bugün

kütüb i sitte diye anılan serinin ilk kitabıdır.
imam Buhari'nin, Sahih-i Buhari isimli hadis kitabını savunurken kullandığı akıldışı iddialarının incelenmesi.

Basit matematik işlemleri ile, iddiaların ne kadar saçma olduğunu görebiliriz. https://www.youtube.com/watch?v=7DPmfTwEO-8
gerçekle (kur'an'la) alakası olmayan uydurmalar, fanteziler ve saçmalıklar dizisi.
görüyorum ki aramızda ateistler var.
imansızlık yapmayın. Sahihi buhari hadislerin en sağlam kaynaklarındandır.
okuyun okutun.
"zaman" konusunda allah'ın diğer insanlara nazaran kendisine özel yetenekler bahşettiği söylenen imam.
Imam buhari hazretlerinin, günümüzün kör inkarcilarina karsi bize miras bıraktığı güzide eseri.
adamın dibidir, bunun hadis bıraktığı kadar kimse hadis bırakmadı, ayrıca en güvenilir bu gözüküyor. kendisi dinden çıkanı öldürün hadisini aktararak modern islamın cazibesini bize aktarmıştır.

ayrıca zina edeni baban dahi olsa öldür hadisi de vardır. ( tabi tam böyle değil ama recm var)
hikmet deryası...

koduğum soytarıları sokratla eflatun üzerinden istedikleri geyiği döndürüyorlar, inançlarını radikallikle suçladıkları müslümanların kaynaklarını uydurma görüyorlar.

ya bi siktir olup gidin lütfen yaa...

lütfen amk!
size sadece kuran yeter. kuran dışındaki kitaplardan sakının...

https://www.youtube.com/watch?v=7DPmfTwEO-8
içinde en çok hz.muhammed'e iftira atılan kitap.
muhammed peygamberin vefatından yüzlerce yıl sonra yazılmaya başlanan; kendi içinde kur'an'la ve mantıkla çelişen uydurma hadisleri içinde barındıran ve günümüz müslümanlarınca dinde ikincil kaynak kabul edilmiş bir kitap.

bu kitabın yazarı buhari'nin hem kendisi hakkında, hem de bu kitabı yazım süreciyle ilgili birçok gerçek dışı iddia bulunmakta. bu iddiaların matematiksel analizi için bu videoyu izleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=7DPmfTwEO-8
birçok eleştiriye maruz kalıyor fakat eleştirilen malzemeler de bizzat imam buhari tarafından verilmiştir. kendisinin bu kitaptaki bütün rivayetler haktır, uyulması gerekir gibi bir iddiası yoktur. zayıf hadisleri kendisi belirtmiştir. ravilerin hadisi aktarırken özel bir durumu varsa onu dahi aktarıp dikkat edilmesi gerektiğini bildirmiştir.

hiçbir insanın hayatı hz. peygamberin hayatı kadar detaylıca ve bilimsel yöntemlerle incelenmemiştir. o kadar ince elenip sık dokulmuştur ki bu konu sonunda metodoloji ilmi ortaya çıkmıştır.
imam Buhari Bağdat'a gelir. Buhari'nin hadis ilmindeki büyük dehası hem halk ve hem de alimler arasında biliniyordu. O asırda islam âleminde imam Buhari'nin adı o kadar yayılmıştı ki, insanlar onu görmek için sokaklara dökülüyorlardı. Özellikle Buhari'nin hafızası dilden dile aktarılıyordu. Onun bir defa duyduğu herhangi bir metni asla unutmadığı biliniyordu.

Bağdat'taki hadis alimleri fırsatını bulmuşlardı. imam Buhari'nin hadis âlemindeki bu şöhretini test etmek istiyorlardı. On hadis alimi, bir araya geldi. Aralarında şöyle bir plan yaptılar:

Dediler ki "her birimiz değişik konularda 10 hadis ezberleyelim. On hadis belirleyelim. Bu hadislerin başındaki rical (hadisi birbirinden alan alimlerin isim listesini) ve altındaki metinleri karıştıralım. Bir hadis metnindeki listeyi, diğer hadis metninin başına koyalım.

