bugün

bir nevi prim elde etme. bok attıkça kendini bir bok zannetme halet-i ruhiyesi. hani enteliğin böyle bir karizması var yaa. popüler olana saldırma! popüler olan oscar wilde'ın dediği gibi belki demode olmuştur da, 21. yüzyılda kıyısından köşesinden popüler dünyayla kimin bağlantısı yoktur? veya popüler dünyanın asgari müştereklerinde bir nitelik ve aklı selimlik varsa niye buna saldırmayı görev belleyelim?
hayatın içinde seçimlere ve önceliklere takılırım. yalnız samimiyetten ırak tutumlar yapmacıklıkları icabı göze ekstra batmakta maalesef.
popüler olana kayıtsız şartsız bok atmak yerine neden-sonuç bağlamında biraz daha determinist anlayış çerçevesinde neyin ne olduğuna bakmak gerekiyor. popüler olan kötüdür popüler olmayan iyidir mantığını bünyelerine yerleştirmiş entellere dev bir ayna hediye edelim. artık aynaya ve buram buram sırıtan yapmacıklıklarına bakıp bok atmayı sürdürebilirler. ha surat kıpkırmızıyken daha da bi karizmatik duruyor vaziyet. mesele kızarıp bozarmak değil zaten. karizmatiklik oyununu layıkıyla devam ettirmek.
bugün 20 adet popüler olguya şevkle saldırdım! günlük limit doldu! darısı yarına! rahatladım, boşaldım gitti!
popüler olanın nasıl popüler olduğunu bilen ve bunu insanlara açıklamaktan çekinmeyen insandır.bu durum pek hoş gelmiyorsa bazı insanlara buna bok atma denir.
bunların öyle enteresan modelleri vardır ki; kendilerinin yanında ve kendilerinden başka bir kişiye yöneltilen övgü sözlerini, aynı ülkeden, aynı meslekten ve hatta aynı cinsten dahi olmadıkları halde, kaldıramayacak kadar kıskanç ve megaloman insanlardır. hani şu! seyyar tayyar'ın başarıyla canlandırdığı ve "patladı gitti!" söylemiyle ünlenen " çocuklar duymasın " dizisinin sahtekar pilavcısı gibi. zannedersiniz ki, bir onlar vardır dünyada; güzel olan, değer verilen ne varsa gerçekleştirmiş. başka da kimse yoktur.

onları deli etmek istiyorsanız, popüler olan herhangi bir kişiyi övmeniz, ondan sitayişle bahsetmeniz yeterlidir. akla-hayale gelmeyecek olumsuz yönleri bir bir sayılıp dökülmeye başlanır. tam bu esnada, onu, analizlerindeki başarıdan dolayı takdir ederek biraz gaz vermek, daha da coşturmak için iyi bir yöntemdir. açar ağzını-yumar gözünü! eteğinde ne kadar taş varsa döker artık!

bardağa boş tarafından bakmak, onlar için bir yaşam tarzı olmuştur ve bu nedenledir ki ilkin, bol bol negatif elektrik yayarlar çevrelerine. araştırma ve analizleri tümüyle hata bulmaya yöneliktir. güzel ve doğru olan yönler göz ardı edilir ya da var olduğundan çok daha abartılmış çirkin ve yanlışların ardında perdelenmeye çalışılır. kendileri hayattan zevk almadıkları gibi çevrelerindeki insanları da gereksiz kuşkulara gark ederler. kadın cinsinde olanları daha bir çekilmez olur.