bugün

dövülmesiyle bir kısım insanın kına yakmasını ve sözde savundukları değerlerden nasıl da uzak olduklarının anlaşılmasını sağlayan yazar. Ayrıca üslubu rahatsız edicidir.
sanki çok önemli yazılar yazıyormuşcasına kasılan, taraf gazetesinin genç provakatörü.
yalakalık yaptığı faşistlerden dayak yemiş çakma liberal.
sözlükte yazsa troll damgası yiyecek bir yazar olurdu herhalde.
türkiyedeki dinazorların ezberlerini bozan genç düşünür.
faşistlerden dayak yemiş yazar. ama eleştirdiği darbeci faşistlerin ayakçıları olanlardan.
yaşayan deha. genç yaşta başarıya ulaşmış aydın.
solcu mudur, liberal midir anlıyamadığımız, tvye çıktığı andan itibaren susturulamayan genç yazar.oturup bir ayran içmesi gerekir.
ilk olarak 24 isimli televizyon kanalında gördüğüm heyecanlı kişilik. program ahmet kaya üzerine yapılmaktaydı. sanırım bu genç arkadaş konuktu. bir yanında ahmet kaya' nın eşi gülten kaya, diğer yanında program sunucusuyla konuşuyor, hiç susmuyor, sürekli konudan konuya atlıyordu. türk olduğunu, ancak türk devletinin ahmet kaya' dan özür dilemesi gerektiğini söylüyor, serdar ortaç' a canlı yayında '' çapulcu '' diyerek cesaretini konuşturuyordu. aradan belki 2, belki 3 ay geçti geçenlerde gördüm ki alperenlerden dayak yemiş. sanırım kendisini durduramamasının karşılığını gördü. yavru bozkurtların bu şiddet içeren eylemini kesinlikle tasvip etmesem de, umarım kütahyalı, daha sakin konuşmayı öğrenir ve yazarken de bir çuval inciri berbat etmez...

görüyorum ki kendisi muhalif bir yazar, daha önünde uzun yıllar var. hızlı koşan atın boku seyrek düşer düsturunu kendisine ilke edinsin ve merdivenleri üçer beşer değil, teker teker çıkmayı denesin. büyük bir yazar olamasa da en azından saygın bir fikir adamı olur. yoksa o da unutulur gider, sonu emin çölaşan' dan farksız olur!
insanları tahrik ederek belli konuma gelmeye çalışan -ve böyle bir ülkede bunu kolaylıkla başaran- yazarımtrak.

"sen ferhan şensoy'un tırnağı olamazsın" diyecek bir kişinin etrafında olmaması ihtimali ona acıma duygumu pekiştirmekte...
yazılacak köşe bulmuş ortalama zeka ve bilgideki ama maksimum heyecandaki bir sözlük yazarını andırıyor yazıları.. şahsen köşe yazarı olmak isteyen gençler için bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyorum.. ''lan bu herif bile gazetede yazıyor..'' düşüncesiyle..

