bugün
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası19
- selefi10
- fatih ürek ile elti gelin görümce12
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur8
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- icardi1905 silik olsun kampanyası12
- başıboş köpek sorunu48
- anın görüntüsü15
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam9
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız23
- yazarların en rum özelliği14
- yeşil gözlü erkek22
- bir kadınla yakınlaşmak15
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri20
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- sözlükteki fosiller20
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı11
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması28
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
- fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunması11
- merkez bankası'nın 818 milyar tl zarar etmesi22
- güzel sözlük kızları8
- eski sevgiliye dair bir anı bırak9
- evinde silah bulunduran yazarlar19
- bik bik'ın aşkı10
- mersin belediyesinin sahilde açtığı pub11
- yahudilerin hitler nefreti mide bulandırıcıdır12
- hakan ural tevfik göksu osman gökçek17
- monako yat kulübünde istakoz yiyen akp'li vekil19
- teleferik kazası9
- necmettin batırel8
robert michels'in 20. yuzyilin baslarinda avrupa'da ve ozellikle de almanya'da siyasal partiler ve isci sendikalari uzerine yaptigi inceleme ve analizlere dayanarak en demokratik orgutlerde bile iktidarin kullanimi ve iktidari elinde tutan kisilerin genel ozelliklerinin oligarsik nitelikler tasidigini ortaya koyarak gelistirdigi teoridir.
michels'in teorisine gore, iktidar sahiplerinin ve burokratlarin secimlerinde ve atanmalarinda izlenen yontem ister acik ve ozgur secimler, isterse kooptasyon olsun her konumdaki yoneticilerin iktidarlarini surdurme egilimi vardir ve bu sebeple kendilerinden sonra gelecek olanlari, bir cesit kooptasyon usulu ile belirlerler; secimler ise bu durumu onaylamaktan baska bir anlam tasimaz. boylece tum orgutlerde iktidar grubunun olusumu * tunctan bir yasaya bagli bulunmaktadir ve bir tur oligarsi devam etmektedir.
michels'in teorisine gore, iktidar sahiplerinin ve burokratlarin secimlerinde ve atanmalarinda izlenen yontem ister acik ve ozgur secimler, isterse kooptasyon olsun her konumdaki yoneticilerin iktidarlarini surdurme egilimi vardir ve bu sebeple kendilerinden sonra gelecek olanlari, bir cesit kooptasyon usulu ile belirlerler; secimler ise bu durumu onaylamaktan baska bir anlam tasimaz. boylece tum orgutlerde iktidar grubunun olusumu * tunctan bir yasaya bagli bulunmaktadir ve bir tur oligarsi devam etmektedir.
Devletler ve toplumsal sınıflar varoldukça asla değişmeyecek olan kapitalizmin kanunudur . Feodal dönemde yuvarlak masa şovalyeleri vardı , kapitalist dönemde de bilderberg şovalyeleri . Geriye kalan küçük-burjuva işbirlikçilerini uzun uzun saymaya gerek yok .
robert michels'in 1911'de yayımlanan "siyasi partiler" kitabında ortaya attığı ünlü tez. orijinal adı iron law of oligarchy'dir.
"karar vericiler, doğrulanma ihtiyacında oldukları için, destek kazanmak için bilgiyi çarpıtabilmektedir. liderin çevresindekiler doğru bilgiyi engellemektedir. iktidar gücü gerçeklerin farkına varmayı engellemektedir. örneğin bir kişi halihazırda iktidarda olduğu için seçilebilmektedir. başarısızlığına rağmen temsilcileri olduğu için kendi seçim bölgesinde takdir edilmektedir. gerçek halkın, gerçek gereksinimleri rol oynamamaktadır."
"karar vericiler, doğrulanma ihtiyacında oldukları için, destek kazanmak için bilgiyi çarpıtabilmektedir. liderin çevresindekiler doğru bilgiyi engellemektedir. iktidar gücü gerçeklerin farkına varmayı engellemektedir. örneğin bir kişi halihazırda iktidarda olduğu için seçilebilmektedir. başarısızlığına rağmen temsilcileri olduğu için kendi seçim bölgesinde takdir edilmektedir. gerçek halkın, gerçek gereksinimleri rol oynamamaktadır."
siyaset sosyolojisi kitabında belirtildiğine göre, michels, sol parti ve sendikalarda bile bu durumun kaçınılmaz olduğunu belirtiyormuş. eninde sonunda kendi çıkarına dönen temsilcilerimiz mevcutmuş. enteresan tabi. bütün insanların sadece çıkarı için orada olacağı bir dönemin olacağını savunmak. daha doğrusu, kendi çıkarlarının; temsil ettiği grubun çıkarlarından önde olacağı bir dönem olacağını savunmak.
oldukça yaygın olduğu söylenebilir. ama sürekli böyle olacağı kanısı yanlış.
