peygamberin manevi oğlu zeydin karısıyla evlenmesi

olay şu minvalde; kadın mutsuz bir evlilik yaşadığından zeyd'den ayrılmak istedi ve peygamberimizle evlenmeyi kendisi istedi. bu hoş karşılanmıyordu toplumda ama manevi oğul olmanın böyle bir duruma engel olmadığı ayetle tespit edildi ve mesele çözüldü.
siyer-i nebi kitaplarına bakınız. yerli - yabancı kaynakları ile mevcuttur.

dul kadınlara yapılanları bildiği için korumak amacıyla evlenmiştir.

evlenip evlenmediğini bilmiyorum ama evlendiyse amacı budur. ayrıca art niyet adama başlığı bile yanlış açtırır.

Hz. Zeynep ve Hz. Zeyd kendileri boşanmak istemişlerdir. daha sonra ayet ile Zeynep annemizin Peygamber Efendimiz'in eşi olduğu bildirilmiştir zira Zeynep annemizi arşta Peygamberimize nikahladı Allah. ayet ile bu hadise Efendimize bildirildikten sonra Efendimizin haberi oldu. bunun nefsi arzularla hiç bir alakası yoktur. herşey sadece Allah'ın emri ile gerçekleştirildi. Peygamber Efendimiz'in bu evliliği ile, cahiliye devrindeki manevi evlat öz evlattır anlayışı tamamen kaldırılmış oldu. Peygamber Efendimiz'in her evliliğinde insanlar için bir kolaylık ve hakikat vardır.

burada dul kadını koruma işi tamamen palavradır. Her dul kadını peygamber korumaya kalksaydı etrafta kadın kalmazdı. muhammedin evlenmek istediği kişiyi kılıfına uydurarak onunla evlenmesinden ibarettir. milattan önce de olsa 21.yy da da olsa hoş karşılanmayacak durumdur.

(bkz: (#11333023))

görevi din tebliği etmek olan peygamberin özel hayatını elindeki kitap ile düzenlemesi garip gelmiyor! gerçekleri yazınca adamlara garip geliyor.

birkere şunu kafanızdan çıkarın dul kadını korumak amaçlı evlenmeyi zaten kadını kocasından isteyen kendisi peygamberin, kadın hiç dul kalmamış ki!

"şüphesiz ki allah, gülü hz. muhammed'in gönlü başka bir kadına düştüğü zaman o kadını ona helal kılacaktır."

müsadere suresi, dördüncü ayet.

zeyd niye boşadı, peygamber o hanımla niye evlendi meselesi çok zor değil. bize örnek olmalıdır peygamberimizin s.a.v in davranışı, demek ki daha önceden de hoşlandığı bir tipmiş ama uzakmış, mesele bize bunu gösteriyor çünkü kuran da hoşlanılmayan kişilerle evlenilmez tip olarak ve huy da iyi olmalıdır beraberinde ama sadece iyi huy yetmez. çirkinlik demiyorum, çirkin birinde de bir nebze güzellik vardır ve biri hoşlanabilir...

yani ben olumsuz bakmıyorum elhamdülillah, evlenmekte hayatın bir gerçeğidir. zaten düşünülecek çok konu var hayatta ve biz az düşünüyormuşuz olayı...

inançsız boş beyinlerin garibine gitmiş durum. siz gidin hayvandan geldiğiniz yalanına kanıt arayın evlatlar.

birileri tarafından sürekli provoke edilen hadisedir. kardeşim bundan 1400 sene öncesini konuşurken kafandan şu anki dünya düzenini çıkaracaksın, köleliğin gayet normal olduğu bir dönemden bahsediyoruz, bazı toplumlarca kadının insan olmadığının iddia edildii dönemlerden bahsediyoruz, senin isviçreden ithal medeni kanunu ölçü koyarak bu olayları yargılaman asıl yanlış olan.

o dönemi ve mekanı 2012 nin türkiyesi ile kiyaslayan insanlara ilginç gelen durum.
571 ile 632 arasındaki cahil arabistan dan bahsediyoruz. müslüman ülkelerde şu anda bile boşanmış kadınlara kötü gözle bakıılırken, o dönemlerde neler yaşandığını tahmin etmeniz gerekir. elbetteki peygamber efendimiz bu kadınları kötü yola düşmesin diye himayesi altına almıştır.

bu dönemin şartlarına göre asla değerlendirilmemesi gereken olaydır..

sonuçta o dönem farklıydı..

kadın nüfusu, erkeklerden çok daha fazlaydı..savaşlarda ölüm, aşiret sorunları, kan davaları falan derken erkeklerin sayısı azalmıştı..dolayısı ile birden fazla evliliğe sıcak bakılıyordu..öte yandan kadının konumu çok çok kötüydü cahiliye döneminde..

peygamberin, durumunu anlamanın en iyi yolu sahip olduğu çocuklara bakmaktır..

6 çocuğu vardır..6 çocuğu da ilk iki eşindendir..

o dönemde doğum kontrolü yoktu..yani ne demek istediğimi iyi anlayın..daha fazla bu konuya girip günaha bulaşmak istemiyorum..

saçma sapan toplum adetlerinin, tabuların ve elalem ne der kaygısının aşkın önüne geçemeyeceğinin, geçmemesi gerektiğinin güzel bir örneği.

durmadan kız çocuklarının gömülmesi ile kız/kadın populasyonunda ciddi azalma gerçekleşmesi gerek. ama bir yandan da savaşlarda çok erkeğin öldüğü söyleniyor.

bahsi geçen savaşların olduğu 5-10 senede ne kadar erkek ölmüş olabilir? oysa ki kız çocuklarının diri-diri gömüldüğü cahiliye dönemi oldukça uzun, yüzyıllar yada binyıllardan bahsediyoruz.

birileri yalan söylüyor.

