bugün

harıl harıl çalışmanın ortasında bir yerlerde, tam da sınavların ertesi bir zamanda atlamayı zıplamayı bırakmış bir halde iken ders notları peşine düşmüş ona buna yalakalık çeker/çektirirken ve ders çalışma potansiyelinin üstüne yağmur gibi yağmasının ertesinde arkadaşınızdan duyduğunuz bir yakarış neticesinde "ulan şurda topu topu potansiyel işsiz olmak için 4 sene okuyoruz, peah!" bütün şevkinizin kaçmasına ve sınav mı okul mu üniversite mi, bunca 11 senem, onca dersanede kafa patlatmalarım, öss stresim, ne oldu onlara bunun için miydi be abi, diye ağlanmanıza sebep olan cümle.
ayrıca;
(bkz: üniversite hayatı).
öss'yi kazanamayan insan kazanamadığını öğrendiği gece ağlar, sen mezun olup iş bulamadığın gün ağlarsın. tek fark 4 sene sonra ya da şimdi ağlamak.
(bkz: bizden bi bok olmaz abi)
(bkz: diplomali hiyarci)
galatasaray üniversitesinde okuyanlar için 6 sene olarak modifiye ediliebilinecek söylem.
herkes okuyacak diye bir şart yok aslında fakat nedense kafası okumaya basmayan insanları bile zorla okutmaya çalışırlar bu ülkede, ne yazık ki bu böyle kimse kusura bakmasın. zaten kafalarının basmadığını kendileri de kabul eder, eminim kimse alınganlık yapmaz bu dediğime. herkes zeki herkes çalışkan değil.

gelin görün ki ülkemizdeki eğitim sistemi yıllardır rayına oturmak bilmemiştir, bu gidişle de oturacağı yoktur ya... yeni yeni üniversiteler mantar gibi bitmeye devam etmektedir, eski enstitülerden bozma binaları "üniversite" diye kakalıyorlar. alt yapı sıfır, ne olacak oradan mezun olan kişi, amaç sadece 4 yıllık üniversiteden mezun olmak mı?

bu ülkede tamirciye de ihtiyaç var, teknikere de, marangoza da, terziye de, berbere de, aşçıya da, sporcuya da... küçük yaşta yönlendirilmesi gereken genç insanlar üniversite sınavına girene kadar olanlardan bi'haber yetişiyor. "hangi meslek ne iş yapar?", "iş potansiyeli nedir?", "hangi işe yönelmem gerekir?", yeteneklerim hangisine el verir?" bunların hiçbiri hesaba katılmıyor. ondan sonra "işsizlik"...

sen imam hatiplerle teknik okulları bir tutup meslek liselerinin, teknik liselerin içine et, temelde almaları gereken dersleri bir bir çıkart, sonra bu ülkede ne çırak yetişir, ne tamirci. ne köy olur ne kasaba, genç yaştayken yönlendirilsek de kimsenin hayatıyla oynanmasa...
kişilerin "dürüst ve ahlaklı olduğu sürece kötü meslek yoktur, asıl önemli olan o meslekte en iyisi olmaktır" felsefesi yerine "hayır iyi meslekler vardır, ben bunları okursam kafadan iş bulur rahat yaşarım" felsefesini benimsemesi sonucunda oluşan potansiyel işsizlerin oluşma durumu. 4 sene boyunca boş yere çile çekip de bir baltaya sap olamama hissi.

sonra farkına varılır ama yanlış baltaya sap olunmaya çalışıldığı. geçtir o zaman da.
adam olan için problem olmayan kaygıdır. içimizden birileri elbette iş bulacak. ama çok çalışmak gerek, çook.
(bkz: geciktirici)
bir diğer versiyonu da şudur ki sanırım bu daha kötüdür.

(bkz: potansiyel mutsuz olmak için 4 sene okumak)
üniversite okumayı sadece iş bulma aracı olarak görmediğim için kısmen katılmadığım başlık. evet herkes belli ideallerle üniversiteye giriyor, mezun olduğunda iyi bir kariyer sahibi olma hayalleri kuruyor. diğer taraftada gözardı edemeyeceğimiz ülke gerçekleri var. türkiye de yaşadığımız için herşey istediğimiz ve hak ettiğimiz gibi olmuyor maalesef. 4 5 üniversitenin mezunları dışında * mezunlar tanıdıklarının bazı organlarının kaç kilo çektiğine, çevrelerinin genişliğine göre iş buluyorlar. şahsen ben üniversite hayatım boyunca aldığım hayat derslerini, kurduğum arkadaşlıkları, sosyal açıdan bana kattıklarını ve en önemlisi her telden insan tanımanın getirdiği tecrübeleri liseden mezun olupta tanıdık vasıtasıyla bulacağım birçok iyi işe değişmem. hadi bunların hepsini geçtik askerliği 5.5 ay yapmak bile kanımca 4 yıl üniversite okumaya değer.
daha da gerilere götürüp "potansiyel işsiz olmak için 16 sene okumak" şeklinde geliştirilebilecek soylem. sag elin orta parmagı şişer, nasır tutar bu kişilerde * dirsekleri de bir gariptir zaten. okusun, yazsın, dursunlardır. klasiklere göre düşünülürse işsizlik iradidir. yani kişi kendi istegiyle işsizdir. keynes'i sallamayın, rahatınıza bakın. *
(bkz: iibf mezunu olmak)
kafası çalışmayan insanın yapacağı eylemdir.
bir insan işsiz kalacağını bile bile okur mu?
bir insan iş bulamayacağını bile bile fen edebiyat, su ürünleri, iktisadi idari bilimler okuyabilir mi?
bir insan sadece üniversite okumak için üniversite okuyabilir mi?
iş imkanı olmadığını bile bile genetik mühendisliği gibi bölümlerde okumak.