.
bir yazısında çirkin ifadeler kullanarak benzetmelerde bulunmuş olan köşe yazarı.

'' Basit işlerde zenciler çalıştırıldığı için, bazı zenciler aşağıda ellerinden muzları alınmış şebekler gibi bir oraya bir buraya koşturup duruyorlardı. Bir şey de yaptıkları yoktu. Sadece bakıp panikliyorlardı. inşallah hava uçuş kontrolörleri de bunlardan değildir, o zaman tehlike muazzam olurdu. Aşağıda o panik sürerken ben yolculara hazır olun, galiba geceyi burada geçireceğiz dedim. Çünkü o ekibin kapıyı tamir edebilmesi mümkün değildi. Onlardan sadece kötü bir çete veya rap grubu oluşturulabilirdi. Ama sonunda sıkıntılı suratlı ve laubali davranışlı iki adam geldi çantalarıyla birlikte. Kapıyı iki dakikada tamir ettiler de kurtulduk oradan. Benim tezim; o iki adamın mutlaka Türk oldukları yolunda.''
zencilerle alıp ne alıp veremediği olduğunu merak ettiğim akşam gazetesi yazarı. *

bir aralar hürriyettede çok klasman bir yerde yazardı...
geçen yıl türkiyef1 yazarlarının birisinden yazısıyla ilgili ayar almış gazeteci.
yazısı için;
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=50980,10,104
ayar için;
http://www.turkiyef1.com/...%2E08%2E2006+15%3A31%3A36
serdar turgut'un zenci düşmanlığını anlamak için başvurulması gereken link.

(bkz: #692431)
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=80462,10,104

yukarıda linki olan yazıyı gözlerim büyüyerek okudum. hadi böyle düşünmesini, bu mantıkta bir insan olmasını anlıyorum. zira kendisinin de dediği gibi: "beyaz türk". ama bunu böyle açık seçik yazması da hakikaten enteresan. bir de çok kötü yazıyor afedersin. o yazıdan birkaç örnek vermeden geçemeyeceğim.

"hayatını cümle kurarak kazanan bir insan olarak hayatta ilk kez kelimelerim bitmişti." (vav, süper karizmatiksin hoca. hayatını cümle kurarak kazanıyor baksana. "yazarım ben, cümle kurarım." vay bee, neler var.)

"bu bilet fiyatlarıyla 'economy class' lafı aslında bir oximoron . orası 'economy class' filan değil, uçağın aile salonu bölümü." (oxymoron ya da oksimoron : anlamı kuvvetlendirmek için zıt kelimelerin bir araya getirildiği deyiş tarzı. ama oximoron nedir, bilemem. karizma kelime kullanacağım derdini anlıyorum; kullan peki, ama düzgün kullan bari )

"bu bölümde seyahat etmek zorunda kalınca türkiye'de yaşanmakta olan nüfus fazlası felaketinin boyutlarını anlıyorsunuz. bir uçağın içine bu kadar fazla çocuk alınması bence illegal olmalı. halkın çocukları çok yaramaz ve gürültücüler." (halkın çocukları yaramaz ve gürültücü, evet. oysa zenginlerin çocukların öyle mi ki? adeta 25 yaş olgunluğunda doğuyorlar. hem onları tuvaletleri de kokmuyor)

"hoşt dahil her türlü kovma girişimi nafile çıkıyor."(çocuklardan bahsediyor hoşt diye kovmaya çalıştığı. köpeklerden değil yani.)

"o da benim yerimi değiştirmeyi teklif etti. orta bir koltuğa oturtacakmış. ben; 'ne yani iki insan arasina mi oturacağim şimdi' diye haykırdım. 'hayatta olmaz, isteyen istediği kadar kafamı tutsun. isterlerse de öpsünler beni. her türlü cezaya razıyım, yerimden katiyen oynamam. iki insan arasında o darlıkta bana klostrofobi gelir, çığlık çığlığa bağırırım' dedim. " (evet evet, öpsünler seni. bu fikri tuttum. hem de iki insan arasında öpsünler.)

