bugün

hürriyet gazetesi baş yazarı.
1932 ordu doğumludur (mesudiye) 1952'de gazetecliğe başladı.
1967'de 'ankara üniversitesi hukuk fakültesi'ni bitirdi.
1974'ten bu yana (1983-1985 arası siyasete atılması nedeniyle ara verdiği süre hariç) hürriyet gazetesi'nde " basın özgürlüğü " kavramına karşı, pratikte tüm bireylere özgürlük isteyen "iletişim özgürlüğü " kavramının fikir babası oldu.
'dünya basın konseyi birliği'ne 4 yıl başkanlık yaptı.
prof. dr. aysel ekşi'yle evli ve iki oğlu var.
(bkz: tempo dergisinin 20 cumhurbaşkanı adayı)
http://www.hurriyet.com.t...lar/7081006.asp?yazarid=1
arkadaşlarının gazeteden çıakrtılmasına görevi gereği sesini çıkarmayan, vatandaşlıktan çıkarılması önerisinde ise görevi gereği nasıl yaklaşacağı bilinmez basın konseyi başkanı.
okunmasi hayli zor uslup`a sahip, ne kokar ne bulasir tipte yazi yazan , tam hurriyet gazetesi yazari diyebilecegimiz yazardir. sahibinin sesi yani...
recep tayyip erdoğan'ın, bekir coşkun'un düşüncelerine ithafen ''beğenmiyorsan çeker gidersin'' tadındaki çirkin söylemine tepkisi ''başbakan sanırım ülkeyi babasının çiftliği sanıyor'' şeklinde olmuştur.
engin aRDiC'iN GiYDiRMEKTEN zevk aldiği lüzümsuz kişi.
çapulculuktan, şebeklikten, küstahlıktan uzak olanların temsilcisi olan lüzumlu kişi. ayrıca basın konseyi başkanı. son yazısında kimilerinin tabiriyle rte'ye giydirmiş, kimilerine göre de ayar vermiştir. anlamam ben o işlerden. tercih sizin.

buyrun; http://www.hurriyet.com.t...1&gid=61&a=216747
böyle demokrasi olmaz diyen kişidir. (bkz: http://www.ntvmsnbc.com/news/418764.asp)
basın konseyi başkanlığına yakışır yazılar yazan köşe yazarı, bügünkü "görünen köy... " başlıklı yazısında milliyet gazetesinin dün yaptıgı "namaz molası" ile ilgili haberini kaynak alarak yorumlar yapmış. haber ile ilgili yorum yapmıycam dünde yapmadım çünkü ne kimsenin namaz için zorla otobüs durdurtacağını ne de namaz için verilen moladan şikayetçi olacağını düşünmüyorum. açıkçası haberin bilinçli olarak çarpıtıldığına inanıyorum ve bundan sonra her ay mutlaka böyle bir haberle karşılaşacağımızı düşünüyorum.

şimdi böyle klişe bir haber varsa elinizde köşe yazısının devamı nasıl gelmeli sizce ?
biliyorum ki herkes ( içinde bu korku olan veya olmayan herkes ) türkiyenin islami rejimlerle yönetilen, islami baskıların olduğu, özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülkeye benzetileceğini geçiriyor içinden. doğru düşünüyorsunuz yazı böyle devam ediyor hikaye fas'a kadar uzanıyor ve sene başında bir kampüste 2 kapalı ögrenci varken sene sonunda kampüsün dörtte üçünün kapalı olduğunu yazıyor.

yazar bize ne anlattı ; ak parti iktidara geldi, müslümanlar artık gücü eline aldı hareketlenmeler başlıyor aman dikkat sonumuz kötü ! neydi bu hareketlenmeler ben sadece bu yazıya konu olanları yazıyım;

1- Şehirlerarası otobüslerde "namaz molası" taleplerinin artıyor. milliyet
2- Namaz molası taleplerinin sektörün baş ağrısı haline geldiği. Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım.

ve mustafa yıldırımın açıklaması ; Milliyet'in haberinde yer alan 'namaz molası taleplerinin sektörün baş ağrısı haline geldiğine' yönelik değerlendirmenin kendisine ait olmadığını belirten Yıldırım, konunun büyük bir sorunmuş gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu, zaman zaman bu konuda küçük çaplı tartışmaların yaşandığını ifade etti. Yıldırım, haberde yer alan "Otobüslerde namaz molası talepleri arttı" şeklindeki cümleyle ilgili olarak, "Son zamanlarda namaz molası taleplerinde herhangi bir artış olmadı. Bu ifade doğru değil." dedi.

