bugün
- sinemaların batma aşamasına gelmesi17
- fenerbahçe12
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- patiswiss15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi11
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı33
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü19
- siklememenin getirdiği huzur9
- anın görüntüsü19
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- sivasspor'a verilen penaltı18
- yazarların en rum özelliği11
- bülent uygun9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington21
- nihavend longa19
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük20
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
- 21 nisan 2024 real madrid barcelona maçı19
- ona bir şey söyle12
Sunay Akın'ın göztepe'de bir köşkte açtığı harika bir yer. Ayrıntılı bilgi için;
http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com/tr/default.asp
http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com/tr/default.asp
eğer sunay akın ordayken gezme şansı yakalayabilirseniz gerçekten büyüsünü üzerinizden atamayacağınız müzedir.
yanında sunay akın'ın oturduğu akın apartmanının olduğu ve tarihi bir köşkün içinde açılan hoş bir müze.
çocukları ilgilendirdiği kadar yetişkinlerin de ilgisini çeken, hoş bir müze.
oyuncaklar üzerinden dünya tarihini ve devlet politikalarını anlayabileceğiniz bir müze.oyuncakların çocuklar için önemi ortada olduğunda oldukça da mantıklıdır fakat keşke onlar temiz kalsaydı diyor yine de insan müzenin çıkışında. ayrıca anı defterinin olması hoş.
insanı Çocukluğuna götüren müzedir. inanılmaz sıcak bir ortamı var burasının. dekorasyon ve konseptler harika. sunay akın'ı zaten severdim, böyle bir müzeyi ortaya Çıkardığı iÇin ayrıca kanım kaynadı. gidilmesi, görülmesi bünyenize huzur pompalayabilir.
sunay akın'ın kurdugu müzedir. her yaştan insanın içinde yine, yeniden onların arasında kaybolma hissini yaşatan, sıcacık, sizi içine alıp hayal gücünüzün kilitlerini açan harika bir yer. her oyuncağın hikayesini bilmek, onlarla kendinizi birleştirmek size ayrı bir zevki taddıracaktır.
göztepe de bulunan, sevgili sunay akın ın kurduğu müze. uzun zaman oldu gitmeyeli.
Hiç kısmet olmadı. Tabi biz de büyüdük artık ileride çocuğum olsun götüreceğim ilk yer. Doğumhaneden çıktığımız an gideceğimiz yer.
Haziran ayında bir yazar arkadaşla konsere gittiğimiz mekan. Çocuk viyaklamaları korkunçtu ama marimba çalmaya başlayınca çocuklar bile sustu. içini gezmeyeli ise çok oldu. Sunay akın kurmuştur, girişte büyük gümüş zürafa vardır. Bu arada yazar sağolsun yoksa ben saflığımdan sokakları karıştırdım. Kapalı ama güzel bir gündü. *
Geçmişten günümüze bütün oyuncakların sergilendiği güzel müze. Sunay akın'a canım istanbulumuza böyle bir müze açtığı için teşekkür ediyoruz efendim saygılar.
google sayesinde hasret giderdiğim ve ne kadar tekrar görmek istediğimi farkettiğim, bana göre dreamland gibi bir müze.
https://www.google.com/ma...&pitch=89&fovy=75
https://www.google.com/ma...&pitch=89&fovy=75
yeni gitme fırsatı bulduğum müzedir, güzeldir. ve kesinlikle çocuklar için açılmış bir müze değildir. çocuk yetiştirecek olan yetişkinler için açılmıştır kanımca. ya da ben öyle olmasını umut ediyorum.
bu tezimi de müzede gezerken görmüş olduğum bir açıklamayla güçlendirmek isterim, bir adolf hitler temalı oyuncak vitrininde "1933 yılında, Nazi Almanya'sında üretilen oyuncak askerler... tarihçiler 2. Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya girmesiyle başladığını söylerler. Oysa ki Hitler ilk önce bu oyuncaklarla çocukların düşlerini işgal etmiştir. Oyuncak askerlerle oynayan çocuklar, 2. Dünya Savaş'ı başlayınca bu oyuncakların yerine geçtiler. Geriye gözyaşı, hüzün ve kırık oyuncaklar kaldı." yazısı asılıydı. ve yine aynı oyuncakların olduğu vitrinin altında asker postalı, oyuncak, savaş kalıntıları vardı. bu da aslında sonsuz bir hayal gücü olan ve bunu şekillendirmeye başlayacak olan çocuğun eline vereceğiniz oyuncağın önemini arttırır. kendi çocukluğumuzda elimize tutuşturulan oyuncaklara bakarsak eğer, kızlara tek tip; çirkin olma, kötü giyinme şansı olmayan bebekler verilmiş, erkeklere ise genelde silah, asker, araba. şimdi çevreme bakıyorum. tabii ki bir çok etkeni de göze almak gerekir ama en basitinden, sürekli olarak güzel olmayı önemseyen kızlar, arabasına sevdiklerinden daha fazla önem verip şiddete meyilli olan erkekler var.