gerçi gazete dediğimiz de taraf ama olduğu kadar..
emniyeti öve öve bitiremeyen yazar.tek eksiklik emre uslunun kurtlar vadisi tutkusuymuş.kuşakdaşları subaylardan ne kadar önde olduklarını görmek için neye bakmamız gerektiğini, neyi ölçüt almamız gerektiğini ise lutfetmemiştir.hastaneye gaz bombası atanı mı yoksa ilkokula mı atanı kıstas almamız gerekiyor?hakkari de kol kıran özel harekatçıyı mı ya da dipçikle parçalayanı mı? her şey bi tarafa bugün 'Gülen hareketiyle bağı olsun olmasın bu yeni kuşak emniyetçiler somut iş becerisi açısından kuşakdaşları olan istihbarat subaylarından çok öndeler' lafını kullanan birinin özgürlükçü demokrat temmeli anlayışı kaç para eder?sen kalkıp kurumsal kimlik kazanmış bir yapıyı haklı olarak eleştirecek yerden yere vuracaksın ama diğer yanda aynı şekilde büyüyen,bir kurumu neredeyse aleni bir şeklde kendi ordusu haline getirmeye çalışan bir yapılannmaya tohum atmasına serpilip gelişmesine sivil mantalite deyip yol vereceksin?artık bir ahtapotu andıran ergenekonun oluşmasına fırsat tanıyanlar senin aynı bugünkü demokrat mantığını taşımış olmasınlar sakın?bu mantığın ergenokon zihniyetinin onayı anlamına gelmiyor mu?bugün cemaat dışında tüm siyasi,.dini,kültürel oluşumlar baskın üstüne baskın yiyecek sen de bunları yumurtlayaksın?bağımsız kendi işiye uğraşan objektif kurumlar istiyoruz biz,dönem dönem güçlü olanın bizi becerdiği yuvalanmalar değil.
herhangi bir kahvehanede çok daha medenilerini bulabileceğiniz, türkiye'deki oklokrasinin ispatı niteliğindeki ilkel insan.
medyadaki en boş ve donanımsız kişilerden.
kanımca basın dünyasının genç isimlerinden olması dolayısıyla, belki de tecrübesizlikten pek soğukkanlı bir üslup geliştiremediği, her daim yüksek sesle konuştuğu eleştirisi doğru olabilir. ama kendisi hakkında yapılabilecek en saçma eleştiriler, bilgisizliği ve tutarsızlığı yönünde yapılan eleştirilerdir. bunu söyleyenler herhalde hayatlarında ruhat mengi falan okumadılar. kütahyalı'nın dediklerine katılmayabilirsiniz ama teorik bilgisi genç yaşına rağmen, birçok saçmasapan profesörü aşan bir düzeye ulaşmış birisine bilgisizlik isnat etmek bilgisizliktir. tutarsız olduğu eleştirilerini de ancak onu okumayanlar yapabilir. konu azınlıklar olunca "türkiye'deki azınlıkların haklarını savunanlar, niye x yerdeki türklerin hakkını savunmuyor?" cümlesinden başka bir eleştiri getiremeyenlere doğu türkistan'daki çin zulmü hakkında bugün yazdığı yazıyı da tavsiye ederim.
kendimizi abartma, şişinme, objektifliği elden kaçırma durumunda biz izmirlileri yine izmirliler kendine gelmeye çağırabiliyor. işte bu da çoğulcu, renkli, bir zamanların ilerici liman şehrinin bir karakteri olsa gerek. buyrun kütahyalı'nın izmir üstüne son yazısını okuyun; yine güzel ve yine sıradışı... üstelik ayın arka yüzünü gösteriyor.
http://www.izmirizmir.net...ari/yazi.php?yazi_no=1000
tartışma üslubu olmayan, seviyesiz bir şahsiyet. hangi kanalda olursa olsun, hangi konu konuşulursa konuşulsun gayet sinirli ve agresiftir. bazı zamanlarda çok eleştirdiği, itin g.tüne soktuğu kurtlar vadisi dizisinin karakterlerinden farkı kalmaz, racon kesmeye kalkar. şaşırtıcıdır, takım elbiseye bayılır, kravatsız bir sivil potansiyeli barındırır. gömlek yakası sürekli açıktır, kravat takmaz, ben bu takmama durumunu açık toplum ve sivilleşme adına benimsediğini düşünmekteyim. ayrıca çevresi geniştir. birgün sinan çetin ile birgün reha muhtar ile takılır.

tarak gazetesi adlı çalışmada yer almaması bence kendisine yapılmış en büyük hakarettir. bu yapımda neden es geçildiğini merak etmekteyim, yardımcı oyuncu kategorisinde bu yapım içinde yer almalıydı. kısaca rok.
engin ardıç'tan ağır bir ayar almış. liboşlar birbirine düşmeye başladı, akp'nin çöküşü yakındır.

Engin Ardıç, Taraf'ın yakışıklısı Rasim Ozan'a öğüt verdi; karta kaçmış bazı amcalarından farkın olsun.

Adı Balıkesirli mi Bandırmalı mı ne, piyasada yeni sivrilen bir çocuk bana "faşist" demiş... Üstelik "çok düzeysiz" bulmuş.

Birileri de onun gibilere "liberal faşist" demeye başladılar, kavramlar bu kadar ayağa düşürülürse olacağı budur.

Kızmadım, bozulmadım, ilgisi hoşuma gitti. Attığı çamurlara baktım, bütün yazılarımı büyük bir dikkatle okuduğu anlaşılıyor, yıllar önce yazdığım yazılardan cımbızla cümle çekip aleyhime kullanacak kadar da belleği sağlam ve kurnaz. Bu tür çocuklar genellikle "eski solculardan" falan çıkarlar, ama onların "eski" dedikleri seksenli yıllardır tabii.

Saldırsın. Biz de Ece Ayhan gibi tüzüklerle çarpışa çarpışa ve de ona buna çatarak büyüdük... O daha yolun başında. Nurullah Ataç'ın kırklı yıllarda Attila ilhan için dediği gibi "aşkolsun delikanlıya" deyip geçecektim... Ya da Haldun Taner'in otuz yıl önce bana yaptığı gibi "ileride adından çok söz ettirecek" deyip kendisine peştemal bağlayacaktım...

Fakat içine düştüğü yanılgılar, birçok gencin paylaştığı ortak yanılgılar.
Bunlar "liberal" adamlar...

