bugün

kuran ı kerim in değiştirilmiş olma olasılığını reddedenlerin cevap veremediği durum.

kuran'ın değiştirilmiş olabileceğinden bahsettiğiniz anda sizlere hicr suresi 9. ayeti örnek gösterirler;

--spoiler--
hiç kuşkusuz, o zikir'i/kur'an'ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz...
--spoiler--

lakin kuran'ın orijinal halinin nerede olduğunu bilmezler.

e hani her hal ve şart altında korunuyordu?

kuran'ın ilk hali; Küçük taşlar, deri, ağaç parçası, kemik gibi çeşitli nesnelere yazılıydı. Yakıldı.

kuran'ın ikinci hali; ebubekir döneminde derlenen parçalardı. ne yazık ki onlar da yakıldı.

kuran'ın üçüncü hali; osman döneminde toplandı ve kitap haline getirildi ve halihazırda kayıp.

işte bizim orijinal kuran olarak kabul ettiğimiz kitap, osman döneminde derlenmiş olan kuran'ın üçüncü halidir ve osman'dan hemen sonra dünyadan kaybolmuş, izine rastlanmamıştır.

şimdi orijinali kayıp olan bir nesne için nasıl bu kadar emin konuşup, kesin hükümler verilebiliyor anlamak güç.

hadi diyelim ki orijinal kuran kayıp, ama kuran'ı ezbere bilen sahabeler yeni bir kitap derledi. bu sahabelerin tamamına yakınının 4 halife döneminden sonra ebu cehil ve hint'in oğlu olan muaviye'nin himayesine girdiği düşünüldüğünde ve muaviye'nin kişiliği göz önüne getirildiğinde kuran'ın değiştirilmediğini savunmak, polyyannacılık oynamaktan başka bir şey değildir.

ben kuran'ın evvela muaviye tarafından değiştirildiğini iddia ediyorum. aksini iddia edenden de belge ve kanıtlı ispat bekliyorum.

kimse kuran'ı değiştiremez demeyin.

muaviye'nin yaptıkları ortada. camilere maksure makamını ekleyen, cuma hutbelerini namazdan öncesine alarak bu vesile ile sosyalist islamı siyasallaştıran, hz muhammed'in asasını bir gösteriş ve iktidar alameti olarak taşıyan muaviye'nin kuran'ı da değiştirmiş olması kuvvetle muhtemeldir.
Kayıp olmadığı için kayıp olması gibi bir durum içermiyor.
(bkz: kuranda ki 19 sistemi) biraz matematiği olan insana ilginç gelir 19.
Kayıp olanın aydoğan vatandaş'a göre başka birşey olduğudur. (bkz: Barnabas incili)
hz osman'ın şehit edilirken okuduğu kur'an, üzerinde kurumuş kanları ile topkapı sarayında muhafaza edilmektedir.
kuran'ın ne olduğunu bilmeyenlerin inanmasının normal olduğu durum.
(bkz: the book of elı)
enam 115. ayette Allah* diyor ki: Rabbinin sözü doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur'anı] değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet] yoktur.

hicr 9. ayette Allah* diyor ki: Kur'anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.

hakka 44.-47. ayetlerinde Allah *diyor ki: Eğer O [Peygamber] bize atfen, [Kur’ana] bazı sözler katsaydı, biz onu kuvvetle yakalayıp şah damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdınız.)

Allah en sevdiği kulu Hz. Muhammed'e bunu diyorsa değiştiğini düşünenlere yazıklar olsun. içinde az da olsa inancı olan değişmediğine inanır.
şimdi adam taşın kayanın yakıldığından bahsetmiş ilginç bir mantık yürütme anlamak güç.
olum hafız diye bişey var lan valla bak biraz asr-ı saadet bilen birini bul yakınlarında sor hemen şıppıdanak söyleyecektir.
hafız da kur'anı ezberleyen kişidir asr-ı saadet hafızlarını da hz. peygamber yetiştirmiş yani vahyin ilk elden kaynağı yani resul bu hafızlara kur'anı ezberletmiştir.
onlar da yanlış ezberlemiş tabi, yok lan onları da yakmışlardır ya da kayıptır bunlar artık nereye gittilerse.
din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden geçince dini anladığını sanmak.
( #22155743)

bu açıklama yeter herhalde.
Bir yerlerinden hipotez yürüten mal söylemi.

Modifiye edilmiş kitaplar belli, kuran'a bulaştırmaya çalışmayınız.
Hep duyarız türkiyenin yüzde doksan beşi müslüman diye ama ben bunun doğru olduğuna pek inanmıyorum. Şu sözlükte islam, kuran, inanç ile ilgili yazılan girdilerden yola çıkacak olursak bu oranın ne kadar aşağılara indiği malum oluyor. Ayrıca bunu söyleyene sensin kayıp diyorum. Sen önce kendini bul.
doğru olabilecek önermedir.

