bugün

3 mayıs 1469'da floransa'da dünyaya gelen ve aynı yerde 1527'de ölmüş olan siyaset kuramcısı, yazar ve devlet adamıdır.
1513'te yazdığı ancak ölümünden sonra yayımlanan principe, yani hükümdar adlı başyapıtında siyasette devlet çıkarlarının belirleyici olması gerektiğini savunmuştur. bu yaklaşımıyla da gerçekçi siyaset kuramının öncüleri arasında yer almıştır.
(bkz: amaca giden her yol mübahtır)
(bkz: makyavelizm)
günümüzde birçok siyaset adamına yön verdiğini düşündüğüm italyan siyaset kuramcısı.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: demokrasi amaç değil araçtır)
bibliyografisi,
* Discorso sopra le cose di Pisa, 1499
* Del modo di trattare i popoli della Valdichiana ribellati, 1502
* Del modo tenuto dal duca Valentino nell' ammazzare Vitellozzo Vitelli, Oliverotto da Fermo, etc., 1502
* Discorso sopra la provisione del danaro, 1502
* Decennale primo, 1506
* Ritratti delle cose dell'Alemagna, 1508-1512
* Decennale secondo, 1509
* Ritratti delle cose di Francia, 1510
* Discorsi sopra la prima deca di Tito Livio, 3 cilt., 1512-1517
* Il Principe, 1513 (The Prince)
* Andria, comedy translated from Terence, 1513 (?)
* Mandragola, 1513 (The Mandrake)
* Della lingua, 1514
* Clizia, comedy in prose, 1515 (?)
* Belfagor arcidiavolo (roman), 1515
* Asino d'oro, 1517 (The Golden Ass)
* Dell'arte della guerra, 1519-1520 (The Art of War)
* Discorso sopra il riformare lo stato di Firenze, 1520
* Sommario delle cose della citta di Lucca, 1520
* Vita di Castruccio Castracani da Lucca, 1520 (The Life of Castruccio Castracani of Lucca)
* Istorie fiorentine, 8 books, 1521-1525 (Florentine Histories)
* Frammenti storici, 1525.

şeklinde olan yazardır.
kazanmak için kullanılacak tüm usüller mubahtır.
(bkz: fenerbahcenin şampiyonlukları)
yazdığı prens (hükümdar) adlı kitabı günümüzde o kadar evrenseldir ki sadece siyaset değil yöneticilik alanında da günümüzde ki uygulamalar hakkında fikir veriyor. pragmatizmfelsefenin tam anlamıyla yansıtıldığı bu kitapta italya da dönemin prenslikler arasındaki mücadeleleri anlatılıyor.
nezaket başkalarına kendini ne kadar fazla düşündüğünü, onlari ise ne kadar az düşündüğünü belli etmeme sanatıdır

demiştir macchiavelli

(bkz: pragmatizm)
efenim zamaninda isyanci misir valisi kavalali'ya, bu arkadasin meshur kitabi il principe'den bahsetmisler. demisler, pasam su siralar avrupada pek meshur ve muteber bir siyasetname mevcut, okumayi arzu ederseniz tercumesine basliyalim. demis cevirin bakalim bi on sayfa gorelim ne diyor.. cevirmis goturmusler, kavalali soyle bir bakmis, okumus. demis yahu bunlari biz zaten biliyoruz, yeni mi ogreniyor avrupalilar..
yani demem o ki, avrupalilarin her seyi kendilerinden cikmis gibi algilamak ve sunmak adina bir dusunce tarzini makyavelizm diye bu adamin isminden hareketle isimlendirmis olmalari bizi yaniltmasin.. ha yanlis anlasilmasin, medeniyetin hepsini bizden ogrendi avrupalilar geyigi yapiyor degilim. gerci bu geyikte de buyuk bir hakikat payi vardir, ama bu bir siyaset teorisi olarak gelistirilmeden once de kendine genis bir uygulama sahasi bulmus bir dusuncedir. ve oturup da, ciddi cidi bunu teorize eden adamin insanligindan suphe etmek de caizdir. netekim, dusunmemek ve yaptim oldu, anlayisiyla hareket ediyor olmak, boyle bir anlayisa sahip olmayi dogrulamasa bile anlasilir kilabilir. ancak, oturup da bunu derinlemesine tasvip eder bir uslupla incelemek, insanin latifelerinin ve duygularinin fena halde hasara ugradigina delalet eder. vesselam..
siyaset felsefesiyle ilgili prens isimli eserin yazarı filozof.''siyasette amaca ulaşmak için her yol mübahtır'' sözünün sahibidir ayrıca
italyan siyaset adamı ve yazar.

