pornografi

porne: fahişe
graphein: yazmak
önceleri fahişelerin yaşamını konu alan sanat ya da edebiyat yapıtları için kullanılırmış..
şimdilerde ise kitap, resim, film vb yapıtlarda cinsel istek uyandırmak amacıyla erotik davranışların sergilenmesi anlamında kullanılır.

(bkz: bilgisayarli pornografi)

sanılanların aksine -15 yaş ergenleri hariç- bir yaşam şekli değildir. hayat amacı, "hayatta kalmamı bir tek bu sağlıyor, vallahi!" çerçevesi hiç değildir.

modern zaman medyasının, moderni iyi anlamında değil, gerçek anlamı olan günümüz manasında kullanıyorum, gizli bakınız veremedim, özür diliyorum, eğlence diye dayattığı hemen her şey, hatta utanmadan arka planda müzikle verip haber formatından sadist eğlence kisvesine büründürdüğü cinayet, yoksulluk vs. haberleri de pornografinin parçasıdır, asıl pornografidir hatta...

sosyallik denilen şeyin ta kendisi..

güzel(imsi) sanatlara orta parmak işareti çeken, arsız, utanmaz, eğlenceli ve şakacı ermiş..

pan..

birçok sanat dalı için meramını apaçık anlatan, meramını anlatmaktan başka amaç edinmeyen, ne anlatmak istiyorsa onun derdinde olan anlamlarına gelir. yani amiyane tabirle istediğini açık seçik anlatmak da denebilir.

tuvallere, beyaz perdeye, kâgitlara dokumu yapilan ve yapilmaya devam edilen bir olgu olmasinin yaninda kesinlikle gercegi ve gercegin degi$tirilemez ic hukukunu (hakimi, mahkumu, zanlisiyla) afi$e eden bir realite toplami oldugunu soylemek gerek oncelikle.
cumhuriyet donemi edebiyatin cinsellik uzerine egilmemesinin ardinda yatan asil sebebi donem $artlarına baglayan sozum ona donem edebiyatcilarinin/turkce edebi urun sahiplerinin, yatakodasinda gecenlerin kaleme alinmasinin etik olmayacagina dair goru$ belirtmelerinin nuvesi, anti-uretkenliklerinin ceremesini gelecek ku$aklarin da cekmesini arzulamalari $eklinde algilanirsa daha mantikî olur.

neden degindim buna; $undan:

evlerdeki cocuk sayisi, evlerdeki kitap sayisından az oldugunda, pornografi de anla$ilmi$ olacak zaten. o kitaplarda korkak iddialar, siyrilma ve cozulme emareleri olmasin yeter.
pornografi insanlara bir kiyim, bir ahlaksal coku$ olarak lanse ediliyorsa ve cinsel kimliginin in$asini bedeniyle saglayan bir toplum olu$uyorsa orada undergrounda, marjinal olana gosterilecek talep guc odaklarinin ho$una gitmeyecektir.
"sapkinlik olsun diye ciddiydim" afrozimiyle dunyaya kafa tutan arthur cravan'a biraz kulak verilmeli.. gorselligin bir ticari meta kalibina uyduruldugu dunya duzeninde, onun bunu, $unun da otekini duzmesi kacinilmazdir.. dogmalarla beslenen fundementalist paradigma, gunumuzde kimseye michel foucault olma $ansi tanimami$ ve "yarak" yerine "tarrak" yazan bir resesif toplumun temelleri atilmi$tir.. sozum ona; penis'i kami$ diye kamufle edenler, vajina'ya ne diyecek, merak konusudur.

cevabimiz hazir: "sevi$mesini bilmeyen intihar etsin!" [sevi$mek: sevmenin i$te$idir]

sonra seks?
o zaten partnerli masturbasyonun gunumuzdeki adi haline gelmi$tir.. hakkinda soylenenler, "kli$enin kli$ele$mesi"ne engel olamayacak kadar sig kalmi$, cig tekerrur'un sikiciliginda hapsolmu$tur.

cevremizde hemen hemen gercekten seks yapan kimse yoktur. (ehehe tespit sictim ben) tarihsel surece bakildiginda gercekten seks yapan biri varsa, o da misal rose keller'i tedricen katleden marquis de sade'dir. cunku seks, ancak kendinizden, kendi zevkinizden feragat ederek partnerinizin haz duymasini saglamak adina sevi$meniz, birle$menizdir. bir tur meditasyondur; kuralsiz, notamsiz, yogunluksuz. orgazm sigarasinin yakilmasinin da, yakili$inin ardindan yatagin terk edilmesinin de sebebi aslinda budur: patolojik ruhsal soyutlanma. 1) yatagi terk et! 2) du$ al! 3) sen tadini aldin, aglayamayan sert adam caresizligi ile pencereden sokaga bakma vakti bebegim, c'mon!

