bugün

“batı, tek yaşama sahip olunduğuna dair inancını değiştirmedikçe, bu ikiyüzlülük, bu vazgeçememe, bu korku da değişemeyecektir. yaşam tek değildir; bir çok kere yaşadınız ve bir çok kere daha yaşayacaksınız. bu nedenle bir sonraki ana geçmek için acele etmeden, her anı olabildiğince bütün olarak yaşamaya çalışın. zaman para değildir, tüketilemez, zaman zenginlere olduğu kadar yoksullara da eşitçe sunulmuştur. zaman sözkonusu olduğunda zenginler daha zengin, yoksullarsa daha yoksul değildir. yaşam sonsuz bir döngüdür. yüzeydeymiş gibi görünen bu inanış, aslında batı dinlerinde oldukça derin köklere sahiptir. size yalnızca yetmiş yıl ömür biçmekle büyük cimrilik ediyorlar! hesaplamaya çalıştığınızda ömrünüzün üçte birini uykuya, diğer üçte birini yiyecek, giyecek ve ev masraflarınızı karşılayabilmek için çalışmaya harcadığınızı göreceksiniz. geriye kalan kısa zaman ise eğitim, futbol maçları, filmler, saçma sapan tartışma ve kavgalara gidiyor. bu durumda yetmiş senelik ömrünüzün yedi dakikasını bile kendinize ayırabilmişseniz eğer, bence bilge biri sayılırsınız! ancak bütün ömrünüz boyunca bu yedi dakikayı bile kendinize ayırmak zordur, öyleyse nasıl kendinizi bulacaksınız? varlığınızın, yaşamınızın gizemine nasıl ereceksiniz? ölümün bir son olmadığını nasıl kavrayacaksınız? yaşam deneyiminin kendisini kaçırdığınız için, ölüm gibi müthiş bir deneyimi de kaçıracaksınız; yoksa ölümde korkulacak hiçbir şey yoktur. ölüm güzel bir uyku gibidir; rüyasız, başka bir bedene sessizce ve huzurla geçebilmek için ihtiyaç duyduğunuz derin bir uyku... ölüm cerrahi bir olguya benzer, neredeyse anestezi gibidir. ölüm düşman değil, dosttur. ölümü dost olarak kabul ettiğiniz ve yetmiş senelik kısacık ömrünüzü korkusuzca yaşamaya başladığınız zaman, yaşamınızın sonsuzluğunu kavrayabildiğiniz taktirde, her şey yavaşlayacak ve koşuşturmaya hiç gerek kalmayacaktır. insanlar her şeyde aceleci davranıyor. iş çantalarını kapıp içine bir şeyler tıkarak, karısını öpen- kendi karısı mı yoksa başkasının karısı mı olduğunu bile görmeden- çocuklarına, "hoşçakalın" diyerek evden fırlayan adamlar gördüm. böyle yaşanmaz! hem bu hızla nereye yetişeceğinizi sanıyorsunuz? batıda mistik bir gelenek yoktur. batı dışa dönüktür; dışarıya bak, görülecek çok şey var. ama insanın içinde yalnızca iskelet olmadığının farkında değiller; iskeletin içinde daha başka bir şey de vardır. bu sizin bilincinizdir. gözlerinizi kapayınca karşınıza çıkan iskeletiniz değil, yaşam kaynağınızın ta kendisidir. batının ihtiyaç duyduğu şey, kendi yaşam kaynağını yakından tanımaktır. o zaman acelecilik sona erer. kişi ancak o zaman yaşam ona gençliği sunduğunda gençliğin keyfini, yaşlılığı sunduğunda yaşlılığın keyfini çıkaracak, yaşam ölümü getirdiğindeyse, ölümün keyfine varacaktır. yalnızca bir tek şeyi bilmelisiniz, önünüze çıkan her şeyin keyfine varıp, her şeyi bir kutlamaya dönüştürmeyi.”

#osho
#ölüm
#doğu
#batı
görsel
Nerden geldi bilmiyorum. Es kaza evde bulduğum kitabını 8 10 sayfasinı karıştırdiktan sonra direk çope attim.çöp.
iyi bir abi. hayata ışık tutuyor.
Her gerçek dini önder gibi yüzyıllar belki de binyıllar sonra anlaşılmaya başlanacağını düşünüyorum.

