bugün

ramazan ayı boyunca camilerde yazan ışıklı yazılardan biridir.
müslüman olmayan kişiler tarafından da doğrulanmış cümledir. Yıl boyunca sürekli çalışan vücudun rahatlamasına yardımcı olur. Lakin necip fazıl'ın mümin-kafir kitabında dediği gibi bu işler maddi beklentileri sonuca götürmez...
oruç, hipertansiyon, baş ağrıları, alerjiler ve artrit gibi pek çok hastalık durumu için maliyeti düşük ve etkili bir tedavi metodudur. bedeni, yiyecekleri sindirme işinde rahatlatarak, sistemin toksinlerden arındırılmasını hızlandırır.
orucun sağlıklı yönlerine dikkat çeken tümcedir. ancak bu, iftarda kıtlıktan çıkmış gibi yemeyi içermeyen bir sözdür. yavaş yavaş yenilmelidir iftardaki yemek, önce 1-2 bardak yavaşça içilen suyla hafif bir silkinmelidir vücut. sonra da nimetlerden tekrar faydalanma vakti. allah kabul etsindir efendim.
şeker, kalp ve tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunanlar dışındaki insanlar için geçerli bir öneridir. orucun tam anlamıyla sağlıklı bir şekilde tutulması için sahura mutlaka kalkılmalı, "yatmadan önce yenmemelidir". uzun süre aç kalmak hem bedeni yıpratır, hem de yağ yakarken salgıladığınız hormonlar insanı sinirli yapar, ruh sağlığınız etkilenir.
Doğrudur, yalnız abartmamak gerekir. iftarını açtıktan sonra badi yapmaya gidenler var.
safsatadır. ha dersiniz ki dini gerekliliktir, inanç gereğidir, saygı duyarım. ama bunun illa bilimle ilişkilendirerek yararlıymış gibi sunulması yanıltıcıdır. bu kadar uzun sürelerle aç kalmak bu kadar yararlıysa modern tıp niye önermiyor? o zaman her gün tutulsun oruç. şu da bilinen bir gerçek ki, oruç dikkati azaltan, refleksleri yavaşlatan, vücudun her zamanki alışılmış metobolizma işleyişini bozan bir durum.
manevi olarak faydalı olduğu iddiası biraz daha gerçekçi sayılabilir. işte nefse hakimiyet, kontrollü olmak vs. ama fiziksel olarak yarlı olduğunun savunulması zorlama.

kimse orucu sağlığıma faydalı olsun diye tutmuyor. kendini kısıtleyarak, fedakarlık yaparak inancı gereği tutuyor.
ruh olarak kesinlikle sağlıklı olduğunu düşündüğümüz bir konu. çünkü inanmak ruh sağlığına çok faydalıdır. bir şeylere güvenmek, ona inanmak, sırtımızı dayamak insanın psikolojisini düzeltir.

ama anatomik olarak, vücut sağlığına faydası var mı? onu bilecek tıbbi bilgim yok. bilenler açıklasa hoş olur.
muslumanlarin inanc icin, Allah"in emri oldugu icin tuttugu, bazilarinin ise sihhat bulmak, ya da bol kilolarindan kurtulmak icin oruc tutarlar; mide dinlendirmenin sagliga yararlari tip tarafindan bilimsel olarak kabul edilmistir.
(bkz: oruç tut sihhat bul)
(bkz: mahya yazıları)
tahminen allaha inanmayan birisinin mottosu. ibadet sıhhat için yapılsaydı şahadet olmazdı.
oruç tut olimpiyatlara katıl gibi bişey demektir..
yalanın önde gidenidir. madem öyle, 12 ay oruç tutun hep sağlıklı yaşayın. allah niye 11 ay sağlıksız yaşatıyor sizi?
sağlığında problem olan kişilere zaten oruç farz değildir. oruç, sağlıklı ve aklı başında olan kişilere farzdır. yani başlığı açan arkadaşın oruç tutmasına zaten gerek yoktur !

yani yanlış bir çıkarımdır. oruç sağlığa zararlı olmadığı gibi faydalıdır.
bazı örümcek kafaların ısrarla inandığı sözdür. ve benim sözlerimi çarpıtmaktadırlar şöyle ki:

ben kimseye oruç tutma demiyorum, " oruç tut sihhat bul " sözünü de ben icat edip başlı diye açmadım, her yıl mahyalara yazılan bir sözdür bu. ben de o söz hakkındaki görüşümü söylüyorum, yanlış olduğunu söylüyorum. isteyen katılır isteyen katılmaz

ama örümcek kafa ne yapıyor: hemen işi farklı boyuta taşıyıp "istemiyorsan tutma kardeşim" diye olayı saptırıyor, ad hominem bir laf ediyor. sağlıklı olduğunu düşünüyorsan onu söyle, ben kimseye niye tutuyorsun demedim ki sen ordan "istemiyorsan tutma" diye fışkırıyorsun. sadece bir yalan hakkındaki düşüncemi söyledim.
valla, sonbahar, ilkbahar, kışta doğrudur, sonuçta kim ne derse desin 11 ay boyunca hiç durmaksızın işleyen bir mekanizmayı bir ay boyunca dinlendirirsiniz sadece sindirim sistemini de değil bütün ilişkili sistemleri. (ha iftarda hayvan gibi yeyip, peşine de sahurda hayvan gibi yemek farklı bir şey) Lakin Ağustosun sıcağında günde nerden baksan oturduğun yerde 2-3 litre terle su kaybettiğin haliyle mineral kaybettiğin şu günlerde sanmıyorum, bununla beraber ağır fiziksel güç harcayan işçilerde de sanmıyorum. Bence Ramazan ayının aylardan birine sabitlenmesinin dinen sorun oluşturduğunu da sanmıyorum, Sonuçta ay takvimi insani bir yapı. Kaldı ki "Ramazan ayı"nın oruç tutma ayı olduğu bile tartışmalı bir konu. Olayı yezidlere, muaviyelere bağlayanlar da var.