şimdi haberin doğruluğunu ve milliyet gazetesi tarafından yorumlanmasını yine size bırakıyorum ( istanbul müftüsüde sözlerim çarpıtıldı diyor ) amacım haber ile ugraşmak değil dediğim gibi her ay böyle bir haber bekliyorum aydın doğan dan.

sinir bozucu olan basın konseyi başkanının yalan haber olduğunu bile bile bunu yazısında kullanması ve bu olaydan yola çıkarak türkiye üzerine senaryolar kurması kendi korkularını yalanlar ile desteklemesi.

köşe yazarlığı bu kadar mı kolay, insanın kendi yaptığı mesleğe hiç mi saygı duymaz ?

bugünkü yazınızın başlığını bende aydın doğan ve piyonları için atıyorum.

"görünen köy... "
bugünkü yazısında neyin daha önemli olduğunu çok iyi bir şekilde dile getirmiş yazar.

"Dün yurdun sayısız köşesinde sokaklara dökülen yüz binlerce insanın "Şehitler ölmez, vatan bölünmez!" nidalarının ne anlama geldiğini görmezden geliyor.

işte bu noktada bize düşen ilk görev, "Bu kavgadan başarıyla çıkmak için yapmamız gereken en doğru şey ne ise onu" dikkatle, serinkanlılıkla düşünmek, ulusal bütünlüğümüze zarar verecek her hareketten, her sözden kaçınmak ama amacımızı da hiçbir zaman unutmamaktır.

Amacımımız ulusal bütünlüğümüzü korumak, düne kadar "kardeş" veya "komşu" yahut "dost" dediğimiz insanları sırf etnik kökeni farklı olduğu için "düşman" görmemek ve onu kendimize "düşman" kılacak her türlü çiğlikten, ilkellikten, kabalıktan uzak durmaktır.

Bunun aksini yapmak, tam da ülkemizi bölmek isteyen alçakların amaçlarına hizmet etmektir. O nedenle en büyük dikkati göstereceğimiz günleri yaşıyoruz."

http://www.hurriyet.com.t...1&gid=61&sz=71462
(bkz: #2539191)
yazar demek çok zor onun için. insan 50 yıl köşe kadılığı yapar da, bir kitabı olmaz mı? hiç kitap yazamamış yazar!
ne hikmetse hiç haz alamadığım burma bıyıklarından ve yazılarından en son emre aköz sayesinde haberdar olduğum itici ötesi janti beyzade.
ama konulan ad güzel başyazmaz oktay !

http://www.sabah.com.tr/2...441191CD48703424B746.html
"basın konseyi" denen güya özerk kurumun başkanı hürriyet yazarı.

bu titrine rağmen vakit gazetesi'nin aydın doğan'la ilgili röpörtaj talebine "siz basın konseyini illegal ilan ediyorsunuz sizinle görüşmem" demiştir.

o başında olduğun basın konseyi özerkse ve kapsayıcıysa görüşeceksin, görüşmeyeceksen de başka bir bahane uyduracaksın, daha kişisel bir şey olabilir.
"Sokağın vicdanı olmadığı için, azınca acımasız olur." diyerek türk milletine alenen küfreden gazeteci. işte o yazı:
http://www.haber7.com/hab...90201/Git-Hamasla-coz.php

yazının başlığı da en az içeriği kadar güzel: git hamas'la çöz.

ben kendisine şunu sormak istiyorum: türk milletine ve onun tepkisine gereksiz gözüyle bakarken hangi milletten olduğunuzu unutuyor musunuz? ben de bir türk vatandaş'ı olarak diyorum ki git o zaman israil'le çöz.

(bkz: kusmaya gittim 5 dakikadan dönerim)
(bkz: dünyanın en düz adamı)
bugün fehmi koru bu şahsa ve temsil ettiği halktan kopuk yayın organına ayarın babasını vermiştir. sizi gibi elitist tayfa.

http://www.haber7.com/hab...lk-ve-bir-kisim-medya.php
(bkz: kemalist militarist elitist ulusalci tayfa)
türk halkının gazze'deki soykırıma karşı göstermiş olduğu tepkiyi vicdansızlık olarak tanımlayan saygıdeğer yazar. efendim ben bir uludağ sözlük yazarıyım. başka bir kimliğim yok. size sen diye hitap edebilir miyim? kib.
hürriyet gazetesinde diğer yazarlar gibi koyun gibi güdülmeye devam edilen bir yazardır.* * *
liberal dinazor.
o hala yazıyor mu yav? yazarıdır.
liberallikle uzaktan yakından alakası olmayan yazar. aslında sadece liberallikle değil faşistlikle, komunistlikle, solculukla da alakası olmayan kişi. aydın doğan'a ve israil'e secde etmiş sıkı bir silahşörden başkası değildir.