bugün

başrollerini patrick wilson ve anne hathaway in paylaştığı, 2 ocakta türkiye de vizyona girecek olan 2008 yapımı amerikan filmidir. *
daha vizyona girmeden divx kalitesinde indirme imkanı olan (uyumlu altyazıyla beraber) film.
2008 yılı yapımı psikolojik gerilim filmi.
Sonu süprizle biten filmlerden ancak daha once bu tür cevrilmiş çok daha güçlü ornekler olduğundan sonu da sizi çok şaşırtmıyor.
(Bu ornekleri soylemiyorum cunku ozaman filmin suprizi kolaylıkla tahmin edilir.)
Filmin sıradan bir ucak kazası filmi gibi başlıyor(Başlangıçtaki kaza sahnesi Lost'a benziyor) ve normal bir tempoda ilerliyor ama acaba boyle bir filmin sonunda ne çıkacak diye de izlemeye devam ediyorsunuz.

Film de iki Oscarlı Dianne Wiest 'de gormek çok hoş.
ing: yolcular *
insanın inançlarını sorgulatan, ölümü hatırlatan, konusu klasik, mesajı açık güzel bir filmdi. ben beğendim.
özellikle son 10 dakikası görülmeye değer.

--spoiler--
öldükten sonra seni karşılamaya sevdiğin bir kişi gelir derler. clarie'i karşılamaya teyzesi ve öğretmeni gelmişti. eric'i ise büyükbabası karşılamıştı.
--spoiler--
çevremdeki herkesin beğendiği ancak benim the sixth sense'den sonra aynı senaryonun önümüze konmuş olması gerekçesiyle gereksiz bulduğum yapım.
filmi izledikten sonra pişman olduğum, harcanan vakite yandığım filmlerden olmuştur. yani konusu bruce willis gibi bi oyuncu tarafından ve bir çok otorite tarafından en iyi gerilim-korku filmleri arasında gösterilen 6.his filminde de gayet güzel bir şekilde işlenmişti. ne gerek vardı acaba hemen hemen aynı konuyu 2.sınıf oyunlcularla dandik bir senaryoyla işlemeye. filmi izleyecek olanlara kesinlikle vazgeçmelerini öneriyorum onun yerine 6.his i izleyin hatta izlediyseniz 2.kez izleyin bu filmi izlemekten kesinlikle daha iyi bir iş yapmış olursunuz. uzatmak istemiyorum ama filmde fazlaca kurgu hatası mevcut bir tanesini söylemek gerekirse uçak pilotu ne zamandan beri yolcu listelerini kontrol edip bagaj bölümünde de çalışıyor??
filmi veren kişinin 'altıncı his tarzı birşey' demesiyle zaten konusunu tahmin ettiğim yinede patrick wilson için izlenmeli gerekir dediğim film. berbat bir film değildir, mükemmel bir film de olmadığı gibi..
insan işte, biri söyleyinceye kadar yaşadığına ya da öldüğüne inanmıyor. peki ya doğruyu sadece suflörümüz biliyorsa?

biraz da klişe sosu:

yaşam kaynağım sensin!
sensiz bir ölüyüm!

ya uyuduğumuzda rüya bitecekse?
filmin başlayıp isimlerin geçmesinden sonra direk son on dakikasına geçilseydi o arada kalan 1.5 saati izlemesek de olurdu diye düşündüren film.

--spoiler--

uçakta ablası da mı varmış ki acaba diye düşündürmüş sonra aaaaaa dedirtmiştir.

--spoiler--
ekrana yarım yamalak atılan bakışlar vasıtasıyla izlenilmiş başları pek sarmayan ama sona doğru güzelleşen film.

lakin aslında hayat bir andır. tek bir anda yaşanmış ve bitmiştir. şu an sadece yaşadıklarımıza şahit kılınıyoruz.

(bkz: zamansızlık)
bir uçak kazası ile başlayan ve aslında bir mutlu sonla biten temposu oldukça yavaş bir film.
patrick wilson ve anne hathaway in başrollerini paylaştığı gerilim bilim kurgu vs. filmidir. taklitler aslını yaşatır derler ya öyle bir filmdir.
lisede sinemadan çıktıktan sonra arkadaş laf arasında filmin temasını* anlatmasa bilet parasının boşa gittiği, dün de tvden tekrar izleyip hala tam olarak kavrayamadığım bir detayı olduğunu anladığım amerikan yapımı anne hathaway ve patrick wilson un başrollerinde oynadığı film.*
hoş bir aaron şarkısı. dinleyin, dinleyin sonra tekrar dinleyin emi.
http://www.youtube.com/watch?v=BR1xuZr-9m4&feature=autoplay&list=PLAqGYqzCD4exjKBcqWL6QeuFdCJ1GhcL7&playnext=2

peşinden little love ve lili şarkılarını da dinleyin. tam olsun.
sözleri ve melodisi ile yalnızlığa çok iyi eşlik eden aaron parçası.

yeri gelmişken sözlerini de yazayım:

take my fingerprints
and smile
this is the only thing
that i will leave in here
in here

the world goes too fast
i walk way too slow
how could i contrast landscapes out of hope
landscapes out of hope

i got to kill the killer that's inside
and i got to heal the healer that's inside
it’s a dead end road

some things never end and
some things never die
i’ll take the wind for company
'cause you and me will never be one

pursued by the radiance of her eyes
telling me that there is no need to cry
there is no need to cry
(watch me shivering at your door
begging for a space on your floor)

i got to heal the healer that's inside
and
i got to kill the killer that's inside
it’s a dead end road

take the time to read the wrinkles on one’s face
as an open book of what has been his life
i'll tell you what has been his life

how can they decide for the blood that is mine
i’m part of you as i am part of the stars
you are the beat inside my heart

i got to kill the killer that's inside
it's a dead end road
basrollerde chris pratt ve jennifer lawrence'in oldugu bilimkurgu-aksiyon-ask filmi. aralik'ta vizyonda.