Ama herkes inandığı gibi davranmakta özgür.
orucun asıl amacı sihhat bulmak degil nefsi kırbaçlamak, açın halinden anlamak onlara yardımcı olmayı hedefleyen bir hadisedir.
(bkz: aramaya inanmak)
herkes bir yerde arıyor tabi sıhhatini.
hastalık hastası biri olarak bende hiç olumlu bir etki yaratmayan cümle. her sene tutuyorum belki bu sene iyi bir şeyler olur diye ama nafile yok öyle bir şey. kabızlık yapıyor daha ne olsun.
(bkz: aramaya inanmak)

edit: eksileyen arkadaşlar 9 gündür s.çamayan siz değilsiniz sanırım.
insanın iradesini güçlendiren her eylem gibi oruç da sıhhatlidir tabii ki.
Tıp uzmanları diyor ki:
Oruçlu kimselerde adrenalin ve kortizon hormonları kana daha kolaylıkla karışmaktadır. Bu hormonlar, tesirlerini kanserli hücreler üzerinde de göstermektedir. Böylece bu hormonlar kansere karşı bir çeşit kalkan rolünü oynamakta, yani kanser hücrelerinin çoğalmasını önlemektedir. Oruç tutan bünye, adeta bakıma girer, iç organları saran yağlar erir, vücudun zindeliği artar, direnme gücü kazanır, mide, böbrek, şeker, kalb ve karaciğer hastalıklarına karşı mukavemeti artar.

Karaciğer, oruçlu iken, 3-5 saat istirahat eder, gıda depolama işine bir müddet ara vermiş olur. Bu arada, korunma sistemini güçlendirici globülinleri hazırlar. Midedeki kaslar ve salgı ifraz eden hücreler, oruç müddetince birkaç saat dinlenir. Kan hacmi de azaldığı için tansiyon düşerek kalb rahatlar.

Gıda artıkları iyi yakılmayınca, damarları yıpratır. Yakılmayan yağlar, damarları daraltır, damar sertliği denilen rahatsızlığa sebep olur. Akşama doğru vücutta gıda hemen hiç kalmaz. Yani bütün gıdalar yakılmış olur. Bu bakımdan bazı hastalıklara, bilhassa damar sertliği olanlara oruç tutmak iyi gelmektedir. Oruç iken vücudun diğer organlarında da dinlenme olur. Az yemek ve oruç tutmak vücudun sıhhati için önemlidir. Zekat, malın kiridir. Zekat veren, malını kirden koruduğu gibi, oruç tutan da vücudun zekatını ödemiş, hastalıklardan onu korumuş olur. Peygamber efendimiz, (Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatı ise oruçtur) buyurmuştur. (ibni Mace)

Orucun faydaları çoktur. iki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Oruç eti eritir ve Cehennem ateşinden uzaklaştırır. Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hatırına gelmeyen nimetler, ancak oruç tutana nasip olur.) [Taberani]

(Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allahü teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle Cehennem ateşinden 70 yıl uzak tutar.) [Buhari]

Orucun sevabı diğer ibadetlere göre daha fazladır. Hadis-i kudside, (Her iyiliğe, 10 mislinden 700 misline kadar sevab verilir; fakat oruç bana mahsustur, onun mükâfatını ben veririm. Çünkü kulum, benim için şehvetini ve yeme içmesini bırakmıştır) buyuruldu. (Buhari)

Her iyiliğin sevabını Allahü teâlâ verdiği halde, orucun sevabı için, (Ben veririm) buyurmasının hikmeti vardır. Yeryüzünün tamamı Allahü teâlânın mülkü olduğu halde, Kâbe’ye (Beytullah) yani (Allah’ın evi) denmesi, ona şeref vermek içindir. (Oruç bana mahsustur) demekle de ona özel bir şeref vermiştir. Oruç tutana verilecek sevabın muayyen bir ölçüsü yoktur. Oruçlunun durumuna göre, çok sevab verilecektir. Başkaları oruç yerken oruç tutmak daha sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruçlunun yanında oruçsuzlar yiyince, melekler oruçluya dua eder) buyuruldu. (Tirmizi)

Herhangi bir sebeple nafile oruç tutamayan, şükretmeli; misafirlere, fakirlere yemek yedirmelidir. Hadis-i şerifte, (Şükredip yemek yediren, sabredip oruç tutan gibidir) buyuruldu. (Tirmizi)

Şükredenlere çok mükafat verilecektir. Şükür, islamiyet’e uymak demektir.

imam-ı Rabbani hazretleri, (Ramazanda nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu aya saygısızlık edenin, bu ayda günah işleyenin bütün senesi günah işlemekle geçer) buyurmaktadır

alıntıdır,
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1058
camilere asılan farklı ışıklı yazılardan biridir. Bulunduğum yerde bu yazmaktadır. hatta iki tane minare bulunamamış, bir ucu saat kulesine asılmıştır.
bugünlerde geçerli olmayan önermedir.
(bkz: bu sıcakta mı)
Kendi adıma konuşursam sıhhat bulmadığımı ifade etmeliyim. Orucun tıbben vücuda zararlı olduğu apaçık ortadadır. Esas amaçta bu değildir zaten. Açlığı tadarak tokluğun, rahatlığın kıymetini bilmek güzeldir. Hepsinden önemlisi farz demişler tutuyoruz kardeşim. irdelemek gerekmez.