Herkese güzel ahlak öğütleyen bir peygamber, evlatlık aldığı insanin karısıyla evleniyor.

Nokta.

bedir savaşı: 14 kayıp.

uhut savaşı: 73 kayıp.

hendek savunması: 6 kayıp.

taif savaşı: 7 kayıp.

..

evet gerçekten korkunç savaşlar, korkunç nüfus azalması söz konusudur müminler için; bu sebepten arapların soyu tükenmesin, yüzbinlerce dul kadın boşta kalmasın diye ashab evlilik rekorlarına imza atarken kızlarda çocuk yaşta evlenme rekorları kırmıştır, baksanıza erkek kalmamış arap yarımadasında, bu sebepten bir evlilik çılgınlığı yaşanmış ve kitabına uydurulmuştur.

sevgili şakirtlerin kafalarında yarattıkları atatürk' tabusundan önce kafa yormaları gerekendir bu saatte, neymiş efendim erkekler savaşta ölüyormuş! zaten dört halifenin evliliklerini toplasan hemen hemen o dönemdeki dul kadın açığını kapatırsın.

Ahzab Suresi 50.ayet bu tuhaf durumu meşrulaştıyor efenim;

"50. ey peygamber! biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

temiz iştir. islamda yeri vardır, kurcalamayın.

(bkz: woody allen) *

islam peygamberinin gerçek niyetinin kimse tarafından bilinemeyeceği gerçeği ile can sıkan meseledir.

hala, 600 yılındaki çöl bedevisinin izlerini takip edenlerin nedense inatla savunduğu durumlardan biridir. ensesti sübyancılığı, seri katliamı meşru ilan eden arap taşağı yalayıcılarından ne beklenir ki? bu fetoşlar kendi okullarını tanıtmak için yaptıkları belgeselimsi gezi programında bugün riyadı gösteriyordu, oturmuş hep beraber deve yiyorlar adamlar elleriyle dalmış aynı tencereye, sonra yeni sağılmış deve sütünü de kaynatmadan filan pis pis içiyorlar birkaç saniye şok olmuş biçimde ekrana kilitlendim sonrasını midem kaldırmadı yavşadığınız yalakalık yaptığınız millet bir halta benzese içim yanmayacak. daha medeniyet dediğin 21. yy da gelmemiş bu millete, 7. yüzyılda ne beklenir ki elin ilkel, ataerkil, kabileci iğrenç toplumundan. bir de kalkmış dinlerini benimsemiş savunuyorsunuz. bir jedi olarak tiksiniyorum.

(bkz: arapların kadın düşkünlüğü)

he kesin ayet inmiştir dedirten durum, muhammedin kendi işine gelen durumlarda bir tarafından güzel güzel ayet yazdığını ne güzel de örneklemiş durum.
ulan hangi mükemmel kusursuz aşmış tanrı geçip de elin bedevisinin kimle evleneceğini söylemek için ayet indirir. ben tanrı olsam bir tarafımda bile olmaz afedersin; zaten nisa suresindeki bakara suresindeki ayetlerden bu tanrının, kimin kimle neresinden nasıl cinsel ilişkiye gireceği konusunda konuşan bir tanrı olduğunu görebilirsiniz. kusura bakmayın ama kadına ön tarafından yaklaşın, onu dövün, o sizin tarlanız vs. diyen kimin hangi akrabasıyla evlenebileceğini anlatan bir tanrı varsa ona anca yarım akıllı arap bedevisi inanır. işine geldiği için.
sen kalk evreni yarat sonra onun ücra bir köşesindeki bir galaksideki, küçücük bir güneş sistemindeki bir tane mavi gezegen üzerindeki bir yarımadada yaşayan bedevilerin cinsel hayatını o kadar önemse ki bu konuda onlara ayet indir, öyle bir kitap yaz ki güya evrensel olsun hem de yarısından fazlası muhammedin kimseyi ilgilendirmeyecek kişisel hayatıyla ve çevresinde dönen meselelerle ilgili olsun.
he amk o kadar evrensel ki 1400 yıl sonra ben napayım kim kimi gibmiş, kim kimi kesmiş adam akıllı bir bilimsel içerik var mı yok, adamakıllı bir bilgi bir öğüt yok varsa yoksa incici muhabbeti şunu gibebilirsin şunu gibemezsin gibmene karşı çıkan olursa ben zaten onları cehennemde yakarım. kitabı kimin yazdığı ne kadar da belli.

Hz. Muhammed peygamberimiz(sav) nefsini yenmiş, şeytanını yenmiş kişidir.
peygamberimiz hakkında kötü fikirlere kapılmayın.

Ne çok konu oldu, ne çok laf yapıldı. Zeyd onun üvey evladıydı yan manevi oğlu, ayrıca zeyd ve karısı boşandığı zaman evlendiler. Ki zeydin eşini kızken yani bakireyken dahi tanıyordu peygamber. Aşık olup isteseydi eğer o zaman evlenirdi. Aradan binlerce yıl geçmiş. Tartışılan konular allak bullak. O zaman da demekki öyle gerekiyormuş, sokaklarda kadınlar arsızca satılıyormuş. iyi ki de evlenmiş. Neyi sorguluyoruz biz?

bu olaylar üzerinden islam üzerine ve peygamber üzerine yürümek çok yanlıştır... sanırım bu anlayış '' ya benimsin ya toprağın'' ilkesini töre edinmiş türk zihniyetinin bir ürünüdür... biri boşanır biri evlenir arkadaş. peygamber de olsa farketmez o da bir insan sonuçta. biz peygambere allahın oğlu, meleği, filan demiyoruz allahın kulu diyoruz.