Böylece Buhari'nin bunları anlayıp anlayamayacağını görmüş oluruz."
Bu anlaşılması son derece zor, hassasiyet isteyen bir işti. Böylece değişik konularda (Mesela abdest, alışveriş, yemek adabı, helal-haram, namaz, dua, borçlanma gibi) 100 hadis tespit edip Buhari'ye sorulacaktı. Buhari'nin bunları birbirinden ayırt edemediği görülecekti.

imam Buhari, ilim meclisine geldi. Binlerce insan onu görmek için toplanmıştı. On hadis alimi ise, hazırladıkları oyun ile bu tartışılmaz hadis hazinesini imtihana tabi tutup bu büyük alimin durumunu öğreneceklerdi.

imam Buhari'nin oturmasından sonra birinci alim söze başladı ve birinci hadisi aktardı. Hadisin başındaki listeyi değiştirmişti. Listede ayrıca yer yer oynamalar yapılmıştı. Buhari, bu hadisi dinledi. Ve tek bir cümle cevap verdi: La edri "Böyle bir hadis bilmiyorum." Bağdatlı alim ikinci hadisi aktardı. Buhari'nin cevabı yine aynıydı 'bilmiyorum." Nihayet on hadisi sırayla sordu. Büyük imam kendisine aktarılan bu hadisleri not etmiyor, yazmıyor. Sadece kulağıyla dinliyordu. Buhari'nin hepsine verdiği cevap aynıydı "bilmiyorum."
ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve nihayet onuncu hadis alimi söz aldı. Böylece değişik konularda yüz hadisi Buhari'ye sordular. Bu takdim saatlerce sürdü. Buhari birbirine karıştırılmış, ustaca oynanmış, yerleri değiştirilmiş bu 100 rivayetin her birine tek bir sözle cevap verdi: "Bilmiyorum."

Ortalık derin sessizliğe büründü. Alimler Buhari'nin yaptıkları ince planı anladığının endişesi içindelerdi. Halk ise neler döndüğünü bilmiyordu. Kısa bekleyişten sonra imam Buhari o on alime döndü ve "soracağınız bitti mi" diye sordu. "Evet" dediler. Bunun üzerine imam Buhari birinci alime döndü ve şöyle dedi: Siz birinci hadiste bana şöyle bir senet (hadisi peygamberimizden alan ileticiye ulaştıran uzun isim listesi) ve o senedin altına şöyle bir metni ilettiniz. Sizin bu rivayetinizdeki şu şu isimler yanlıştır. Orada olmamalılar. Hadisin doğru listesi ile doğru metni şöyledir:
ikinci hadiste bana şu rivayeti okudunuz. Orada şu şu isimler olmamalıydı. Doğrusu ise şu şu isimlerin ilettikleri şu metindir. Buhari önce on hadisi on kişinin kendisine sorduğu sırayla ve yanlış olarak ilettiği haliyle okuyor ve sonra da hadisin doğru varyantını iletiyordu. Bu hal on kişinin 100 hadisini iletinceye kadar sürdü. Takdim yine saatlerce sürdü.
Buhari o alimlerin her birine dönüyor. Sen şu sırada şu hadisi söyledin, yanlışı şudur, doğrusu ise şudur diyordu. Yani 1'den 100'e kadar olan bütün yanlış rivayetleri bir defa dinlemiş ve aynı anda ezberlemişti.

Bu şu demektir: Buhari kendisine okunan 100 sahtelik bir kitabı bir defa dinlemiş ve sonra kendisine okuyan kişiye dönerek, kitabı baştan aç ben sana tümünü satır satır tekrarlayacağım. Sen de kitaptan takip et demek istemiştir. Bu yapılanın anlamı budur.

Mubarekferi (V: 1342) ve Ebul Hasan en-Nedvi derler ki: imam Buhari'nin, bu müthiş alimin tahrif ve tahrip edilmiş rivayetlerle doğru olanını birbirinden ayırması şaşılacak bir şey değildir. Çünkü o Buhari'dir. Çünkü o özel bir insandır. O Allah'ın gönderdiği özel insanlardan biridir.

Ama bizi dehşete düşüren ve adeta felç eden durum şudur: Buhari on kişinin kendisine okudukları 100 hadisi bir defa dinledi. Sonra o adamlara dönerek 100 hadisi, hem de onların okudukları sırayla, okudukları yanlış haliyle onlara tekrar etti. Hiçbir not almadan defter ve kalem kullanmadan yaptı bunu. işte bu olağanüstü bir haldir. Bunu normal görmek mümkün değildir.
Bu müthiş olayın adı imam Buhari'dir. Başkaca söze gerek var mı?

