bugün

düzmece yapan, işi kurallara uygun olarak yapmaktansa sahtesini yapmayı tercih eden, kolaya kaçan, düzenbaz.
jeffrey archer 'ın altın kitaplar 'dan satışa çıkan romanı. sürükleyici olmayışı ve mantık hataları ile geçen 414 sayfa.. kitabın arkasındaki "bu romanın düğüm noktası van gogh 'un kesik kulaklı otoportresi 'nde gizlidir" yazısı külliyen yalan ve new york times alıntısına kesinlike kanmayın. ön kapağın içerisindeki kıvrımda yazanlar da sizi cezbetmesin. ama resime ilginiz varsa, van gogh severseniz alın okuyun. ufkunuzu açacak bir şeyler de beklemeyin. ben bir hata yaptım, sizler yapmayın.
ortalama zekaya sahip herhangi bir okurun romanın ilk sayfalarında farkedebileceği ucuz detaylar ile sürpriz son yapmaya çalışılmış roman. araştırması da oldukça yetersizdir, okur yazarı resim sanatı konusunda yeterli kabul ederse bu alanın çok kısıtlı ve heyecansız olduğunu düşünebilir.
insan sahte para yapar.. Ama daha çok, para sahte insan yapar.*
(bkz: dolandırıcı)
amatoru ve özentisi olanın cok ama profosyonel olaninin az oldugu mesleği icra edenleri tanımlanirken kullanilan sözöbeği.
sahtekarın anlamını bilmiyordum lakin öğrendim. insanlar tanıdım icabıyla yapan bu işi,hepside profesyoneldi.yaşam göreceli bir kavram,, bunu bilerek konuşayım kimse "lan bu iyi insan" diyip geçiştirmez.Herkes sahte, herkes yalancı, herkes duygusuz.Sadece yaşamak isteyen birisi vardır hayatını ki bu doğrudur.Bir tek varlık vardır herkes için o en yücesidir,o da kendisir."Evet o benim" der kişi inandırır kendini.Bencilliktir bu belkide ama doğrusuda budur. Başkaların varlığını yoksaymak olsa bile doğru odur. Değer vermek diye bir saçmalık yoktur.Sadece bir kişi vardır evrende,o kişi kendisidir.Bunun aksini söyleyen yalancıdır benim gözümde, sahtekardır.
1972 yapımı, başrolünde yılmaz güney bulunan bir soygun filmi.
(bkz: 2 kare 2)
esat dilsizoğlu'nun güzel şarkısı.
dünya üzerindeki en sert ve en tatlı telafuzunun nil tarafından yapıldığını düşündüğüm kelime.
(bkz: yalan dünya jenerik müziği)
yılmaz güney'in izlenesi filmidir.

--spoiler--
sen de bilemezsin. gece yağmurda mezarlık diplerine kıvrılıp yatmanın ne olduğu sıcak yataklarda bilinemez.
10 çocuk, 20 çocuk üst üste kıvrılıp yatarlar ısınmak için. öksüzler yurduna ve ıslahhaneye kapağı atanları saymıyorum.
gece gündüz birbirleriyle dövüşürler ama yine de bi dam altındadırlar. kursaklarına sıcak bi lokma girer.
asıl sokaktakiler, evleri, kimseleri olmayanlar, herkes tarafından itilip kakılanlar, onlar ağaçlardaki kuş yuvalarına bile düşman kesilirler.
yavrularına gagasında yem taşıyan anaç kuşu, yuvayı, ne varsa her şeyi taşlayıp paramparça etmek isterler.
şimdi, şimdi anladın mı o zavallıların dinmeyen acılarını ? neler çektiklerini öğrendin mi ?
--spoiler--
(bkz: changeling)
ados'un 2011 yılında yayınladığı eskiz albümünün 6. parçasıdır. albümdeki tek feat bu parçadadır. şarkıda ados'a erdem eskimez eşlik etmiştir.

http://www.youtube.com/watch?v=3PxoeO7VdFI

Verse1
zaman serveriyim,ölüm yaveriyim
savaşta kahramanım hep barışta katilim
dünyada volta atmaktan yoruldum hayli
bakışları sivriltip insanlara bi korku çizdim

günümün anlamını belirle narkolepsi
izah ette kalbim hastalığına biraz daha yer etsin
sıcak iklimlere istikamet verilsin
olmayan ülkemde yanlızım soğukta taş kesildim

başımın üstüne yerleşmiş ağrı laneti
dans edip durduğun yer aklımın en süslü mabedi
katledip anında yok etmek gerek seni
tam vakti saatler gösteriyor yine tam cinneti

sağlamalar kurtaramaz belki
kahredip attığım kaç yüreğim var sayamam burda şimdi
kalamaz benle geçmişin güzel metaneti
yakamaz odamın ışıklarını hiçbir insanın sesi

bir türlü bitişmeyen çizgilerin telvesi
kafamda eksilen düşüncelerin berbat eskizi
yüzümü kara çıkarmak isteyen alçak yüzüm
ve kapımı çalar lanetin her cumanın bi ertesi

şimdi böyle sınırsız bi boşluğun müdavimiyim
insan üstüme geldikçe bende zahiriyim
eski ihanetlerin zamane kahiniyim
ses tonunda gerçeği saklayan sahtekar biriyim

Nakarat
Hatadır aslında adını sorduğum vakit
Öyle bir boşluk ki kalp atamaz sanki

Verse2
gün oldu bi şey yok hayrolan nedir
çekilmiş olduğum yere bak kaybolan benim
kan çukurundan bakar dünyaya gözlerim
benimle kimse görmedi manzaram cehennem dibi

hırsa boğulmuş ağzımda kanın rengi
izahım yok aslen aldığım yaranın budur dengi
fakat hep bende uyandırdı bu ahengi
gitti sandım izliyordu tam tepeden şehri

ne büyük riyasınki elinde kervan yürür
fakat hep nedense her güldüğünde bu nefret büyür
hem ilhamım oldun hem omzumda yüksün
intikamım hayallerdekinden inan daha büyüktür

bir hatadır aslında adını sorduğum vakit
anlam bulurum sandım ortada kalmışlık hakim
öyle bi boşlukki kalp atamaz sanki
hayat belirtim ağzımda yeşermiş küfürle sabit

durup düşündüğüm her anda müştekiyim
derimin altına gömdüğüm kızıl nehri görmeliydin
ben orda kal dedikçe dönüp gitmeliydin
alet olduğum ne varsa burda temizlenmeliydi

öyle yoruldumki kaçıp sırra kademdim
bir adım sendelesem geçmiş ellerimde kalemdi
yarım bırakan kasvete yıllarca direndim
hep zihnimi meşgul ederdi hayatın ihtimalleri
işi usulüne uygun yaparsa cumhurbaskani bile olabilecek bir kisi.
(bkz: aa bu benim lan)
son günlerde şenol güneş için söylenen cuk oturmuş sözdür. evet..
Sahte kâr...