"yarın veba testi yaptırmaya da gideceğim. verem testi yaptırmaya gerek duymuyorum. onu kapmış olduğumu zaten biliyorum." (yorum yapayacağım. allah daha beterini... )
seveni ve bağlantıları çok olan,ama sevmeyeni ve "penis yazarı" diye harcayanı da çoktur. yazarlığı ahım şahım değildir,ama onu efsane yapan yazarlığı hürriyet yazarlığıdır zaten. şimdi genel yayın yönetmeni olunca saldı gibi bi izlenim bıraktı insanlarda.ama yine düzenlediği gazate * şuan türkiyenin en kaliteli kalemlerine sahip gazete.bir-iki yazar daha kapabilirse iyice tadından yenmez vallahi,bak buraya yazıyorum.
maymunu tokatlamak adında bir kitabı var.
KÖTÜ YAZISI OLMAYAN, YAZILARINI OKUYAMAYAN iNSANLARIN OLDUĞU KÖŞE YAZARI.
bir garip köşe yazarıdır. kendisinin ismini çok kere sağda solda duymuştum fakat okuma fırsatım olmamıştı. merak ettim okudum. gerçekten de düşündüm; "acaba bu yazıları ruh hastası birine mi yazdırıyor, yoksa gerçekten ruh hastası mı veya bu yazılarla ilgi çekmeye mi çalışıyor?"

okuduğum ilk yazısı formula 1 ile ilgili olan yazısıydı. kendisi formula 1 sporunu, pilotlarını ve seyircilerini gerizekalı olmakla suçluyordu. yazının sonuna kadar okumayı düşündüm, belki bir ironidir dedim. yok ironi falan... adam bildiğiniz tüm formula 1 hayranlarını gerizekalı olmakla suçluyordu. belki de dikkat çekmek istiyordu.

çok geçmedi formula 1 ile ilgili şu an adını hatırlayamadığım bir internet sitesinden kendisine sert bir ceva geldi. bu cevabı da bir çok internet sitesinde bulabilirsiniz.

kendisini biraz daha merak ettim. bu sefer de zencilerle kafayı bozmuş. yok zenciler kokuyormuş. onlar çalışıp gelince kokudan geçilmezmiş etraf...

belli ki gerçekten ilgi çekmek istiyordu. yoksa bu kadar nefret dolu sözcükler veya sert ama boş üsluplar kolay kolay kullanılmaz, kullanılmamalı. merakım iyice arttı. en son da bir yerde yine bir yazısının linki verilmiş; sanırım bizim uludağ sözlükteydi. beyefendi uçakla türkiye'ye dönerken business class'la yolculuk edememiş; efendim iki kişinin arasına asla oturamazmış, yok efendim çocuklu insanlar neden uçağa binermiş, halkla seyahat edemezmiş... diye gidiyordu yazı. devamını okumadım.

var böyle insanlar. internet sözlüklerinin çoğunda rastlarsınız. belli insan gruplarını aşağılayan ifadelerle yazılar yayınlayan insanlar ilgi çeker, oltasına bir çok kişiyi düşürür. uzaktan izler, sevinir. kanımca normal bir insanın yapacağı bir iş değildir bu.

hülya avşar yapar, efendim medyatikler yapar...

ama gazetecilik bu değil; böyle olmamalı. ha beğenmiyorsan okuma diyenler olabilir. olsun. zaten okumuyorum. yazdığı yazıların dışında sergilediği kişiliksizlik örneğine hiç girmiyorum bile.

medya bu olmamalı...
engin ardıç'ın patronudur kendisi, bu devirde artık sempati duymak için birine demokrat olması, çevresine, görüşlere, yaşayış tarzlarına saygılı olması yetiyor. ve sanki serdar turgut beceriyor gibi bu işi. sempati duymak için başka bir nedende lost fanatiği olmasıdır.
güncel Önemli Başlıklar