bugün

ırkçılığın dayanılmaz hafifliğinden muzdarip olanların mal bulmuş magrıbi modeli tarih yapma çabasıdır. entrynin kendisinden olayın sadece kürtlere mahsus bir vaziyet olmadığı anlaşıldığı halde açın başlığı "osmanlının kürtleri sokmaması " diye...ohh tamam. oldu mu kürtler gene tarih boyu suçlu, tarih boyu kötü...boyunuz kaç santim uzadı, onu da yazın da eksik kalmasın hadi...
kendini ilk cümlesinde yalanlayan bir iddianın zavallılık manzarası.. tezkerei mürur- mürur tezkeresi, istanbula seyehat etmek için özel bir izin biçimiydi ve vergi kaçağını, kaçak işçi girişimllerini engellemek üzere düşünülmüş bir tür vizeydi.. belirli bir halka ya da dine uyglanmışlığı yoktur. cehaletin ve ırkçılığın olduğu her düşüncenin lastik gibi isten yere çekilebilitesi bu izin belesi üzerine de istendiği gibi bina edilebilinir. mesela diaspora tekrar atağa kalktığında osmanlının ermenileri istanbula sokmaması şeklinde bir başlık açılır ve devenin hörgücüyle aynı işlevi gören beyin sahipleri anında, bu vesileyle o dönemde huzur vardı şeklinde evlere şenlik çıkarımlara imza atabilir.
600 sene yaşamış devlet. bir bildikleri var olsa gerek.
osmanlının çoğrafyayı nasıl yönettiğinin bir unsurunu daha öğrenmiş olduk...
kürtler'le ilgili olmayan bir gerçektir. osmanlı, devlet izni dışında istanbul'a taşınmaya, yerleşmeye, gecekondu ve barakalar yapmaya izin vermezdi. geçerli bir sebebi olmaksızın istanbul'a göç olamazdı.

ama kürtler'le ilgili hiçbir özel durum yoktur. molla gürani'den, idris-i bitlisi'den, vani mehmed efendi'den -vaniköy'ün adı ondan gelir- başlayarak bir çok alim kürttür ve hepsi de istanbul'da yaşamıştır.

daha bir çok bürokrat ve askerin yanında, inşaat işçilerinin çoğu da -yeni değil- istanbul alındığından beri, genellikle kürt'tür.

şunu söylemek istiyorum: osmanlı'nın kürtler'le hiçbir sorunu yoktu. tanzimattan sonra bazı şeyler olmuşsa da, 1925'e kadar "kürt isyanı" denebilecek hiçbir şey olmadı. hatta sevr'de kürdistan sözü edilmesine bile, kürtler çok şiddetli tepki verdiler.

ama bunları söyleyince şovenler hemen havalanıyor. ne kürt milliyetçiliğimiz kaldı, ne hainliğimiz.

iş oraya gelirse, ben süzme türk'üm de, şoven değilim, o başka... ve daha kötüsü, pkk da türk kürt düşmanlığı çıksın diye elinden geleni yapıyor. otobüslerdeki halkı diri diri yakması başka neden sanıyorsunuz?

bunlar aynı yolun yolcusu. onun için, birbirinin tersinden aynı fikirleri savunuyorlar...
(bkz: istanbul a)
kürtün olduğu yerde huzur, huzurun olduğu yerde kürt olmaz hakikatıdır.
(bkz: kaynak yazarın ırkçı götü) *
600 sene ayakta kalmak. imparatorluk olmak. demek ki adamlar birşeyler biliyormuş.
saçma sapan örneklerle savunulmaya çalışılan olay. osmanlı kürt düşmanıydı, yok türk düşmanıydı; boş laflar bunlar. osmanlı başıbozukları sevmezdi; gerisi hikayedir.

ben bilmem kürt nüfusunu. kürt araştırmacısı değilim. istanbul'a özellikle çapulçu tipinde adamların alınmadığını biliyorum. bu sadece kürt değildir ama, mesela türkmen de aynı özellikler içindeyse o da alınmazdı.