"yurdun selameti sözkonusu olduğunda, ne adalete ne adaletsizliğe, ne merhamete ne de merhametsizliğe bakmak gerekir..." buyurmuştur kendileri.
bazı insanlar kabul etmese de, feylezoftur. insan denilen şu gaddar varlığın ne olduğunu çözebilmiş ve onun huyundan, suyundan, anladığı dilden gidilmesi gerektiğini savunmuş bir filozoftur hemde. ayrıca bir çok işkence çeşidinin mucidi olduğu da söylenir. maalesef insan adlı yaratığın gerçek yüzünü gösterdiğinden dolayı büyük ve önemli bir filozoftur. realizmin babası, ütopyaların, hayallerin, ve sevgi pıtırcıklığının can düşmanıdır aynı zamanda.

kötüleme editi: gerçekler acıdır, acıtır....
ulusal birlik ve ulus devletini benimsemiş düşünür.
avrupa karanlık çağına * ışık tutmuş devlet ve düşünce adamlarından biridir.
"güçlü olan her zaman haklıdır" ve "hedefe ulaşmak için her yol denenmelidir" cümleleriyle açıklanabilecek felsefe adamı. elbette düşünceleri bu kadar basit değildir, bu şekilde genellenemez ama ne anlatmak istediği insanlara bu şekilde açıklanabilir. burjuva düşünürleri arasında yer alır ve dönemi için ilerici düşüncelere sahiptir, fakat günümüz için tehlikeli düşünceler sahiptir. elbette günümüz şartları ile o günün şartları aynı değildir. bu yüzden ortaçağ skolastik düşüncesi ve feodal düşünce için ilerici bir düşünürdür.
mfö'ün ali desidero adlı şarkısındaki entellektüel kızın, ali desidero'ya kim olduğunu sorduğu ortaçağ insanı.
an itibarıyle ''Prens'' adlı eserinin yarısına geldiğim cesur,aşmış ve gerçekçi siyaset adamı. Felsefesi ''dereyi geçene kadar ayıya dayı demek'' veya ''eğer sonunda erdemli bir idarecilik olacaksa ve adaleti sağlayacaksa prens(hükümdar) şiddete veya illegal yollara başvurabilir'' anafikirleriyle özetlenebilir. Günümüz siyaset arenasında son derece gerçekçi olan bu görüşü makyevelizmakımını başlatan siyaset filozofudur ayrıca **
"insanların sizden korkması, sizi sevmesinden daha iyidir" diyerek "evet yaaa...ben de oyle dusunuyorum" dedirtecek kadar zeki bir yazayrdır...

bir de "amaca ulasmak icin her yol mubahtır" demistir zat-ı muhterem..
büyük övgülere ve yermelere ugramıs , floransalı siyasetci ve yazar. prens bilinen en meshur eseridir. bu eserde siyasete dair görüslerini sade bir dille anlatır.siyaset düsüncesine getirdigi yenilik, tek kelime ile 'gercekcilik'dir. siyaseti din ve ahlekten ayırmıs, oldugu gibi incelemistir. bu yüzden siyaset biliminin kurucusu olarak tanınır. siyasi olaylara iyi veye kötü olarak bakmamakta, laboratuarında cok kuvvetli bir zehir hazırlayan kimyacı gibi, sogukkanlı düsünmektedir. bu zehir bir doktorun elinde bir ilac , bir katilin elinde bir cinayet olabilir. 'amaca varmak icin hersey mübahtır.' görüsü machiavelli'ye maledilmis ve isim bu görüsle birlikte makyavelizm olarak anılır olmustur.
15. yüzyılda yaşamış devlet ve siyaset felsefecisidir. siyasi tarihe büyük önem vermiştir. kilise tarihçiliğine karşı yeni bir tarih anlayışı ile ortaya çıkmış ve bu anlayışa öncülük etmiştir. bugün oluşmuş olan tarihsel dönemlendirmede de büyük katkıları olmuştur. antikçağ, ortaçağ, yeniçağ gibi.
Realist felsefi akımı benimsemiştir.Savunduğu görüşler,faşist ideolojiler için bir esin kaynağı oluşturmuştur.Machiavelli,gücü en önemli erdem olarak kabul etmekteydi ve genel geçer ahlak kurallarını kabul etmemekteydi.Kaba tabirle 'amaca giden her yol mubahtır' tarzı bir yaklaşımla devlet yönetimini incelemiş ve hükümdarların idarelerini sürdürebilmeleri için her türlü yolu kullanabileceklerini anlatmaya çalışmıştır. Machiavelli'nin en önemli çalışması devrin hükümdarına bir hediye olarak gönderdiği Il Principe* adlı yapıtıdır.
Kuram alanında faşizmin benimsediği kişidir.Bunun yanında italyan Faşisti Musollini de devlet ideolojisini machiavelli'nin düşünceleriyle şekillendirmiştir.Aşağıdaki düşüncelerin adamıdır.