Şimdi hadisler hakkında şüphe estirmeye çalışarak, oryantalistlerin Türkiye ayağını oluşturanların bunları düşünüp ibret alması gerekmez mi? Anlayacak olana yeter elbette. Akıl edene ve anlayana. Veya nasibi olana. (Abdülselam el-Mubarekfuri, Siyretül imam el-Buhari. Darü's -selefiyye, 1987)

https://www.sabah.com.tr/...-buyuk-nimeti-imam-buhari
Buna inanan gitsin deve sidiği içsin karısının klitorisini kestirsin.
Müslümanlar için Kuran-ı Kerim'den sonra en muteber kitap, imam Buhari'nin kitabıdır. Buhari yüzbinlerce hadis arasından en sahih bulduğu hadisleri almıştır.
Buhari, takvası, ilmi, dirayeti, duruşu, hadislere hâkimiyeti ve dini anlamadaki kabiliyeti ile islam ümmeti içinde özel yer edinmiştir. O 62 yaşında vefat ettiğinde asırlar sonrasına sarkacak muhteşem bir eser bırakmıştır. Her hadisi altın tartan bir terazi hassasiyetiyle eserine alacak ve hadisleri yazmadan evvel mutlaka gusul abdesti alacaktır. Takvası aşkın bir mümindi. Okuduğu bir kitabı kapattığınızda, kitabın tümünü ezbere tekrar edecek kadar müthiş bir hafızaya sahipti. Hadisleri ileten zayıf ravileri tenkit ettiğinde, yaygın olan yalancı, uydurmacı, gibi tenkit sözleri kullanmamış, bu adamdan hadis alınmamış, sükut edilmiş gibi zarif bir dil kullanmıştır. Eleştirinin edebini öğretmiştir.
hadisler hakkında ulu orta konuşan insanlara ders niteliğindedir.

https://www.sabah.com.tr/...-buyuk-nimeti-imam-buhari
Hadis ilminin ve hadis âlimlerinin önderi olan imam-ı Buhari hazretleri, yüz binlerce hadis-i şerifi ezberlemişti. Hadis-i şerifleri metinleri ve senetleriyle ezbere bilirdi. Hadis-i şeriflerin ravilerini çok inceler dinin emirlerine uymayan, edeplerini gözetmeyen, ahlakında bir kusur olanların rivayet ettiği hadis-i şerifleri almazdı. Hadis-i şerifin metnini ezberlediği gibi, o hadis-i şerifi rivayet eden kimselerin, künyelerini, doğum ve ölüm tarihlerini, ahlak ve yaşayışlarını, kimden rivayette bulunduklarını, o raviden başka kimlerin hadis-i şerif aldığını öğrenir ve ezberlerdi. Bir kimse hadis rivayetinde ve ravilerin senedinde hataya düşse, hemen imam-ı Buhari hazretlerini bulup sorar ve doğrusunu öğrenirdi. Gittiği her yerde, etrafı hadis-i şerif almak ve öğrenmek isteyenlerle dolup taşardı. imam-ı Buhari hazretlerinin hadis ilmindeki rumuzu "H" harfidir. Aynı zamanda tefsir ve kelam ilimlerinde de üstad olan imam-ı Buhari hazretlerinin tefsire dair bildirdiği rivayetler tefsir âlimlerinin eserlerini süslemektedir. Kelam ilmine dair eserler de yazmıştır.

Eserleri
1) Câmi-us-Sahih:
En büyük ve en meşhur eseridir. Sahih-i Buhari ismiyle de tanınır. islam âlimleri söz birliğiyle; "Kur’an-ı kerimden sonra en sahih kitap Sahih-i Buhari’dir" buyurmuşlardır. imam-ı Buhari bu kitabı Mescid-i Haram’da yazdı. Her hadis-i şerifi kitabına yazmadan önce istihare yapmıştır. Gusledip, Kâbe’de makâmın gerisinde iki rekat namaz kılıp, koyduğu sağlam usûllere göre sahih olduğu kesin olarak belli olan hadis-i şerifleri yazmıştır. Bu kitabı müsveddeden temize çekme işini de Medine-i münevverede Peygamber efendimizin kabri şerifi ile minberi arasında bulunan Ravda-i Mutahherada yaptı. Bu eserini nasıl yazdığını kendisi şöyle anlatmıştır: "Câmi-us-Sahih kitabına her hadis-i şerifi koymadan önce gusledip, iki rekat namaz kılıp, istihare yaptım. Ondan sonra hadis-i şerifi kitaba koydum. Bunları yapmadan hiçbir hadisi yazmadım. Bu kitabı on altı yılda tamamladım."