ii. mahmud döneminden örnek veriyor adam. yani istanbul'un balkanlar'dan gelen çingeneler tarafından istila edildiği dönemden... zaten memlekette yeniçeri avı vardı, bektaşi dergahları bile kapatılmıştı. karışıklık çok büyüktü. yani olağanüstü bir dönemdi. dahası da tanzimatta zaten yavuz'un kürtlere verdiği haklar ellerinden alındığı için kürt aşiretleri arasında huzursuzluk ve isyanlar başladı.

ben de abdülhamid döneminden örnek versem?

hadi o kadar geriye gelmeyelim de, yavuz sultan selim'in bölgeye "kürdistan" adı vermesini ve bu adın da cumhuriyete kadar yaşamasını ele alalım. kürtlerin, iran'a, rusya'ya, ermenilere karşı osmanlı'yı aslanlar gibi savunduğu yüzyıllara gidelim. birinci dünya savaşı'na ve sonrasına bakalım. hani ingilizler geliyor musul'da bir kürdistan kurmaya kalkışıyorlar ve kürt aşiretleri ayaklanıyor, 1.500 ingiliz subay ve askerini öldürüyor. çatışmalar mart 1921'e kadar sürüyor.

ve mart 1921'de yapılan kahire konferansı'nda karar: "kürtler osmanlı'ya karşı gerektiğinde araplarla ve ermenilerle bile savaşmışlardır. onlar bağımsızlığı hak etmemişlerdir. kürdistan davasından vazgeçiyoruz."

bırakın bu işleri, türk düşmanının da, kürt düşmanının da, hatta arap düşmanının da kim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. söyletmen beni!
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
ikisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
insanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.

Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

mevlana
vesileyle yalnız kürtler'e değil, arnavutlar'a da hakaret eden bir netameli iddiadır. ayrıca kaynak olarak sunulan ifadelerden osmanlı'nın özellikle bir etnik grup olarak kürtler'i istanbul'a sokmadığı gibi bir yorum çıkmamaktadır, o yorumu çıkarabilmek ancak özel olarak kürt düşmanı ırkçı anakronik bir bakış açısıyla mümkün olabilir.
osmanlı zamanında padişahın istanbul'da yaşamasından ve saldırı risklerinden dolayı üstün güvenlik önlemleri alınmasından kaynaklanan durumdur. abartmayın, ırkçılık yapmayın. kalleş her millette kalleştir. kürt milletinin bunu abartması cehaletten kaynaklanan bir durumdur ve ancak eğitimle çözülür.
ataturk zamaninda ankaraya ve diger sehirlere koylulerin sokulmamasi ile alakali ve cumhuriyetin ilk yillarinda devam etmis olan uygulama,
(bkz: temiz hava sahası)
osmanlının verdiği en doğru karar.
belediye seçimleri olmadığından dolayısı ile ucuz oya ihtiyaç duyulmadığından yapılmış yerinde iştir.
Murur tezkeresi 2.mahmut döneminde taşrada istanbula insan göçünü engellemek için uygulanmıştır. Tımar sistemi bozulunca taşrada güvenlik asayiş ve işsizlik sıkıntısı ortaya çıkar ve halk hayatını idame etmek iş bulmak için istanbula gelmeye, göç etmeye başlar.
Bunu gören 2.mahmut buna mani olmak için mürür tezkeresini yayınlar. Yani ortada ne Kürt ne Arnavut ne de başka bir halk var. Amaç istanbul nüfusunu stabil hale getirmek istanbulda olabilecek isyanlara mani olabilmek.
Zaten o vakte (bir kaç olay hariç) kadar Kürtlerin devlet ıle hiçbir sıkıntısı olmamış ve zaten eyalet şeklinde iç işlerine bağımsız Dışişlerde ise devlete tabi idiler. Osmanlı ıle Kürtler arasında sıkıntı sultan Abdülaziz dönemimde başlar.
Şimdi 2.mahmut nerde sultan Abdulaziz nerde. Tarih demek belge vesika demek. tarih, duygusal değildir. Duygusal kanılarla tarih olmaz.
Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olmak en büyük illet.