1-Savaş, zorunlu olduğunda hep haklı bir savaştır ve silah eğer ezilenlerin biricik umuduysa, kutsaldır.
2-Başka çare kalmayınca kuvvet haktır ve başka bir ümit kalmayınca silah mukaddes bir cihad vasıtasıdır.
3-Biri kaldırır umuduyla insan kendisini düşmeye bırakmaz
4-Bir hükümdar için en iyi, kesin ve kalıcı savunma, bizzat şahsına ve yürekliliğine dayanan savunmadır.
5-Bir hükümdarın yeteneğine değer biçilmek istendiğinde, buna öncelikle etrafındakilere bakarak karar verilir.
6-Hükümdarı hor gördürecek şeyler: Tutarsız, ciddiyetsiz, kadınsı, ödlek ve kararsız görünmektir.
7-intikamını almada kararlı ve sağlam birisi eğer hükümdarı öldürmeye karar verdiyse hükümdar için ölüm kaçınılmazdır; zira kim ki kendi hayatını hiçe sayıyorsa başka hayatların efendisidir.
8-Talih kadındır, ancak zora ve cesarete baş eğer.
9-insanları kazanmayı ve onları mahvetmeyi çok iyi biliyordu.(Bir dükayı tanımlarken kullandığı ifade)
10-Her zaman iyi bir insan olarak tanınmayı isteyen kişi, kötü insanların arasında yok olmaya mahkumdur.
11-insanlar kendilerine verilen küçük çaplı zararlardan intikam almaya kalkarlar, ama verilen zarar çok ağır olduğunda buna kalkışmazlar; bundan da şu sonuç çıkar: Bir insana zarar verilmesi söz konusu olduğunda, bunu söz konusu kişinin intikam almasının imkansız kılacak biçimde gerçekleştirmek gerekir.
12-Fethedilen devletler kendi yasaları altında özgür olarak yaşama geleneğine sahipseler, fatih hükümdarın buraları elinde tutmak için izleyeceği üç yol vardır: Birincisi, buraları yakıp yıkmaktır; ikincisi bizzat oraya gidip yerleşmektir; üçüncüsü ise fethedilen devletlerin yasalarını olduğu gibi bırakıp burayı sadece vergiye bağlamakla yetinip, halkın sadakatini sağlamak üzere de, kalabalık olmayan bir yönetim kadrosu kurmaktır.
insanlar öylesine saf ve zayıftırlar ki, aldatmak isteyen, dilediği kadar ahmağı kolayca bulur

Cömertlik kadar kendi kendini yıpratan bir meziyet olamaz.

Kendi düşen bir adamı, bırak düşsün; bir başkası tarafından itilmişse onu tut.

Sakin havada fırtınayı kestirmek güçtür.

Günahı vücut değil, irade işler.

Arzularına kat'iyyen bir hudut koymamak, bütün insanlarda müşterek olan bir hatadır.

insanlar, ana babalarının ölümlerini unuturlar da, topraklarının elden gidişini unutmazlar.Aşırı cesur olmak, aşırı ölçülü olmaktan daha iyidir.
-17. yy ingiltere'sinde "old nick" tabiri hem makyavelli hem de şeytan için kullanılırdı -

diyor kitap

halbuki üstada kızacak bişey yok. siyasetin ve siyasetçilerin doğasını açıklamış o kadar.ahlak-siyaset ilişkisini çok güzel anlatmış. dünya işleri muamma göründüyse size prens i okuyun

şöyle de bir sözü var:

"birine vereceğiniz zarar onun intikam almasını önleyecek miktarda olmalıdır"
fırtınalı bir denizde yol alan bir gemidesiniz, dümenci birden ölüveriyor... sorara bize niccolo machiavelli; "ölen dümencinin yerine, gemideki, yolculardan en ahlaklı olanını mı seçersiniz, yoksa dümen kullanmayı en iyi bileni mi?" bu yüzden, ahlakın bir bilim olarak bağımsızca ele alınmasının başlangıcını niccolo machiavelli'de bulmuşlardır. demek ki, onu ahlaksız diye suçlamak yerine, ahlakı politikadan kurtardığı için övmek daha doğru olacak.
tupac shakur'un hapishanede iken bolca okuyup daha sonra makaveli olarak ismini degistirmesine neden olan, kitaplari bir donem boyunca politika ogrencilerine ders olarak okutturulan insan.