bugün

necip fazıl hayatının ilk dönemlerinde pisliğin tekiydi. zaten kendisi de ''bunca zaman saatim işlemiş, ben durmuşum'' diyerek önceki hayatına duyduğu nefreti her daim ifade eder. sonrasında bir gün yine meyusiyet içerisinde kıvrandığı bir vakit camide bir hocanın sohbetine katılır. bu hoca da ehli sünnetin önemli adamlarından bir tanesi idi. gel zaman git zaman, bu büyük şair, büyük islamcı, büyük fikir adamı, ehli sünnet müdafaasından tutun da islamcılık fikriyatına kadar birçok başarılı eser yazmıştır.

günümüz islamcı gençliği ona haklı olarak 'üstad' demektedir ve ona borçludur.

ona olan borcunu da, ona her zamankinden daha fazla sahip çıkarak ödeyecektir inşallah.

not: necip fazıl'ın darbeleri savunmuş bir insan olduğu da gözden kaçmamalıdır bu arada. hani son zamanların geyiği var, ''sol geçmişiyle hesaplaşmalı'' diye. e peki sağ? biz sütten çıkmış ak kaşık mıyız? yukarıda methiyeler düzdüğüm adam dahi darbeleri savunmuş mesela... her neyse.