Fakat liberalizmi başıboşluk ve sonsuz hoşgörü sanıyorlar. Kimileri "özgürce serserilik etmek" sanacak kadar da saftır (bu daha ziyade Amerikan üniversite saflığıdır)... Kimisi de "küfür etmeyen temiz aile çocuğu" olmayı liberallik sanır. Oysa bu meziyet daha çok saçını düzgün tarayan ve boyunbağını iyi bağlayan Ankaralı memur çocuklarına yakışır.
Liberalizm, kural tanımazlık değildir.

Ama bir tokat atana öbür yanağını uzatmak da hiç değildir, o Hazret-i isa'ya mahsustur.

Sizi düşüncelerinizden ötürü kınama ya da kısıtlama hakkım yoktur ama onlara katılma zorunluluğum da yoktur (elbette sizin de benimkilere)...

Hiçkimse de katılmadığı düşüncelerinizi savunabilmeniz için kendi canını verecek kadar enayi değildir, o Voltaire'in yumurtladığı parlak bir palavradır.

Dolayısıyla, "ben bu adamın yazılarını beğenmiyorum, okumuyorum" demek başka şeydir, "niçin yazdırıyorsunuz bu adama" demek bambaşka bir şey... Birincilerin elini öperim, ikinciler hakettikleri yanıtı alırlar. Birkaç günde bir, almaktadırlar.

Kadın haklarını savunurum, savunana da saygı gösteririm, ama bu benim "sevici olduğu için erkeklere nefret kusan birtakım Amerikalı bayan entellektüellerle" dalga geçmemi de önlemez. Çirkin olduğu için "devrimci bacı" yazılan zavallı kızlara da nefret değil, acıma duygusu beslediğim gibi...

Bu Amerikalı ablacılar aşırı fıstık yağı tükettikleri için davula dönmüşlerdir, bunu gönül rahatlığıyla yazarım, çünkü kendi içki göbeğim bana bu hakkı sağlamaktadır!

Mizah, liberaldir. Faşistlerde mizah duygusu olmaz, bizde bulunur.
Bizde daha ziyade "ironi" bulunur, bir şeyi, anlatmak istediğinin tam tersini söyleyerek ifade etmek...

ironiden anlamayan zekâ özürlüdür. Hani, "sahte Atatürkçülere" çatmayı "Atatürk'e saldırmak" sanan özürlüler gibi... (Özürleri kabul edilmemiştir.)

Hrant Dink de bu ironi yoksunlarına kurban gitti. Faşist, taş kafalıdır. Ben çok şükür değilim.

Diyeceğim, aman ölçüyü kaçırmayalım, liberalizmin de suyunu çıkarmayalım.

Sonra bu bizi "çocuk pornocularının da kendi cinselliklerini yaşayabilme hakkını" savunmaya kadar da götürür ki, rezilliktir.

Böylelerini de gördük. "Kürt ayrılıkçılarının Türk askerini öldürebilme hakkı" da arkadan gelecektir, o daha da büyük bir kepazeliktir.

Şimdi bizim Marmara bölgesi delikanlısı bana gene kızacak.

Kız evladım, gönlünce kız da, haksızlık etme. Karta kaçmış bazı amcalarından farkın olsun.

Engin Ardıç, Sabah
alperenlerden dayak yemiş şahsiyet .
emniyetin ve mit'in kontrolündeki hrant katili alperenlerden dayak yediği numarasıyla kahraman yapılmaya çalışılan seviyesiz ve kültürsüz yazar. allahtan böyle cahil adamlar bizim safta değil. sağcı bebe.
ben affleck ten daha yakışıklı değildir kesinlikle.
"kendini göstermek için çok fazla zıplayan genç bir yazar" dan daha fazlası.

dinci tayfayla kürtçülerin buluştuğu, ski taşağına denk türk elitlerinin de (yazar,çizer falandır bir kısmı) 3.5 saltoyla atladığı "vurun tsk'ya!" noktasında "ben de varım ben de!" heyecanıyla döşeyip duruyor. iyi, güzel, maşallah da; şu "el bombası cezası" ile başlayıp tsk'yı din sömürüsüyle, iki yüzlülükle suçlayıp, "bu ülkede askere gidilir mi?" başlığı atan birinin gülen cemaati gibi, kendinden olmayanı dindar olsun ya da olmasın "öteki" olarak gören bir örgüte karşı bu kadar hoşgörülü, kollayıcı olması da çok ilginç gerçekten.
hayatında tuvalet görmemiş, kıçını silmeyi beceremeyen domuzların oluşturduğu örgütün anasını bellemiş bir komutana "türk bölücübaşı" diyecek kadar xleşen ve taraf gazetesi'nde yazan, bilgisiz, donanımsız, en önemlisi saygısız cahil insan (?).

x=?
(bkz: Osuruktan teyyare)
a.b.d (taraf)ında ikamet eden ajdar anığın gazeteci versiyonu...