Tüm önyargıları, toplum ve sistem tarafından dayatılmış olan dini veya kültürel dogmaları bir kenara bırakabilirsen ki geçmişe dair tanımlanabilir her şey bir ideolojidir osho nun dedikleri de benim bu yazdıklarım ve hatta senin bu konuda düşündüklerin doğası itibariyle ölüdür. Geçmiş ve gelecek Ölülerini bırakabilirsek geriye sadece canlı ve yaşanan an kalır.

Tek yaşayan an sadece bu andır tek hakikat, tek gerçek sadece bu ân olabilir.

Kişiyi bu ana getiren her şey onu geliştirir evet çok kötü bir şey de yaşamış olsan eğer seni bu â nâ getirmeye zorluyorsa senin yararınadır.

Bu tarz kişilerin dünyayı ve insanlığı bir adım ileri taşıdığını düşünüyorum.

Tabiki bunlar benim görüşümdür büyük bir ihtimalle de yanılıyorumdur zaten osho bilinebilir her şeyin yanılgı olduğunu öğretmeye çalışmaktadır, kendi söyledikleri de dahil mutlak bir doğrunun olmadığını söylemektedir.
felsefe ve meditasyonu sevdiren gerçek...
Az orospu çocuğu değildir.
Sağlam aforizmaları vardır ama tarikatındaki güzel kadınlarla yatar ve gücünü kötü işlerde kullanmıştır. Bana birini hatırlattı ama neys.
https://m.uludagsozluk.com/e/41431469/
hiçbir geleneğe ait olmadığını açıklamış, “ben tamamıyla yepyeni bir dinsel bilinçliliğin başlangıcıyım” ve “lütfen beni geçmiş ile bağlantılandırmayın, onu anımsamaya bile değmez” demiş.
oyhş o. balon. bu adamı göklere çıkarana kadar charles manson u anlamaya uğraşsaydık şimdi yer yüzüne cenneti çoktan indirmiştik.

çoğunluklara erişebilen, kalabalıklarca idrak edilebilen düşünceler her zaman içi boş, yüzeysel fikirlerdir.
"Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın,

Hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın,

Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın."

- Osho
“Çocukluğumdan hatırlayabildiğim kadarıyla yalnızca tek bir oyun sevdim: Tartışmayı, her şey hakkında tartışmayı... Pek az yetişkin bana tahammül edebiliyordu; beni anlamaları söz konusu bile değildi. Okula gitmek hiç ilgimi çekmiyordu. Orası olabilecek en kötü yerdi. Sonunda gitmeye zorlandım, ama elimden geldiğince direndim, çünkü orada yalnızca benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmeyen çocuklar vardı ve ben de onların ilgilendikleri şeylerle ilgilenmiyordum. Bu yüzden hep grup dışı kaldım.”
'' kim seni bütünüyle, koşulsuzca kabul ederse değişmeye başlarsın '' sözünün sahibi guru.
"...Günün birinde güzel bir gelecek doğacak ümidi ile bugünü katlediyorsun. Güzel bir gelecek ancak bugün güzel yaşanırsa doğabilir..."

(Martıları Seven Adam - Osho, s.56)
Amerikada kendi yandaşlarıyla şehir dışında bir yaşam sürmeye çalışmış ve araba koleksiyonu olan bir düşünür. Baya baya yandaşlarından maddi anlamda faydalanmış birisi. Bunun kitaplarını okuyup aydınlandığını düşünen kitle var. Bunu okuyacağınıza gidin Krishnamurti okuyun daha iyi.
Deli mi? Dahi mi? Ben pek karar veremedim.Enteresan bir kişilik bayağı bir insanida arkasından sürüklemiş .
Deli mi? Dahi mi? Ben pek karar veremedim.Enteresan bir kişilik bayağı bir insanida arkasından sürüklemiş .
6 bölümlük netflix belgeselini bitirdim ve fark ettim ki adamı özleyen herkes aslında geçmişini ve yaşadığı anıları özlüyor.
Öyle bir tarikatta olup sınırsız seks yapıp kafama göre takılsam bende özlerdim yalan yok.
güncel Önemli Başlıklar