Kütüb-ü Sitte adı verilen altı sahih hadis kitabının en başta geleni olan Sahih-i Buhari’nin, Ali el-Yünûni tarafından el yazmasıyla çoğaltılan metni muteber olmuştur. Bu nüshanın aslı Kâhire’de Akboğa Medresesi Kütüphanesindedir. Sahih-i Buhari’nin birçok şerhleri ve baskıları yapılmıştır. 1894’te Sultan ikinci Abdülhamid Han tarafından Mısır’da yaptırılan iki cilt baskısı pek nefis, ciltlenmiş, altın tuğra ve nukûş ile süslenmiştir. Bu baskı Bulak’ta Emiriyye Matbaasında yapıldı. Zeynüddin Ahmed Zebidi, mukarrer rivayetleri birleştirerek Buhari-i Şerif Tecrid-i Sarih ismiyle kısaltılmıştır.

2) Tarih-ul-Kebir
3) Tarih-ul-Evsat
4) Tarih-us-Sagir (Bu üç eser hadis ravilerinin hayatlarını ve hadis ilmindeki yerlerini ihtiva etmektedir)
5) Kitab-u Duafâ-is-Sağire (Zayıf ravilerin hallerinden bahseder)
6) Et-Tarih fi Marifeti Ruvât-ül-Hadis
7) Et-Tevârih-ul-Ensab
8) Kitab-ül-Kûnâ
9) El-Edeb-ül-Müfred (Ahlakla ilgili hadis-i şerifleri toplayan eserdir)
10) Ref’ul-Yedeyn fissalâti
11) Kitab-ül-Kırâati Half-el-imam
12) Halk-ul-Ef’âl-il-ibâdi ver-Reddü alel-Cehmiyye
13) El-Akide yâhut Et-Tevhid (Kelam ilmiyle ilgilidir)
14) El-Câmi-ul-Kebir
15) Et-Tefsir-ül-Kebir
16) Kitab-ül-Mebsût
17) Esmâ-üs-Sahabe

http://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1780
Kuran kadar gerçek kaynaktır.
buharlı bir şey olmalı.
Hem hanefiyim deyip hem de buhari'yi imam olarak görmek. Ne bileyim cehalet desem değil. Salaklık desem o da değil.
kur'an kadar gerçek kaynaktır.
تعلم حياة الرسول

islam alimlerinin ortak görüşüne göre, kur'an-ı kerim'den sonra gelen kitapdır.

her ehl-i sünnet müslüman kardeşimiz bu muazzam eseri okumalıdır.

görsel
birkaç gün önce internetten okumaya başladıgım, ve az önce tam 1000-ci hadisi okuyup bitirdiğim kitap. geriye 6000 hadis kaldı. ortamlarda hadis konusu açılınca direkt konuya dalıp kurtlar vadisi ömer baba gibi hikmetli 1-2 kelam ediyorum. harbiden hadis inkarcısıysanız bile bu eseri okuyunca bi g.tünüz kalkıyo. lan hadislere inansam mı acaba, lan acaba ben bu asrın müceddidi miyim falan diye düşünüyorsunuz. herkes ayol ben hayvan çiftligi okudum, ben 1980 okudum, ben platon okuyorum derken siz bi anda kalkıp böyle süleyman çakır gibi bi burnunuzu çekip,

ben, el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥu’l-müsned min ḥadîs̱i Resûlillâh ṣallallāhü ʿaleyhi ve sellem ve sünenihî ve eyyâmih vel hasıl kelam sahihi buhari okudum! diyosunuz.

daha okumadım bile ama o 1000 hadisi okurken, sanki hadisleri hıfzetmişim, ezberlemişim, hadis hafızıyım gibi içimde bi coşku var. lan elalem buhari gibi 1000 tane hadis kitabı okur atatürk 4000 kitap okumuş, fakat bende bu kitabın içindeki sadece 1000 haberi okumanın coşkulu sevinci var.

cübbelinin sohbetlerinde adamın arkasında elli tane kitap var, adam belki buhariyi bi o kadar okumuştur, ben 1000 hadis okudum diye şuan yani istanbulu ben fethettim ulan diyecek havaya sahibim.

ulan ben 1000 tane hadis okudum lan. benim bu alemdeki raconum silahı aldıktan sonra o mermiyi bitirene kadar yerine koymamaktır canpolat. biz boş adam değiliz. biz imanlı adamız. düşmana evelallah kardeşlere eyvallah! biz icabında sevdigimizin adını daglara kazırız. biz öyle adamız yani. anlatabildim mi khontkar? öyleli yani canım. öyleli yani.

son olarak: harbiden bu sözlükte benim kadar değişik entry giren bi başkası daha yok.
güncel Önemli Başlıklar