(bkz: istisnalar kaideyi bozar)
(bkz: mustafa kemal atatürk)
oldukça yaygın olduğu söylenebilir. ama sürekli böyle olacağı kanısı yanlış.
(bkz: istisnalar kaideyi bozar)
(bkz: mustafa kemal atatürk)
kamuoyunu ideal şekilde yönettiğine inanan iktidarın, varlığını ve mevcut gücünü devam ettirme eğiliminde olduğunu söyleyen teoridir.
aslında basit bir tespittir çünkü zaten doğal olan budur.
kanımca tartışılması gereken bir nokta varsa o da şudur; iktidarda olması gereken gücü hiçbir baskı ve yanlış yönlendirme altında kalmadan halkın mı seçmesi gerektiği, yoksa en ideal anlayışı temsil ettiğine inanan iktidarın mı belirlemesi gerektiği.
aslında basit bir tespittir çünkü zaten doğal olan budur.
kanımca tartışılması gereken bir nokta varsa o da şudur; iktidarda olması gereken gücü hiçbir baskı ve yanlış yönlendirme altında kalmadan halkın mı seçmesi gerektiği, yoksa en ideal anlayışı temsil ettiğine inanan iktidarın mı belirlemesi gerektiği.
en mükemmel kurulmuş bir sistemin dahi 'insan' olgusu hesaba katılmadıkça çökeceğini gösteren ünlü kanun. yönetimler ve gruplar yönetimle işbaşına gelseler dahi kendi konumlarını sağlaştırdıktan sonra artık demokratik değerlerden ödün verebilirler. Hatta demokrasi bu grubun çıkarlarına bir tehdit unsuru haline gelebilir. Bu durumda grubun çıkarları ve toplumun çıkarları artık çatışmaktadır ve grup konumunu korumak uğruna gelecek tehditleri bertaraf etmeye çalışacak ve demokrasiden uzaklaşacaktır.
Ayrıca (bkz: kütlelerin ehliyetsizliği)
Ayrıca (bkz: kütlelerin ehliyetsizliği)
Oligarşinin Tunç Kanunu, açık bir biçimde modern büyük ölçekli örgütlerin kaçınılmaz olarak oligarşik özellik gösterdiklerini ifade eder. Bu oligarşik düzen, yöneten ve yönetilenlerin idealleri ve niyetleri ile uyumlu olmasa bile durum kaçınılmaz olarak bu şekilde gelişir.
Michels, bu görüşünü kanıtlamak için, diğer partilere göre daha demokratik örgütlendiği farz edilen Alman Sosyalist Partisinin içyapısını incelemiştir. Michels, sistemin oligarşik olduğunu ve demokrasinin sadece resmî uygulamalarda ve kanunlarda ortaya çıkan bir dış görünüş olduğunu ortaya koymuştur.
Michels, bu gözlemlerini genelleştirerek bütün büyük örgütlerin içsel demokrasi ihtimalini ortadan kaldıracak bir bürokratik yapı geliştirme eğiliminde olduğu sonucuna varmıştır.
Michels, bu görüşünü kanıtlamak için, diğer partilere göre daha demokratik örgütlendiği farz edilen Alman Sosyalist Partisinin içyapısını incelemiştir. Michels, sistemin oligarşik olduğunu ve demokrasinin sadece resmî uygulamalarda ve kanunlarda ortaya çıkan bir dış görünüş olduğunu ortaya koymuştur.
Michels, bu gözlemlerini genelleştirerek bütün büyük örgütlerin içsel demokrasi ihtimalini ortadan kaldıracak bir bürokratik yapı geliştirme eğiliminde olduğu sonucuna varmıştır.
her türlü iktidar ortamında kendini gösterir.
özellikle bizim ülkemizde çokça rastlanılan durum. iktidar olan bir daha bırakmak istemiyor. koltuk sevdası işte. tıpkı rahşan ecevitin bülent ecevitten sonra bile dsp için bizim partimiz bizim partimiz demesi devlet bahçelinin mhp genel başkanlığından inmemesi vs vs bir ton örnek çıkar.
michels'in büyük örgütlerle demokrasinin bir arada yürümeyeceği tezidir. oluşan bürokratik yapının kalınlığı kitle yetersizliğiyle birleşince ortaya oligarşik bir yapı çıkar. bu yapının korunması için örgüt (siyasi parti, sendika, STK, üniversite vs.) mensupları ellerindeki bütün argümanları kullanırlar. bu bürokratik yapının ileride elitist bir hal aldığını düşünüyorum ve bu bir ülkedeki tüm kurumlarda kendini hissettiriyor.
Özetle halk ayaklanıp başındaki diktatörün sarayını yakmadıkça düzen değişir düzülen değişmez diyen yasadır. Netekim Atatürk padişahı yollasa da kendi tek adam yönetimini kurmuştur çünkü devrimi Fransız halkının aksine türk milleti değil askerler yapmıştır.
güncel Önemli Başlıklar