bugün

esitlikci olmasa bile ulkedeki ucuz politikalari kokuden silebilecek ulkeye baya bir arti getirisi olacak uygulama. ingilterede 18. yuzyilda buna benzer bir uygulama vardi.
bu ülke herkesin olduğuna göre ülkede herkesin seçme hakkına sahip olduğu düşünülürse geçerliliğini yitirecek önermedir.
cemaatçi partilerin baştan inmemesine sebep olabilecek hadise.
gunumuz sartlarinda yuksek lisans tezi bile az gelecek olan uygulamadir.
cırpınıs isteğidir. kolpa bir zihniyet bu ülkede basarılı olamayınca sacma istekler içine giriyor tabi. bunu uygularlar yarın yine basarılı olamazlar. o zamanda üniversite mezunu olma sartı getirirler. yine basarılı olamazlar. o zamanda olmuyor kardesim tek partili döneme gecelim derler. bütün partileri kapatalım tek chp kalsın derler. alacakları tek sey ... neyse ben birsey demiyorum.
bölücülük eylemidir. zaten ülke solcu, sağcı, sünni, alevi vs. vs. diye paramparça edilmedi mi dedirten istektir. ama olaya basın tarafından bakılacak olursa, yaşasın bize malzeme çıktı dedirtecek eylemdir.

bu tip bir isteğin, "türkiye'deki en düşük eğitim seviyesinin lise olmasının istenmesi" denirse daha güzel olacak istekdir.
"askerde bacağını kaybeden bu ülke için sakat kalan ilkokul mezunu mehmetler oy kullanamayacak yani öyle mi?" sorusunu akla getiren kolpa zihniyetin kolpa isteği.
ne için oy verildiği ile alakalı durum. yani parlementer sistem ile yerel yönetim anlayışının iç içe olduğu güzide ülkemiz için pek de gerekli değildir. zira halkımız hala milletvekillerinin kendilerine yol, su, elektrik şolarak dönecek icraatlar için meclise gideceğini sanmakta, sonra da her seçim döneminde "ya bizim köyün yolu duble olmadı ama.." gibi salak söylemler ile oy vermeye karar vermektedirler. halbuki düzgün işleyen parlementer sistemlerde devlet yönetmek ile belediyecilik farklıdır. yasama ve yürütme organının seçildiği bir genel seçim için en az lise diploması gibi bir kriter olmasa da, belli bir gelişmişlik ve eğitim seviyesi mutlaka aranmalıdır.
zira genel seçimde oy verirken mahalle muhtarını değil, sonuna kadar bağlı olacağımız yasaları yapan ve yürüten organları seçmekteyiz. bilginize...
lisede politika dersi ya da oy nasıl kullanılır dersi veriyorlarda bu diplomayı alamayan arkadaş bu derslerden kaldığı için mi oy kullanamıyor bunun mantıklı bir açıklaması olmalı .

(bkz: saçmalık)
bu konuda cumhuriyet gazetesi bir anket yapsın ne çıkarsa o olsun. bilinçli, gerçek vatandaşlarımız karar versin.*

atan sana laflar hazırlamış haberin yok;

(bkz: okumak cehaleti giderir eseklik bakidir)
akpnin kesinlikle kazanamayacığının resmidir.
saçmalık çünkü milletvekili adayları arasında bırakın liseyi ilkokul mezunları varken oy kullanacak kişilerin eğitim durumu tartışılamaz.
liseden mezun olan herkesi aklı başında varsayan, ülkenin geleceğini ellerine bırakmanın güvenilir olduğunu düşünen uygulama.
diploma bir yana ama cem uzan'ın mavi gözlerine oy verenlerin, parmağı siyah olacak diye oy vermekten vaz geçen tiplerin değil oy kullanma hakları, yaşama hakları bile ellerinden alınmalı.

oy kullandırmamaktan öte 2 üniversite bitirmiş adamla dağda bayırda yaşamış, okul görmemiş birinin * * oylarının aynı şekilde değerlendirilmesi koyuyor ama. * * *
cok sacma bir uygulama ne üniversite bitirmis insanlar var ama beyinlerinde politika anlayisi diye birsey yok ve ne ilkokul bitirmis ama kendini egitmis her konudan. Böyle bir uygulama zaten bütün halkin düsüncelerini ortaya koymazda zaten.
eski yunanda sadece vergi verenler oy kullanırlarmış... onun gibi bir şeydir...
herkese lise diploması verildiğini düşünürsek, pek işlemeyecek önermedir. lise diploması almak bu kadar kolay olmasa yine de işlemez gerci.
(bkz: tahsil cehaleti alir eseklik baki kalir)

tanim basliktakiyle aynidir.

universiteye gidip akp ye oy veren zihniyet. eller yukari.. ya da parmaklar eksi oylara.

haa akp den daha iyi bir parti yok diyen zihniyete de diyecek lafim yok.
bölücülüğün biçim değiştirmiş halidir. işin acı yanı, bu söylemde bulunan kişi veya kişilerin de muhtemelen lise veya daha yüksek bir diplomaya sahip olmalarıdır. yazıktır.

bir ülkenin profesöre, kimyagere, ekonomiste, siyasetçiye ihtiyacı olduğu kadar, bakkala, kapıcıya, ameleye, fırıncıya da intiyacı vardır. Onları görmezden gelmek, fikirlerini önemsememek, hangi siyasi görüşe paraleldir diye düşünüyorum, fakat bulamıyorum.

unutulmamalıdır ki hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. sadece diploma sahibi olanların değil.
(bkz: vatandaşına eğitim verebilen bir ülke istenmesi)
önceleri bir profesörün benim oyum da bir oy sayılıyor çok cahil birininde dediğinde tepki topladığı, ben dahil herkes tarafından yoğun eleştiriler aldığı olgu ile eşdeğer bir yaklaşımdır oy kullanacak kişiden lise diploması istenmesi. ne de olsa cumhuriyetle yönetilen bir toplum olarak eşit haklara sahip olmamız gerekir. *
ancak geçen günlerde çok nadiren televizyonu açtığım bir esnada güzide kızlarımıza * cumhurbaşkanı ve başbakanın fotoğrafları gösterilip kim oldukları sorulduğunda;
-ay sanki bir yerden tanıyorum gibi. Yaa ama ben siyasetten pek anlamam ki hiç sevmem öyle şeyleri
diyerek beni dumura uğratmış ve o zaman sevgili profesörümüzün dedikleri aklıma gelmiştir. * Ama bunun yanında lise diplomasına sahip olmayan ama gerçekten hayatla ilgili olan en azından cumhurbaşkanını başbakanı bilen de çok insan var.
Şimdi birazcık dünyada ve türkiyede neler yaşandığını bilen biri olarak düşünüyorum da sanırım lise diploması yetmiyor. bu insanların farkındalığını artırabilmek için başka birşey düşünmek lazım. zira o televizyon programı lise diplomasının yeterli olmadığını gözümüze soka soka göstermiştir.*
(bkz: uuser olmak için lisans diploması istenmesi)
"...lÂik, sosyal bir hukuk devletidir" ibÂresindeki "sosyal" kelimesine büyük bir darbe vuracak, olmaması gereken, eşitlik karşıtı bir olaydır.
cahillik diplomayla olmuyor ama diyelim ki herşey diploma. lise diplomasına sahip olmayan büyük bir kesim var. şimdi bu insanlar nasıl oldu da lise diplomasına sahip olmadılar diye sormak gerekir. ekonomik zorluklar, töre, hayatın oluşturduğu koşullar, uzayıp gidebilecek bir liste var ama kısaca devletin eğitime ulaşmayı ve eğitimi almayı kolaylaştırmaması söz konusu. şimdi vatandaşının eğitim hakkını zorlaştıran bir devlet kalkar vatandaşının seçme hakkını da elinden alırsa şu olur; önce cahilleştirdi sonra yönetimdeki hakkını elinden aldı.

demokrasi araç değil amaç olsun...
okumamışları lise seviyesine getirmeye değil, mevcut lise seviyesini düşürmeye yarayacağını düşündüğümden ötürü desteklemeyeceğim uygulamadır.