(bkz: emeviler kuran ı değiştirmiş midir sorunsalı)
kuran'ı kerim sonradan toparlandığını ve musaf haline getirildiğini bilmeyen mal cümlesi, dört halife dönemini fetihler ve kavgalardan ibaret zanneder bu am bitleri bak bakalım kuran-ı kerim'in oluşma evresi nasıl.
hayatında islam tarihini araştırmayan ve kuranın mealini okumayan kendini bir bok sayan densiz yazar beyanıdır.
topkapı sarayında hz osman döneminden kalma bir kuran nüshası olduğunu bilmeyen andavalın zırvasıdır, bak bakalım kaç harfi eksilmiş, ya da değiştirilmiş...
imkansız olanın ta kendisidir. Şayet imkansız olmasaydı kuran'ın bizzat kendisi tarafından verilen sinyali insanlık anlardı. Herkes bizim kadar salak değil ve hiçbir zaman bizim kadar salakların ağzına sakız olmadı hz. Kuran ı kerim.
19 sistemiyle kuranın gerçekten allahın kelamı olduğu çok açıktır. böyle bir matematik sistemini değil bir kul bir bilgisayar bile zor yapar.
kuran degistirilmis olsaydi birbirinden farkli yuzlerce kuran olurdu. ama bugun tum kurani kerimler harfi harfine ayni.
degismis olan yuzlerce incil ve tevrat var. hepsinin kafasindab ayri bir ses cikiyor. gerci iznik bulusmasi ile incil sayisi 4 e dusurulmustur.
hz osmanin yazdirdigi kurani kerim kayip degil ozbekistandadir.
müslümanların imanına yapılmış çirkin hakaret.. Kurana iman etmiş tüm insanlara büyük bir iftiradır.. ALLAH ıslah etsin..
etme cahil ile sohbet küstürürsün cevabını hakeden beyanat.

Kardeş sen yazılı kaynaklar yakıldı falan demişsin de çok yanlış gelmişsin onu söyleyeyim. 21. yüzyıl akademisinde dahi bir metne dair araştırmalar yazılı ve sözlü kaynaklar vasıtasıyla yapılır. Bilim, Sanat, kültür yalnızca yazılı kaynaklar üzerinde dönmez.

Yazılı kaynaklar yerleşik hayata geçiş sürecini tamamlamış, devlet teşkilatını oturtmuş, belli bir medeni seviyeye ulaşmış halkların işidir. Kuran-ı Kerim'in indirildiği dönemin Arap yarım adası ise (sizin gibi salakların hep arapları aşağılamak için kullandığı bir sözle) bedevilik kültürünün izlerini taşıyordu. Yani yarı göçebe bu arap halklarının yazılı kültür öğeleri meydana getirmesi, yazılı eserlere dayalı bir gelenek ortaya koyması zaten mümkün değildi.

bu bilgiler ışığında söyleyebiliriz ki Kuran-ı Kerim Sözlü edebiyat kültürü olan bir topluma indirilmiştir ve sözlü edebiyat kültürünün teamüllerine göre kornmuş saklanmış yüzlerce kişi tarafından ezberlenmiştir.

Burada dangalağın biri çıkacak sözlü kültürün güvenilirliğini sorgulayacak o yüzden Ege üniversitesi türk dili edebiyatı bölümünde profesör olan kıymetli hoca Yavuz Akpınar'dan bir olay nakletme ihtiyacı duyacağım.

Erzurum'da bir köy kahvesinde radyoda Erzurum'lu bir aşık olan aşık sümmani'ye ait bir türkü çalınır. türküyü duyan ihtiyarlardan biri derhal sandalyesinden fırlar yanlış yapmışlar diye kızarak. Araya sora en yakın trt yetkilisini bulur sırtında sazıyla kim bilir hangi şehire kadar giderek ve siz trt radyosunda türküyü yanlış çaldınız diyerek doğrusunu çalar. daha sonra anlaşılır ki trt'nin yazılı kaynaklarında gerçekten yanlışlık vardır. Doğru olan ihtiyar amca yani sözlü kaynaktır.

velhasıl ateist olmayın demiyoruz. Donanımlı ateist olun amına koduklarım.
bazı sahabelerın savasta olmesıyle kucuk parcalar kayıp olmus olabılır.
başka dinlerin kitabına değiştirilmiş diyen islamcıların iyi düşünmesi gereken hadise.
samancıların yeni iftirasından biridir. yazık..

görsel