bugün

rüyada absürt işlerle iştigal ettiğini görmektir.
(bkz: rüyada yürüyen merdivenin yukarı dogru olanından aşagı dogru inmeye çalişmak)
öss döneminde kendini -inanmasi güc ama gercek- ücgen seklinde görmek.
dehsetle uyandiginda ellerini ayaklarini normaller mi diye kontrol etmekte cabasi.

hey gidi..
tmsf'nin ulusözlüğe el koyduğunu görmek.
rüyamda bir sesin bana "sen çerkezsin! sen çerkezsin!" demesi. * *
kişinin bilinçaltına dair saçma olmayan veriler sağlarlar.
(bkz: yaran ruyalar)
gece uyumadan once tool dinleyip, butun gece ruyasinda maynard, adam, justin ve danny ile diyalog icinde bulunmakta ornek gosterilebilir.
icli kofte yapan bir anne o sirada odaya dalan ibrahim tatlises seklinde ki kedi,bunu goren anne icli kofteleri -aaa ibrahim tatlisesgelmis sakla kofteleri yer bitirir hepsini demesi,koftelerin hizla camasir makinasinin icine atilmasi bunu goren ibrahim tatlises kedisinin makinanin icine atlamasi. * *
eski sevgiliyi, kardeşini ve babasını birarada görmektir.
aslında saçma olmayan rüyalardır.

(bkz: bilinçaltı)
(bkz: rüya)
nip tuck adlı dizinin darbeli matkap kıvamındaki, kutsi'nin yandan yemişi görünümlü kahramanı christian troy'u mafya babası olarak görmek ve görmekle kalmayıp onun yanında işe başlamak. sihay renkli spor mersedesini emanet almak ve koca arabayı kaybetme suretiyle tırsmak, üç buçuk atmak, güzelim rüyayı kabusa dönüştürmek.

dilek ve temenni: allah' ım ne olur tersine çıksın *
son samuray filminin etkisinde kalıp, rüyada samuray olmaya çalıştığını görmek. tom cruise yanıma gelip senden samuray olmaz, daha sopayı bile tutmasını beceremiyosun diyerek rüyamın içine etmiştir.
okan bayülgen, nejat işler, şahin k gibi adamlarla lost adasına düşmek. gerisini hatırlamak bile istemiyorum.
rüyada kendi başlığını sol frame de görmektir. tam olarak budur.
(bkz: sözlükle kafayı bozmak)
bilinçaltında nasıl bir yer ettiği merak edilen rüyalardır. örnek olarak; özel ders hocasının bürosuna ulaşmak için bin bir türlü evin içinden geçmek, bir kapı kala mahsun kırmızıgül'ün evinde olduğunu farketmek, kendisinin de evde olması üzerine "pencerenizden ileri oligarşiyi izlemeye geldim." deyip izni koparmak.
rüya'da halı saha maçına gidilecektir. evde toplanılmıştır. tam evden çıkılırken kapı çalar. gelen t-mac'tir. aaa... tracy naber falan * t-mac "karnım acıktı" der ve mutfağa geçer. o sırada lavabo'ya gidilir gelinir birde bakılır ki bizim eleman * buzdolabının kenarında yerde baygın yatmaktadır. t-mac boynundan tutulur ama o da ne kafa gvdesinden ayrılır ve sizin elinizde kalır. ambulans çağırılır fakat bir türlü gelmez. tam bu sırada t-mac'in elde kalan boyun kısmından saydam bir sıvı akmaktadır. sonra bu sıvı bir kaç saniye içinde kana dönüşür. bir anda paniklenilir ve bu arada arkadaşın " hadi oğlum maça geç kalıyoruz" uyarısıyla t-mac iki parça halinde evde bırakılarak evden çıkılır.
evde, kavanozun içinde kahverengi bir karınca beslemeye karar verdim. karıncayı aldım, eve getirdim ilgilendim vesaire sonra bir baktım karıncadan bir tane daha olmuş. o ikinci karınca nasıl oldu geldi oraları bi muallak. sonra karıncalar çiftleşmeye başladılar. ve haliyle bir kaç karınca daha oldu. sonra 7-8 karınca daha olunca bunların 5-6 tanesi simit şeklinde tuzlu bir kuru pastaya dönüştü. aaa ne güzel lan dedim ve durumu fazla üstelemedim. sonra televizyona daldım ve bir baktım kavanozun içi kuru pasta dolmuş. hem karıncalar hem de pasta sayısı sürekli arttığı için belli bir süre sonra odanın içi tamamen kuru pasta ve karınca doldu. sonra çok geçmeden bir baktım evin içi sonra da bütün apartman komple kuru pasta olmuş. sonra bu karıncalar tam şehri ele geçirecekken uyandım ve rüya da burada bitti.
üç telefondan ikisini yemek,üçüncüsünde de "aaa bu son telefonumdu neden yedim ki" diye üzülmek. ve uyandıktan sonra, hatta üzerinden iki ay geçmesine rağmen o telefonların şekerli ve pilimsi tadını unutamamak. *
su geçirmeyen çadırımsı bir nesnenin denizin dibine yerleştirildiğini ve arkadaşlarının senin de orda uyuman için ısrar ettiklerini görmen saçmaydı. ama sanırım o çadırın içinde hepimiz yorganlarımızı, yastıklarımızı yerleştirirken, etrafımızı köpek balıklarının sarması, çadırın delinip su almaya başlaması ve hepimizin yukardaki en yakın tanıdık tekneye can havliyle çıkıp bu esnada benim kan ter içinde uyanmam çok daha saçmaydı.
(bkz: lightsaberla rte yi kovalamak)
hani rüya değilde gerçek olsa hiçte fena olmazdı dimi...
össdeyim. edebiyat-sosyal bölümünden başlamışım. 20 edebiyat sorusundan biri islamiyet öncesi türk edebiyatı. 19 tanesi cumhuriyet dönemi türk edebiyatı (aradaki onlarca konu atlanmış). neyse sonraki 10 coğrafyayı da yapıp sıkıldım bu okuldan diyip elime kitapçık ve optik formu alıp başka bir okula gidiyorum.
(bkz: keraneden karı kaldırmak)
fön çekmiş saçlarına. dümdüz. ilk defa yapmış bunu. dalgalıdır normalde saçları. dişleri bembeyaz. en sevdiğimden. ben ise saçma bi şekilde yatağın içindeyim. yorgana sımsıkı sarılmışım. o bi kaç arkadaşıyla bi bankta oturuyo. gülüşüyolar. bana mı, bi başka şeye mi, anlayamıyorum. çıkaramıyorum kafamı yatağın içinden. bakmıyorum ona, bakamıyorum...
afrika'ya yardım yapılıyormuş,ben de Şener Şen ile beraber bilgisayardan onlara karpuz,tereyağı falan yolluyorum.
beni zorla evlendiriyorlar hemde çinli bir mafya ile,cildi de nasıl bozuk, millet çok zengin iyidir falan diyor ama benim tek derdim adam türkçe bilmiyormuş o. nasıl anlaşıcaz diye dertleniyorum. *