bugün

Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya çıkan bulaşıcı hastalık.turp,zeytin ve lahananın bu hastalığı tedavi edici etkisi vardır.
SARILIK
Nedense hiç sevmedim sarışınları, sen farklıydın.
Kıvırcık saçlı bir hüzündün, koskoca bir intizardın, kelepir hayatıma,
Bebek yüzlü bir acıydın, korkutan bakışların vardı, öyle güzeldi ki,
Karşında bakılabilmek için her şeyi yapardım.
Oysa ben hiç sevmezdim sarışınları, sen bir başkaydın,
Gülümsemeler vardı yüzünde hep, unuturdum seni görünce çaresiz çileleri,
Bir masal olsan ancak bu kadar olabilirdin, ama seni yazamaz kimse eminim,
Her sabah çalıştığın yerin önünden geçerdim,
Saçlarıma bakıyormuş gibi bakardım camınıza, seni görmek isterdim,
Kendime kavuşur gibi girerdim bazen içeri, bir şeyler alırdım sen satıyorsun diye,
işime yaramazdı, kaldırır atardım.
Suni ışıklar kirletiyordu saçlarını dayanamıyordum,
Güneşe taşımak istiyordum seni, ışığa taşımak istiyordum,
Belki böylece kendimi de ışığa taşımak istiyordum, o gizli kalsın.
Kurtuluşumdun sen köle pazarlarından, koşarak gelirdim,
Yüzün kırardı kelepçeleri, okşardı sırtımdaki işkence izlerini,
Kabuk bağlamış yaralarımı öperdin, ben yüzüne bakınca,
Hayatımı öperdin, o hiç önemsemediğim, benden çok uzakta yaşayan hayatımı,
Sen öpünce severdim bir tek, bir sen öpünce sarılırdım hayatıma, kimseye söylemezdim,
Ben hiç sevmezdim ya sarışınları, sen nasıl bir sarışındın,
Sarışınların hayatımdan gelip geçmesine aldırmamıştım hiç, sen aldırılmayacak gibi değildin,
Hayatımdan aldırılmıştın ama,
Gelip geçerken o koca camın önünden, artık içerde olmuyordun sen,
Günde kaç kez geçerdim belki diyerek, koltuğuna başkası oturuyor olurdu...
Başka bir sarışın... hiç sevmedim.
Kaybolup gittin, hiç görmedim, bilmedim neredesin, ne yapıyorsun.
gel gel sarışınım; diyen bir şarkı dinlerdim üst üste, hiç faydası olmazdı,
ben nereye geleceğini bilmezdim, gelmesini en çok istediğim sarışındın sen,
bu gün eve gelirken, yüzümü yere dikmiş, o çok sevdiğim rüzgara yatırıp saçlarımı,
ne düşündüğümü bilmeden beklerken bir günün daha bitmesini akşamüzeri,
seni özledim. Bir ah çekip yatırdım onu da rüzgara,
rüzgarla kolkola yürürken ben, biriyle kolkola karşıdan geliyordun,
Parlayan bir yüzük vardı parmağında... üzülmedim.
Vazgeçtim... üzülmedim demem yalan... hatta kahrettim o kısa süre içinde,
Sana bile kızdım, koluna girdiğin o adama kızdım, dayanamadım,
Öyle güzeldin ki yine, hayrandım.
Sana söyleyebileceğim çok önemli ;iki kelime; vardı bir zamanlar, oysa şimdi
Sessizce; merhaba; diyerek geçilen bir kelimeydi ağzımdan çıkmak zorunda kalan,
Olsun, Mutludur dedim... sevindim.
Sevindikçe buğulandı gözlerim...
eğdim kafamı önüme; rüzgar kolumdan tutuyordu yine,
ağladığım bilinsin istemedim.
Ben sarışınları hiç sevmezdim zaten...
Hem adet yerini buldu
Seni de sevmedim.... *
doğum sonrası dönemde bebeklerde,karaciğer mikrobik iltihabına bağlı olmayan,ancak bebeğe herhangi bir zararı olmayan,kundak sarılığı da denilen bir sarılık görülebilir.
erken doğmuş bebeklerde ya da zamanında doğmuş bebeklerde görülen, kandaki bilurubin düzeyinin artması halidir. doğumdan 48-72 saat içinde görülür.

doğumdan 2 ya da 3 hafta sonra görülen sarılık çeşidir ise; uzamış sarılık olarak tanımlanır.
şerefsiz sinsi bir hastalıktır.

yeni doğmuş el kadar bebeklere musallat olup halsiz bırakır. anasının babasının yüreklerini de ağızlarına getirir.

