olum orucunda olenler icin devleti sorumlu tutmak

insanları yalnızlığa mahkum etmek hiç bir suçun cezası olamaz. işte f tipi eylemleri bu yalnızlığa karşı isyandır.

f tipi gibi medeni ve sağlıklı bir sistemi protesto eden tiplerin rahmetlilikleri sonucu, geri kalanların amacına ulaşması durumudur. çünkü toplantılar düzenledikleri, örgütle ilgili dökümanlardan kütüphane yaptıkları, demir sopalar, tataryalar, çeşitli kesici aletler bulundurdukları, duvara dev gibi örgüt bayrağı astıkları günleri aramaktadırlar. daha neler...

adamın birisi ateşli hastalık geçiren ve durumu kritik olan kızını hastahaneden zorla almıştı ve muhabir evine gidip 'neden kızınızı aldınız' diye sorunca ' kızıma birşey olursa sorumlusu devlettir' şeklinde cevap aldığı olaya bakılınca aynı mantığın işlediğini göreceğimiz davranıştır.
(bkz: aklınızı seveyim)

mahkumların bir arada kalmasını engelleyen, ceza evlerini örgütlerin eğitim kampı olmaktan çıkaran devlet sorumludur tabikide. neden böyle bir terbiyesizlik yapıyor anlamak mümkün değildir. adam ölmek için yemek yememek gibi ızdırap dolu bir yol seçmişse bu onun bileceği iştir tabikide.

suçluları mahkumları alenen savunanlar da elbet hakettikleri yerlere gidecektir bir gün.

f tipi cezaevi koşullarından bihaber olan üstelik buraya kapatılan insanların büyük çoğunluğunun düşüncelerini özgürce haykırdıkları için hüküm giydiklerini hesaba katmayan bu düşünceyi kınıyorum diyeceğim ama kınamak eylemsizlik olacak aynı zamanda.
cezaevinde bile olsa insanca koşullarda yaşamak isteyen insanların son çaresidir belki de çaresizliği demeliyim. ve ayrıca büyük haksızlık ve hakarettir ölüm orucunda ölen insanların yarım yaşayan ailelerine ,düşüncesinden dolayı halkını cezaevine kapatan,bununla da kalmayıp birçok fiziksel,psikolojik ve cinsel işkence ile var olan cezayı üçe beşe katlayan devlet elbette bu ölümlerden sorumlu tutulacaktır. keşke hepimiz o kadar dirayetli olabilsek de bize ilerleme olarak gösterilen gerileme dönemini pembe gözlüklerle değil siyah gözlüklerimizle karşılayabilsek,gerçeği görüyoruz ezilenin yanındayız diyebilsek,kimilerinin gözüne görünmez gelen(işlerine öyle geldiği için)zulmü halkın direnci ile aşabilsek,en azından özgürlüğü için savaşanlara saygı duyabilsek.sağ da olsa sol da olsa bir yolda yumruklarımızı hep beraber kaldırabilsek ve indirebilsek.,
ha şimdi diyeceksiniz ki;bölücüler,teröristler,kürtler yapıyor bunu,öyleyse apo diyeceğim ben de.onları f tipi mahkumlarını ya ölüm ya zulüm sloganıyla karşılayan gardiyanlar,kemiklere inen postallar ve cinsiyet gözetmeksizin kullanılan joplar,kitap okumak yasak, gülmek yasak, ölmek yasak en önemlisi düşünmek yasak; öyleyse hayvandan farksız yaşamak zaten yasak!!! diyeceğim.ama apo diyeceğim yine amerika'dan izin çıkmadığı için hapiste de olsa bir eli yağda bir eli bağda yaşamıyor mu,hani bebek katili, hani pkk lideri apo? bunları aynı devlet yapmıyor mu,hani vatandaşın ölümünden sorumlu olmayan devlet? diyeceğim, dedim ,demeye devam edeceğim.

nazım hikmet de bir ölüm orucuna girmişti,annesi de onunla beraber dışarıda girmişti.ama unutmuşum nazım da vatan hainiydi değil mi?

nazım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala