ot gibi yaşayan insanlar

Evren sonlu mu sonsuz mu, tanrı var mı, dünya dışı başka yaşam formları var mı, büyük patlamadan önce ne vardı, insanın gerçek potansiyeli nedir gibi yanıt bulunması gereken soruları merak etmeyen insan modelidir. hayatı rutine baglanmıştır işe gider akşam gelir yatar, sabah kalkar gene işe gider, izin gününde evde dinlenir öbür gün tekrar işe gider bu tür soruları düşünecek zamanı bile olmayabiliyor ne acı bir durum.

vejeteryan insanlardır. rakı-balık nedir bilmezler. pirzolanın suyuna ekmek banmamışlardır. lavaşı çöp şiş etrafına sarıp çubuğunu çekmemişlerdir. hayat zor eti kim bulmuş.

Benim gibi yaşayan insanlardır. Ama yazarın anlattığı kavrama bakınca bu ben değilim dedim.

o biraz da otun ne otu olduğuna bağlı.

yazın kıvılcımda yanacak kişidir.

bunların kız versiyonları, benim tespit ettiğim kadarıyla hemen evlenip çoluk çocuğa karışma hevesi içinde oluyorlar ilginçtir. erkek versiyonları da mal oluyorlar.

Müslümandırlar.

Bu aralar ben .

Kime göre neye göre ot gibi acaba. Kimine göre çalışmak ot gibi yaşamakken kimisi için çalışamamak ot gibi yaşamaya girer.

işe giden herkes ot gibi yaşamayı bırak bizzat kendileri ottur.

gece gündüz uyuyan insanlardır.

Ot gibi yaşmayan yoktur her insan ot gibi yaşar bok gibi yaşamayan insan vardır keşke bende bok gibi yaşamasam.

Yaşamı sorgulamayan insanlardır.

Sözde okumuş ama yaşam hakkında hiçbir ideolojiye sahip değil.

işe yaramayan, bir amacı olmayan, insanlığa faydası olmayan insandır.

hayattan beklentisi kalmayan, geleceğini göremeyen ve işi gücü bırakmış hatta eğlenmeye dahi çıkmayan kişilere bu ifadeyi söyleyebiliriz.

hiçbir konuda fikirleri yoktur. sosyalleşmek namına tek becerileri dedikodu yapmaktır. övünebilecekleri tek bir sağlam gerekçeleri olmadığı için çok garip birtakım şeylerle övünebilirler. misal bindiği arabayı trafikteki diğer arabalarla kıyaslayıp "benimki yerden daha yüksek, daha büyük." diye övünebilirler.* yolda ferrari görse altındaki nissan ile kıyaslar bu tip. sonra "salak." desen hakaret sayar. en belirgin özelliklerinden biri de kıskançlıktır. hastalıklı bir kıskançlık duygusu ruhlarına öylesine sirayet etmiştir ki çevrelerinde mutlu insan görmeye tahammül edemezler. hatta kendi aile üyelerinin süslenip bakımlı gezmesini hazmedemeyip o aile üyesiyle ettikleri konudan bağımsız bir kavgada bu hazımsızlıklarını "sen ancak süslen püslen fotoğraf çek!" tarzı çıkışlarla kusabilirler. kendilerine ait bir tane bile fikirleri yoktur. bir muhabbet esnasında kendilerine kompetan belledikleri tek bir kişinin sözlerini aynen aktarır; eğer söylediklerine zıt bir şey söylerseniz savundukları konuyu devam ettirecek argümanlar sunamazlar. olur da siz normal bir insana yapacağınız muameleyi yapıp fikir teatisine devam etmeye çalışırsanız söyleyecek sözü bittiği için "haklısın." demek yerine sizi aşağılamaya çalışıp kavga çıkarır. zira siz farkında olmadan kendisinin "aşağılık kompleksi"nin tam da üstünde tepinmektesinizdir o esnada. hatta öncesinde uzunca bir sohbet de şart değildir. ortada bir teori vardır, siz eğer olur da kendisine bu teoriyi temellendirme amaçlı bir soru sorarsanız ve onun buna verecek bir cevabı yoksa bu defa yine sizin onu aşağıladığınız paranoyasına kapılıp bir karşı aşağılama fırtınası başlatır. sonuçta yine kavga edersiniz. kitap okumadıkları, izledikleri şeyleri de sadece izlemek için izlediklerinden dolayı empati kabiliyetleri eksi seviyededir. bundan dolayı dedikodu yoluyla çok rahat ortalık karıştırabilirler ve insanları birbirine düşürmekten çekinmezler. ha bir de eğer bu kişiler kadınsa kendilerini devamlı olarak hayatlarındaki erkek üzerinden tanımlarlar. o erkeğin varlığıyla vardırlar. bu tarz kadınların hayatlarının temel amacı evlenmek olduğundan, bekar kadınlara eksik gözüyle bakıp bekarlıkları üzerinden dahi aşağılamaya kalkışabilirler. insan ilişkileri kısa süreli, yüzeysel ve riyakarlığa dayalıdır. hiçkimse ile sağlıklı ve uzun süreli sosyal ilişki kuramazlar zira alma-verme dengesinden haberleri yoktur. bencilliklerinin esiri olmuş vaziyette sürekli başkalarından bir şeyler alma peşindedirler.

yalnız yazarken farkettim de ot gibi yaşayan bir insan zaman içerisinde bildiğiniz sosyopata ya da narsisiste evriliyormuş.

pandemi gibi olaganustu durumlar disinda anlam veremedigim insan tipi. bazilari var yatirima, para biriktirmeye kendini o kadar adiyor ki hayati kaciriyor. 40 yasina gelip yasadigi sehrin disina cikmayan insanlar var, uzucu bence.

B@k gibi paran yoksa ot gibi yaşarsın. işten eve evden işe. Sonra emekli olursun ve bu ot gibi yaşamak yine devam eder. Çünkü artık ot gibi yaşamak alışkanlık haline gelmiştir.

Herhangi bir yaşama gayesi olmayan insanlar için kullanılan tabir.