saniyorum ki populer kulturun gucunu aldigi en buyuk kaynak, olani oldugundan daha davetkar gosterebili$indeki ustalik ve goruntuye dayali illuzyonu uygulayi$indaki katiksizliktir.. seks'i pornoya cevirebilmedeki ba$ari "et'in et ile münasebetinin etiketlenmesi"ni dogurur. reklamlarda da bu boyledir. doktor giysili biri cikar ve zakkum cayini ic der, sen de icersin. ya da seksî kiz ciglik atarken sertle$irsin ve o an sevgilinle yatakta bunu yaptigini du$ler ama asla o hazzi alamazsin. simulacrum budur. imge budur. reel budur. [bu?]

seks'i, seks'in hak ettigi bicimde yapmadiktan sonra bunun porno film izlemekten farki kalmayacak. ve emin olun ki, journees de florabelle gibi 10 ciltlik bir eser sade'in oz oglu tarafindan jurnallenip imha edilmeseydi seks'in ne oldugunu, minor devrimin major aydinlanmayi nasil tetikledigini ve esas olayin "oooh! fak miii!1" diye sentetik cigliklardan ibaret olmadigini daha iyi ozumseyebilirdi gelecek ku$ak. gec kaldik.

seks'ini sikeyim milenyum cagi. ben otuzbir cekmeye gidiyorum.

zannımca, insanların sosyal beceri ve kapasitelerini azaltan, insani ve duygusal dürtülerini yokeden zımbırtı.

ama genede seviyoruz be kardeşim *

pornografi ya da kısaca porno, cinsel anlamda tahrik etmek amacıyla insan vücudunu veya cinselliğin mahremini yansıtma. pornografi, yazı, fotoğraf, çizim, film, animasyon veya ses gibi iletişim araçlarından herhangi birini kullanabilir.
pornografi kavramı, erotizme yakın olmakla beraber, sınır tanımayışı açısından farklılık arzeder.

göstergelerin, gösterimlerin ifşa edilmeye başladığı anda kendini gösteren baskıcı hadise. abartılı bir şiddeti vardır. bakan gözdedir.
iktidar denen şey ile de yüksek oranda ilintilidir. geçmişin iğrenç bir şekilde ortaya da çıkarılmasıdır aynı zamanda.

çocukları kullanan, ülkemizde ve dünyada önüne geçilemeyen mide bulandırıcı hadise.

Pornografi, Gombrowicz'in, insanı köşeye sıkıştıran, tüm varoluş biçimlerini elinden alan romanlarından biri. Atlantik Ötesi, Ferdydurke gibi romanlarından tanıdığımız, varoluşçuluğun, nihilizmin usta provokatörü Gombrowicz, yine hayatlarımızın derinliklerine nüfuz ediyor Pornografi'de. Bizi insanlığımızdan utandırıyor, çaresiz, eli kolu bağlı bırakıyor, alay ediyor bizimle. Görünüşte hiçbir şeyin olmadığı, normal, sıradan, masum yaşamlardaki olağanüstülüğü, başkalığı, suça ve cinayete doğallıkla varan insan ilişkilerini adım adım gösteren, felsefi şiir tadında bir roman Pornografi... Yetişkinlikle yeniyetmeliği karşı karşıya getiren şey, olgunlaşmamışlığın yabanıl, doğal şiddet ve erotizmi değil midir? insana ait her şeyin kültürel bir sonradan edinme olduğu gerçeğinden yola çıkan Gombrowicz, 'oğlan çocuğu' ve 'kız çocuğu' olmanın erotik olmayan erotizmini, bayağılıktaki kendiliğinden pornografiyi, bedenin, yüzün bayağılığını irdeliyor.

son zamanlarda lugatımızda çokça geçen bir sözcüktür.bunu gökmen özdenak abimizde belirtmiştir.
avrupa futbolunda pornografik paralar dönüyor demiş ardından açıklama içinde "uç nokta" yani "top","parada son nokta" gibi kelimeler eklemiştir.

burdan anlıyoruz ki pornografi kelimesi gerçek anlamından çok daha farklı anlamlara çekilebilir...
saygılar gökmen abi.

uzun uzun yazmaktansa kısaca seks unsurlarını fazlasıyla içeren tür... ama çok fazla.

yemekteyiz programı gibi bir şey. onlar yer ve yiyişir, sen de bakarsın. adilik ve rezillik her ikisinde de var zaten. yemekteyiz programındaki kadınların dekoltesi gittiksıra porno yıldızlarını andırmaya başladı.

aynısı valla, tıpkısının aynısı.

tecavüzü, dayağı, cinsel tacizi, fuhuşu ve çocuklara yönelik cinsel istismarı erotize ederek bunları kutsayan,özendiren kapitalist bir sektördür.

şiddeti de içeren kavram.
eyyafyallayöküledit:bebişim şiddet de porno evet. öptüm.

insan üremesini anlatan belgesel tadında ki video/filmlerin tümü.
(bkz: en sevdiğimdir) * *

günümüz gençlerinin en az sigara, alkol, uyuştucu kadar tehdit ettiği sektördür.

hırs, açgözlülük, kıskançlık gibi nefsimize hakim olamadığımız vakitlerde ortaya çıkan belirtiler gibi üzerimizde doğal halde bulunan şehvetin azgınlığa dönüşmesinde bu sektör önemli bir rol oynar. zira en büyük tehlike de insanın hayvanlarla ortak yanlarından çıkmıştır bugüne kadar. tatmin olmadım dediklerinle diyenler tarih okusun.