nitekim müzede vakit geçirirken aynı seneler içerisinde yapılmış alman oyuncakları ile türk oyuncaklarını karşılaştırdım. bunu bir ülkeyi övmek diğerini yermek amaçlı yapmadım. ama türklerin yapmış olduğu oyuncaklar basit yapılı ve neredeyse 0 ayrıntı içermekteyken almanlarda oyuncakların adeta ayrıntılara boğulmuş olması çocukların algılarını doğrudan etkilemesi anlamına geliyor.
müze bu tarz çıkarımlar yapmak için çok dolu bir yerdi.
kısacası çocuklarımızın eline oyuncak diye ne tutuşturacağımız önemliymiş.
bu tezimi de müzede gezerken görmüş olduğum bir açıklamayla güçlendirmek isterim, bir adolf hitler temalı oyuncak vitrininde "1933 yılında, Nazi Almanya'sında üretilen oyuncak askerler... tarihçiler 2. Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939 tarihinde Alman ordularının Polonya'ya girmesiyle başladığını söylerler. Oysa ki Hitler ilk önce bu oyuncaklarla çocukların düşlerini işgal etmiştir. Oyuncak askerlerle oynayan çocuklar, 2. Dünya Savaş'ı başlayınca bu oyuncakların yerine geçtiler. Geriye gözyaşı, hüzün ve kırık oyuncaklar kaldı." yazısı asılıydı. ve yine aynı oyuncakların olduğu vitrinin altında asker postalı, oyuncak, savaş kalıntıları vardı. bu da aslında sonsuz bir hayal gücü olan ve bunu şekillendirmeye başlayacak olan çocuğun eline vereceğiniz oyuncağın önemini arttırır. kendi çocukluğumuzda elimize tutuşturulan oyuncaklara bakarsak eğer, kızlara tek tip; çirkin olma, kötü giyinme şansı olmayan bebekler verilmiş, erkeklere ise genelde silah, asker, araba. şimdi çevreme bakıyorum. tabii ki bir çok etkeni de göze almak gerekir ama en basitinden, sürekli olarak güzel olmayı önemseyen kızlar, arabasına sevdiklerinden daha fazla önem verip şiddete meyilli olan erkekler var.
nitekim müzede vakit geçirirken aynı seneler içerisinde yapılmış alman oyuncakları ile türk oyuncaklarını karşılaştırdım. bunu bir ülkeyi övmek diğerini yermek amaçlı yapmadım. ama türklerin yapmış olduğu oyuncaklar basit yapılı ve neredeyse 0 ayrıntı içermekteyken almanlarda oyuncakların adeta ayrıntılara boğulmuş olması çocukların algılarını doğrudan etkilemesi anlamına geliyor.
müze bu tarz çıkarımlar yapmak için çok dolu bir yerdi.
kısacası çocuklarımızın eline oyuncak diye ne tutuşturacağımız önemliymiş.
şu titreyen beyaz florasanların acilen değiştirilmesi lazım, gerçektende göz yoruyor.
başlığı görür görmez aklımda sunay akın’ın o tatlı gülümseyişi beliriverdi. müze kendisine ait olduğundan mütevellit sanırım. çok farklı, gidip görülmesi gereken bir değer.
Istanbulu ilk ziyaretimde gitmek istedigim yer. Gecen bir arkadasim gitmis anlata anlata helak oldu.
sunay akın reisin komşularına ücretsiz giriş hakkı verdiği müzedir. az gitmemiştim buraya.
her çocuk gibi oyuncakları çok severdim. yüzlerce oyuncağım vardı. Sonra hepsi yavaş yavaş yok oldu. (anne tarafından oyuncakların gizlice imha edilmesi)
daha sonra ben büyüdüm, doğup büyüdüğüm; hayatımın ilk 19 yılının geçtiği sokağa oyuncak müzesi açtı sunay akın. (tabii bu müze açıldığında ben ortaokuldaydım, galiba)
benim için enteresan bir his. çocukluğumla bir köprü gibi hissediyorum bu müzeyi.
gidin görün. güzel müzedir. yıllardır ben de gitmedim. bir ara gideyim. ama artık orada oturmuyorum, o yüzden parasıyla gideceğim. *
her çocuk gibi oyuncakları çok severdim. yüzlerce oyuncağım vardı. Sonra hepsi yavaş yavaş yok oldu. (anne tarafından oyuncakların gizlice imha edilmesi)
daha sonra ben büyüdüm, doğup büyüdüğüm; hayatımın ilk 19 yılının geçtiği sokağa oyuncak müzesi açtı sunay akın. (tabii bu müze açıldığında ben ortaokuldaydım, galiba)
benim için enteresan bir his. çocukluğumla bir köprü gibi hissediyorum bu müzeyi.
gidin görün. güzel müzedir. yıllardır ben de gitmedim. bir ara gideyim. ama artık orada oturmuyorum, o yüzden parasıyla gideceğim. *
sunay akın'ın kurduğu, göztepe ile erenköy arasında bulunan müze.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar