bugün

stajyer olarak 50 TL almak ve bunun sonundaki müthiş sevinç.
Bir dukkana temizliğe gidip 50 tlcik almak. Dukkan da 7-8 metrekare bir şeydi kanımca.
facebook'ta texas holdem poker oynayıp chip satmak. bilen bilir kebap işti valla işini bilene.
doğru cevap, el öpmektir.
haftada üç gün bir dersanede etüt hocalığı yapmak ve aylık karşılığında 200tl almak. sen aman kendimi geliştireyim bir şeyler öğreneyim derken seni kullanmaya çalışmaları. sonuç ne mi? çalışmayı bıraktım. özel sektörün acımasızlığıyla genç yaşta tanışan biri olarak lanet ediyorum emek sömürücülerine. ancak eklemeden geçemicem insanın alın teri dökerek hak ettiği paranın tadı da hiçbir şeyde yok.
küçükken evin arka bahçesinde binadan diğer çocukları toplayarak oyuncak satılarak kazanılmıştır.
heyecan verendir.

bundan tam 7-8 yıl önce cd ye dizi film çekip yurtiçine kargo ile gönderip para kazanmıştım. O ilk para ile ailemi yemeğe çıkartıp anneme de bir bulaşık makinası almıştım. Doğrusu sadece ilk taksidini ben ödedim param ona yetti ama olsun vesile olmak bile insanı çok mutlu edebiliyor.
parti organizasyonu yapıp 180 lira kazanmak.
insanın hayatında ilk kazandığı para ve ilk heyecanını anlatan iştir. çok iyi hatırlarım, sene 1997 yada 1998 olması lazım, ankara kızılay'da tezgah açıyoruz hep halamlarla, beni de götürüyorlar sabahları, yurt dışından gelen değişik süslemeli ev aksesuarları ve tezgah altından korsan oyun, film satıyoruz, bazen zabıtaları görüp kaçıyoruz, değişik bir atmosferi ve büyüsü vardı. halam, yıldızlı t-shirtle yemyeşil bir pantolon almıştı bana, oysa ki ideolojileri çözecek kadar donanımlı değildim, ama hoşuma gitmişti komünist ablalar ve abiler. kilden yapılmış kül tablalarını ve kupaları boyayarak bende orada satmaya başlamıştım ufaktan, cebime giren bir kaç milyon için nasıl mutlu olduğumu hala anlatamam. Keşke çocukluktaki gibi ufak beklentilerle mutlu olabilmeyi hala koruyabilseydik, ''amına koyduğumun komünistleri'' diyerek bizi kovalayan zabıtalara kahkaha atabilseydik.
Fotoğrafçılıktır bir vesikalık.
kaymaklı denilen bi tatlı satardım kapı kapı dolaşım ramazan gecelerinde. ortaokuldaydım.
Bayramda el öpmek.
1990 yılında su satmıştım ve buzz 1 hafta yapmış ve kazandığım para ilk o hafta olmuştu..
Kazandığım parayi da atari salonunda yemistim..
lisede berberin yanına gidersin hani akşama kadar çalışırsın gitmene yarım saat kala 1 müşteri gelir ve sana 10 tl bahşiş verirya işde ozaman dünyalar senin olur.
Su satarak. Pazarda ve maçlarda.
16 yaşında lise stajyeri iken eve taksitle otomatik çamaşır makinesi aldığımı hatırlıyorum. O zamanlar çoğu evde sıkmalı vardı. Otomatik çamaşır makinesi alarak anacağımı bu dertten kurtarmıştım. Hey gidi günler heyy...
pazarda su satıcılığı. sadece o soğu suyu veren komşular alıyordu.
12-13 yaşlarındayken Romorkta kavun satmıştım yol kenarında.
7-8 yaş: istanbul bakırköy, cumartesi pazarında su satmıştım.
8 yaş tartıcılık.
Pazarda cizgi Roman satarak, ilk musterimiz rahmetli babaaannemdi.
üniversitede turist rehberliği.
11 yaşında oto yıkamacı.
yaş 13. porno dergi satıyorum durmadan. tüm okul benim sayemde mutlu olmuştu. iyi de para kazanmıştım.
Sigorta şirketinde staj.