bugün

Cevabı sevenlerde olmayan sorudur. Seviliyorsunuz zincilerinizi kırdıracak, mutluluktan kendinizi unutacak kadar. Bir el uzatınca avucunu rüzgar doldurur diye sorgulatmayacak tek bir insan yoksa buna inanıyorsun. Beni benden alan senin bembeyaz ellerin miydi sanıyorsun? Üstüme gelen milyonlarca yalnızlık ve deli divane içim. Güneş 7:04 te doğarken seni düşünerek geçen gecenin kızıl mirasını göz kapaklarımda hisettiğim. Her şey yalan devasız. Sen uzak, cansız birkaç fotograf, dayandığım soğuk duvar. Zamansız gidişin damarlarımda, sen sus hiçbir şey sorma bana. Kıramazsın zincirlerini, sevemezsin beni, tutamazsın içinde ben gibi. Konusman gerekmez benimle, seni hapseden yureğimde mühürlü dilin. Sus konuşma. Sevilmiyorum ben. Nedenini anlat insanlara utanma!. Anlat ki ben sana teslim, ufukta tutsak ve koca bir muallak. Emeğin olmayan hayalleri, enkazı kalan taş duvar yosun ile yazdığım. Anlat utanma! sen neden sevildiğinin cahili, sevenin kurşuni adaletsizisin. anlat da bileyim yanaklarımı tutarak! Sen sen sen..Bir izmarit gibi bastığım biçare gecelerde, akamayan kaç göz yaşısın bilmeden utancını, o şehirde yırtılan umutlarımın kaçısın sormadan susarak. Anlat ki bilsinler gizleyemediğim sancımı...
Pek olsun diye uğraşmadığımdan yok. Zaten bi kızın yazacağı ilk adımı atacağı kadar ne yakışıklıyım ne zenginim. Ayrıca;
Ne maddi manevi gücüm var, ne vaktim var ne de onunla ilgilenecek bir psikolojiye sahibim. Sorumluluk alacak gücüm de yok. Yeni birini sevmeye de hiç ama hiç gücüm yok şu sıralar. Yetmedi mi? Bence yetti.
Olsun diye uğraşan yok ki sevgilimiz olsun.