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
30 aralıkta vizyona girecek bilimkurgu filmi. Her 4 filmden 2'sinde kendisini gördüğümüz üzere gene ablak Jennifer lawrence var... Filmin konusu ilginç, uzak bir gezegene giden insan kolonisinin hepsi uyutulmuş durumda, ancak filmdeki jön ve jennifer 60 sene önceden uyanıveriyorlar... buyur buradan yak, 60 sene boyunca ablak jennifer'e talim et... tabii jön abimiz bu tehlikeyi görüyor ve işin aslını araştırmaya başlıyor, sonra tabii uyanmalarının tesadüf olmadığını anlıyor, çünkü tesadüf sadece aziz'in kitabında yazar... Sana göre tesadüvdür, bize göre zike zike... tezahüratıyla film devam ediyor, gerisini bir zahmet sinemada izlersiniz, zati bilim kurgu filmi sinemada izlenir, kazık marka bilet alaraktan, evin salonu kadar göt gibi sahnede, bok gibi karanlık 3d kopya seyrederek...
2016 yapımı 116 dakikalık macera/dram/romantik filmi, 110 milyon bütçeye sahip. aralık sonu vizyona giriyor. Baş rollerinde ebleh suratlı jennifer lawrence ve evrime kafa atmış chris pratt var. Diğer rollerde michael sheen, laurence fishburne, andy garcia gibi oyuncular yer alıyor.

chris pratt yetenekli oyuncudur, kas yaptıktan sonra filmlerin aranan jönü oldu. iyi de oldu, önceden de severdim kendisini, bu filmi de sırf chris ve o çok övülen konusu hatrına bekliyorum. Yoksa antipatik jennifer'e katlanmak resmen işkence, artık ebleh suratını görmekten bıktım. Neyse efenim gelelim filme, konusunun "uzayda aşk" olmaktan öteye gidemeyeceğini, itici jen bu sefer de uzayda yiyişsin diye çekilmiş olduğunu düşünmek istemiyorum. Umarım böyle olmaz ama fragmanı da pek umut vadetmedi, izleyip göreceğiz görsel
Dikkat spoiler içerir.

Az önce izlediğim klişe bilim kurgu filmi. Yeni bir koloni kurmak için uzak bir gezegene giden gemiye bir meteorit çarpıyor ve eleman 90 sene önce uyanıyor. Bir sene boyunca 31 çektikten sonra dayanamayıp jennefar ablayı uyandırıyor. Bir süre al takke ver külah yaptıktan sonra abla bilerek uyandırıldığını anlıyor ve elemana bir daha vermeyi bırak koklatmıyor bile. Bu sırada da gemi iyice yarrakklara geliyor ve kaptan da uyanıyor. Kaptan kısa sürede geminin siki tutacağını söyleyip nalları dikiyor. Sonra elemanla kız gemiyi tamir ediyorlar. Tamiratın sonunda eleman uzaya fırlıyor ve klasik şekilde oksijeni bittiği ve bayıldığı an kız kurtarıyor. Eleman ölür gibi oluyor ama tabi ki ölmüyor. Yaşadıkları sitres yüzünden tekrar vuruşmaya başlıyorlar ve evleniyorlar gemi 90 sene sonra sağ salim gezegene ulaşıyor. Ve mürettevat uyanınca gemiyi ahıra dönmüş şekilde buluyor ve film bitiyor.
ufacık çocuklar "anne, babam neden bunun içinde?" diye sormasın ne olur.
ilk yarım saati dışında vasat olan film, ne zamanki jennifer denen yeteneksiz itici uyandırıldı, işte film ondan sonra boka sardı. Her şey önceden düşündüğüm gibi oldu (#34991164) oysa chris pratt ve komik halleri ne kadar muhteşemdi, özellikle 19 dakikadan sonrası tam komedi * sırf o 2 dakika için değer, gerisini izlemeseniz de bir şey fark etmez.
ben anlamamak bu filme bazı kimseler çok iyi derken bazı kimseler vasat diyor. kim haklı olmak ?

uzay yolcularının maceralarını anlatan bilim kurgu.
Güzel filmdir. On üzerinden 7.5lik ama daha fazla değil. ilk yarısı fazla yavaş ve bazı sahneler gerçek dışı. Kurgu amaçlı fiziğin de tıpın da dübürüne koymuşlar. Gidin izleyin ama fena film değil.
bilim kurgu demek intersteller gibi bi filme ayıp olabilir. bundan sonrası spoiler içeriyor.
klişe bi adam( kaslı, eli yüzü düşkün, mühendislik becerileri var, önceki hayatı hakkında bi fikrimiz yok) ve güçlü bi kadın. 120 yıllık yolu 1 yıl için gidiyor, geri dönüp haberini yapacakmış.
uyanan mürettebatı sırf romantik bi son olsun diye öldürdüler. adam gazı verip gitti resmen. birbirinize iyi bakın ayakları.
ha bunca şey söyledim hiç mi beğenmedim? gayet de hoş zaman geçirttirdi. ama 22 tl verdik buna değer miydi emin olamadım.