bugün

8.30 da mesaiye başlayacakların yapabileceği en büyük çılgınlıktır. tanımını verdikten sonra gelelim esas konuya
bir sabah işe gitmek için vücüdumun %40 ını uyandırdım. hazırlandım ve evden çıktım. buz gibi havada %20'lik kısmı da uyandırdım zorla. sigaramı yakıp servisin geleceği yola doğru bıraktım kendimi. bakmayın tembel göründüğüme dakik adamımdır. neyse servis geldi atladım hemen. rahatça uyubılmek için güzel bir koltuk seçip oturdum. sağa sola dönerek uyku pozisyonu almaya çalışıyordum ki o da ne! turuncu fosforlu eşofmanıyla bizim mustafa abi bindi servise. günaydın dedi kan ter içinde. dedim abi hayırdır trafik polisliğine mi başladın. yok ya turnuva var da ona hazırlanıyorum sabahları 1 saat koşuyorum. elbiselerimi de işyerinde bırakıyorum. oraya gidince giyiniyorum dedi. abi ayıp olmazsa sana bir soru sorcam. duş olayını nasıl hallediyorsun peki dedim. işte bu noktada aldığım cevap bütün vücudumun sabahın o saatinde döküm fabrikası gibi çalışmasına sebep oldu. "tuvalete girip üstüme hemen bir su döküyorum. bir de tas aldım kendime. soğuk oluyor ama alışıyor insan"