bugün

atalar kültü çerçevesinde değerlendirebileceğimiz bu inanışta ocakların da birer ruhları olduğuna inanılır. (zaten o devirlerde cansız varlıkların da ruhları olduğuna inanılıyordu. canlı-cansız her varlığın içinde bir ruh vardı)

ocak, bir senmbol olarak ailenin, soyun devamını gösterir. türk toplumunda ailenin en kutsal temel değerlerden sayıldığını göz önüne alacak olursak ocak kültünü daha rahat kavrayabiliriz.

istiklal marşı' nda bile mehmet akif ersoy:

"sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" derken aslında ocak kültüne bilinçli ya da bilinçsiz bir gönderme yapılmaktadır.

halen, ocağı sönmek, ocağına incir ağacı dikilmek gibi deyimlerimizde ve kimi atasözlerimizde bu inanışın izlerini bulmaktayız.