üstelik ileride yaşanacak cinsel ilişkilerde kişi olayların bu sektördeki gibi canlanmadığını fark ettiğinde büyük çöküntüler yaşar. ruh halinde bozulmalar meydana gelir. zaten tek taraflıdır pornografi. erotizmle pornografi farklı şeylerdir.

sonu yoktur üreme çağı sona erene kadar. bağımlılıktır. kurtulmak hiç de kolay değildir bu meretten.

insanın en mahremini gözler önüne serer. köpekler bile sokakta herkesin gözü önünde yapıyor bunu. insansınız siz.

özel hayata hiç girmiyorum zaten. jenna jamesonın pişman olup çocuklarını bahane ederek porno yıldızlığını bırakması yeterli sanırım. ki kendisi dünyanın en büyük eşyıldızı olarak kabul görmektedir.

ve böylesine iğrençliklerin boy gösterdiği bir sektörün dünyanın en büyük para kaynaklarından olması ne acıdır.

biz gençlerimizi piyano çalarken, futbol oynarken, sahnedeyken, münazaradayken görmek istiyoruz. bütün gün eve tıkılıp pornografik sitelerde takılmalarını, çeşitli paylaşım mekanlarında çıplak insan fotoğraflarını veya videolarını göstermelerini değil.

eğer bu yazıyı okuyan ebeveynler varsa lütfen çocukları için cinsel eğitim kitapları alsınlar. cinselliği anlatsınlar. örtbas etmesinler. çünkü pornoyla büyüyen bir nesil, hipnoza uğramış bir yıkım ordusundan başka bir şey değildir.

kendiniz için, aileniz için, en önemlisi de vatanınız için şu pisliği bırakmanızı temenni ediyorum.

yeni bir anlamını keşfetmiş bulunmaktayım.
[http://www.youtube.com/watch?v=bIUhCVFZbl4 ]

benim bu konuda anlamadığım tek bişey var. cinselliği yasaklamak veya serbest bırakmak insanın elindeyken neden kilit altında tutup da kendine işkence eder? onu anlamıyorum bi türlü.

ayrıntıyı, inceliği, zarafeti bilinçli bir biçimde göz ardı eden, daha gür, daha çığırtkanca haykırınca daha etkili, daha güçlü olacağını zanneden her oluşum, eser, meta ponografiktir. pornografi modern dünyanın en büyük ayartıcı gücüdür. onun olmadığı yerde istenilen seviyede siyaset, sanat, gazetecilik yapmak mümkün değildir. siyaset yapıyorsanız ovırdoz çatışma dili kullanacaksınız, tesamühü aklınızdan bile geçirmeyeceksiniz. gazetecilik yapıyorsanız ''vayy şerefsiz'' diye manşet atacaksınız, bireyi, kişilik haklarını hiçe sayarak. sanat yapıyorsanız enstalasyon diye sperminizi sunacaksınız. bol gözyaşı vereceksiniz, şebnem'ler kısaparmaklar havada uçuşacak. teferruatı, zarafeti, insaniyeti aklınıza bir an bile getirmeyeceksiniz. işte pornografik oldunuz.

ergenlerin ilgilendikleri bir numaralı konu.

sanatın gerçek zirvesidir. herkes pornografik ürünler yapamaz sadece yaptıklarını sanmakla yetinirler. gerçek bir pornografi sanatın nirvanası olup her sanatçının ulaşmak istediği yalın noktadır.

bütün bir sistemin üstüne kurulduğu düşünce/düşünme şekli.

basit bir denklemle;
kapitalizm(kısaca) sermaye demektir. sermaye, para kazanma üzerine yatırımı yapılan değerdir. para kazanmak, tüketici kitlesi oluşturmaya bağlıdır. tüketici kitlesi, ihtiyacını hissettiği şeye yönelir. bir şeyin satılabilmesi için reklamı yapılır. işte tam da buraya pornografi girer.. evlerde, reklamdan görülüp de alınan çok fazla gereksiz eşya, araç, gereç var. peki nedeni ne bunun? sadece budur demesem de büyük etken bu sanal ihtiyaç yaratımıdır. sanki o, reklamı yapılan ürün hayati öneme sahipmiş ya da hayatı değiştirecek (kolaylaştırma, ileri götürme, rahata erdirme) kapasiteye sahipmiş gibi..

peki ciddi ciddi düşünürsek, evimizde olan şeylerin kaçı olmazsa yaşayamayız? peki, neden bu kadar çok eşyamız var? ya da sürekli markete gitme isteği duyuyor muyuz? belki de alım gücümüzü sınamaktan başka bir niyetimiz yoktur..