bugün

sen kimseyi sevemezsin
sevmeyeceksin...
rüzgarların önünde,
kuru bir yaprak gibi sürükLeneceksin.
şefkat nedir aşk nedir,
ömrünce bunu biLmeyeceksin...

sanat güneşimizin sesLendirdiği muhtesem parca.
(bkz: zeki müren)
bencil/egoist insanlara söylenmesi makbul olan söz öbeği. eğer karşıdaki kişi sürekli kendini düşünen, sevgisiz ve çıkarcı biriyse bu söz öbeği ile çıkışılabilir
bestesi kamuran yarkın'a ve güftesi doğanışıksaçan'a ait nihavend makamında güzel bir tsm eseri.
caner-tülin repliklerinden biridir..
ata demirer in gösterisinde söylediği ve şaşılacak şekilde başarılı olduğu muhteşem ''eser''...

zeki müren ve onun dışında kimseden dinlenilmemesi gerekir bu şarkının,batırmak için uğraşanlar olmuş ve mundar etmişler hakikaten...
beklediği insan kendisini sevmediğinde böyle ithamlarda bulunur sevgisine karşılık göremeyen bazı insanlar...
Ata demirer'in nerdeyse zeki mürenle aynı şekil ve kalitede söylediği şarkı.Başka bir bayan sanatçıdan dinlediğim korkunçtu...
sevdiğine kızan kişinin sırf onu üzmek ve kırmak için sarf ettiği manasız söz öbeğidir
ata demirerin gosterisinde tanistigim, kivanchin koptugu sarki.. zeki murenden iyi soyluyor ata demirer kanimca... (bkz: bilgisizin kanisi bok yoluna cikar)
insanda yoğun bir alkol alma hissi uyandıran, zeki müren şarkısı.
bir rivayete göre hazin bir öykü de vardır bu şarkıda..
bu şarkının söz yazarı ve bestecisi olan kamuran yarkın'ın çok sevdiği, ikisi de doktor olan arkadaşlarından, erkek olanı, kendisine birgün, kendi içinde saklı olanları anlatmaya başlar :

''bilirsin biz birbirimizi çok severdik kamuran, hayat bu işte.. ben felç oldum.. karım bana doktor olması hasebiyle ilk yıllarda çok iyi baktı, yardımlarını esirgemedi.. tabi ilerleyen yıllarda belki kendisine zor gelmiş olacak ki bana ilgisi azalmaya, hatta neredeyse ilgisiz olmaya ve benimle ilgilenmeyi bırak varlığım da ona fazla gelmeye başladı.. sonrasında ise öğrendimki, bir de sevgili bulmuş.. ''

bu sözlerin kendisine çok koyduğu üzre

kamuran yarkın, çok sevdiği, arkadaşı olan bayan doktor'a ithafen:

''sen kimseyi sevemezsin
sevmeyeceksin...
rüzgârların önünde kuru bir yaprak gibi
sürüklenecek...
sürükleneceksin...

şefkat nedir, aşk nedir?
ömrünce bunu bilmeyeceksin...
rüzgârların önünde
kuru bir yaprak gibi...
sürüklenecek...
sürükleneceksin.''
demiştir..
(bkz: sana oyle gelmis)
sanat güneşinin evmize doğuşu.
damarların damarı, yakıcı, yıkıcı bir şarkı...
az bulunur nağmeler, az bulunur sözler..
elleri var bu şarkının, tutup ruhunuzu ta derinlerine sürüklüyor ..

http://www.youtube.com/watch?v=ohlG1sxYCgE

edit:akan şiire dikkat.
kendine söylenilen şarkı. hey sen;

kimseyi sevemezsin
sevmeyeceksin
rüzgarların önünde
kuru bir yaprak gibi
sürükleneceksin sürükleneceksin.
meze olabilecek şarkılardan...
yalnızca bana aitsin...
içmeyeni bile içirtir .ağlatır sızlatır .o ne şarkıdır ki .
ebru yasar da iyi yorumlamıstır. kendisini yapmaya çalıstığı tarzda harcıyor diye düşünüyorum, türk sanat müziği söylese çok basarılı olur kanımca.
http://www.youtube.com/watch?v=8VLjpBlFyuU
-seni sevmiyorum
-sen zaten kimseyi sevemezsin ki!
-yoo aslı'yı seviyorum valla seni sevmek kadar da zor olmuyo
-ühühühühühühhühühü *
(bkz: kendini teselli yöntemleri)
şarkının girişinde olduğu gibi insanı alıp götüren türk sanat müziği eseridir.
sevip de sevilmeyen kadınların sıkça tekrerladıkları gereği olmayan bir cümle. arkasından muhtemelen erkeklerin sevemeyeceği gerçeğiyle karşılaşan kadınların...
çok kırılmış seven sözü . sevgiden anlamayanı seçerse laftan anlamaz gönül feveran eder netekim.
güncel Önemli Başlıklar