(bkz: erkeksen bana çatsana)
çorum ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: çorum/#8261614)
çabuk bulaştığı için sarılık olan kişi genellikle karantinaya alınmış özel odalarda yatar hastanede.
gözlerin ve derinin sarı renk aldığı hastalık.
toplumumuzda konuşlanan batıl inançlardan bir tanesi ile korumasının sağlanılacağı düşünülmektedir. öyle ki; yeni doğmuş çocuklarda
akciğer henüz şekillenmediğinden; rahatsızlığa yakalanma potansiyeli fazladır. bu süreçte; beşikte yatırılan çocuğun başına, sarı bez konduğu takdirde; rahatsızlığın çocuğa musallat olmasının, bertaraf edildiği düşünülür.
Hemolitik Sarılık
hemoliz oranlarının yükselmesine sebep olan bakteriyel, viral , paraziter hastalıklar ile hemolize yol açan ağır metal zehirlenmelerinde ortaya çıkar.

Tıkanma Sarılığı
Bu tür sarılıkta bilirubin üretimi artmaz. Ancak safra yollarında tıkanma olur. Bu tıkanma safra taşı veya karaciğer tümörü oluşturabilir. Bilirubinin bağırsaklara geçişi önlenmiş olur. Karaciğer oluşan konjuge bilirubini kana gönderir ve bilirubin idrarla atılır. Bu sarılığa da karaciğer sonrası sarılık adı verilir.

Hepatoselüler Sarılık
karaciğerde tahribata yol açan her türlü enfeksiyon tümör ve nekrozlara bağlı olarak şekillenir. Normalde kana geçmeyen konjuge bilirubin kana geçer. Kana geçmesini takiben idrara geçeceğinden, idrar bilirubin testlerde pozitif sonuçlar elde edilir.

Yenidoğan sarılığı
Yenidoğan sarılığı ya da bebek sarılığı, yeni doğmuş bebeklerde kanlarındaki bilirubin miktarının artması neticesinde görülen bir çeşit sarılıktır.Fototerapi ile tedavi edilir.
(bkz: hepatit)
(bkz: ikterus)
çocukların aksine yetişkinlerdede bir duruma üzülmesi durumunda, teniniz derinizde ve göz diplerinde sarılık sararma varsa vücutta devamlı halsizlik bulguları varsa söz konusu olabilir. Afyonkarahisar merkez ataköy ayvalı köyünde sarılık hamami bulunmakta bir kalıp suyla yıkanip 8-15 gun arası perhizini uygularsanız tedavi olabilirsiniz.
her yeni doğanda az ama çok her şekilde görülen rahatsızlık.

bebeğiniz fazla uyuyorsa, uyuyup uyanmıyorsa veya zor uyanıyorsa, burnu çevresi ve gözünde sararma varsa bilin ki bunlar ilk belirtilerdir. he bu belirtiler illede ilerleyecek ve artarak devam edecek diye bir şey yok. annenin sürekli emzirmesi ile bebek kendini allah'ın izniyle toparlayacaktır. anne çok önemli. anne beslesin ve yakınında tutsun, fiziksel temas olabildiğince fazla olsun. inşallah bir şeyi kalmayacaktır. bir oran var o oranı geçmediğiniz sürece hiç merak etmeyin evelallah atlatacaktır. panik yapmayın. özel hastaneler daha çok bebekleri yatırma işte küvez ışın vs odaklıdır. sonuçta ticarethane orası. bu gözle bakın. siz çocuğunuza dikkat edin yeter allah büyük.